Kimden
bahsettiğimi, aklı başında olanlar anlamışlardır.
Baş olmak
siyasi ihtirasıyla yanıp kavrulan,ihtirasının önüne
geçemiyerek, aklını ihtirasının öne alıp
kullanamayarak,kendince uydurduğu, zamanlaması ve koşulları
itibariyle, haksız gerekçeler ileri sürerek, CHP'den nihayet
istifa edip parti kurma iradesini kamuoyuna açıklayan,çoğumuzun
hayal kırıklığına yol açan Muharrem İNCE'den bahsediyoruz.
Muharrem
İNCE;sen kimsin be kardeşim?
Ben,hiçbir
mesleği kötülemem,her meslek yücedir,hele bizleri yetiştiren
öğretmenler yücelerin yücesidir ama, sen nihayetinde bir
öğretmensin.
Sen, bugün
kendini CHP'den bile büyük görerek CHP'den istifa edip, yeni bir
parti kurma gücünü,cesaretini ve birikimini kendinde
görebiliyorsan, bunu öncelikle CHP'ye borçlusun sakın unutma.
Binada yangın
çıkmış,alevler çatıyı ve bacayı sarmış,çatı çökmek
üzere,sen yangına su dökmek ve yangının sönmesi için bir çaba
sarf etmiyor,yangını uzaktan seyrederek boş boş konuşup,nefesinle
yangına körük oluyorsun.
Ağır ve
haksız suçlamalarda bulunarak istifa ettiğin CHP'de demokrasi
olmadığını söylüyorsun.
Belki
haklısın.Ülkemizde mevcut siyasal partiler ve seçim yasalarının
içerdiği hükümler itibariyle, hiçbir partimizde,parti içi
disiplini bozmamak koşuluyla, parti içi demokrasi yok.
Ama,bu olumsuz
koşullara rağmen,ülkemizde;yeterli olmasa da, parti içi
demokrasiyi kısmen sağlayabilen tek partinin CHP olduğunu da
teslim etmelisin.
Sen,19 senedir
iktidarda olan AKP içinde parti içi demokrasinin “d” sinin bile
olmadığını bilmene rağmen, haline niçin şükretmiyorsun?
Demek ki;bizim
gibi demokrasi karnesi kırıklarla dolu, geri kalmış ülkelerde,
bir siyasi partinin iktidar olarak,19 yıl iktidarda kalabilmesi
için,parti içi demokrasiye hiç de gerek yokmuş.
Sen,az da olsa
eski partin CHP de olan parti içi demokrasiden en çok yararlanan ve
iki kez genel başkanlığa aday olabilen,bir kez de partin
tarafından Cumhurbaşkanlığına aday gösterilme şansını
bulabilen,ama sana tanınan bu hakları kullanarak seçilemeyen çok
azınlık,hatta tek kişisin.Bu imkanlara rağmen,seçilerek CHP'ye
genel başkan olamaman,ülkenin Cumhurbaşkanı olamaman,
demokrasinin cilveleridir.Bu başarısızlıklarının vebalini,
niçin CHP'ye yükleyerek, CHP'yi parti içi demokrasi olmamakla
suçluyorsun?
Sanırım
sen,parti içi demokrasiyi,aday olduğun seçimleri kazanmakla
eşdeğer görüyorsun.
Muharrem
İNCE;iki kez aday olduğu parti genel başkanlığı seçimlerini
kazanamadığın için,CHP'de parti içi demokrasi yoktur sonucuna
varıyorsun.Sen aday olabildiğine,AKP de siyaset yapmadığına
şükret kardeşim.
Kötü emsal
olamaz ama,şöyle bir etrafına,AKP'ye bir bak,AKP'de,ERDOĞAN'a
rağmen genel başkanlığa aday olunamadığı gibi,sesini
yükselterek genel başkana söz söylemek,onu eleştirmek bile ağır
suç,AKP de kurucu üye kalmadı, hepsi parilerinden ya atıldılar,
ya da ayrılmak zoruda bırakıldılar.
Sen
kalkmışsın,CHP de demokrasi yok diyorsun,insanda biraz insaf ve
utanma duygusu olur.Türkiyede yaşayıp da bu gerçeklere gözlerini
kapatarak,kendini İngiliz ve Alman demokrasilerinde yaşayan bir
siyasetçi gibi hayal edersen, hiç siyaset yapmamalısın.
Sen, CHP genel
başkanı dahil, CHP yönetimini alenen özgürce eleştirebiliyorsun,
genel başkanlığa aday olabiliyorsun,cumhurbaşkanlığına aday
gösteriliyorsun,partine bayrak açarak,şehir şehir dolaşıp yeni
bir hareket başlatabiliyorsun,CHP tüm bunlara tahammül ederek seni
partiden ihraç etmiyor,sen daha ne istiyorsun Muharrem İNCE,partinin
tapusunu cebine koymalarını mı istiyorsun?
Muharrem
İNCE;teşbihte hata olmaz.Şu anda Dünya'yı kasıp kavuran ve
milyonlarca insanı,önünde diz çöktüren, hasta eden ve
öldüren,ancak insan vücuduna ağız,burun ve hatta göz yoluyla
girerek,ancak insan vücudunda hayat bulabilen ve çoğalan etkisini
gösterebilen,tek başına, insan vücuduna girip yerleşmeden, bir
hiç,etkisiz eleman olan kovid virüsü gibi,sen tek başına bir
hiçsin.Sen, Muharrem İNCE olarak siyasette bir yerlere
gelebilmişsen,CHP sayesinde,CHP içinde ve ortamında siyaset
yaparak,siyasette bir yerlere gelebildin,milletvekili oldun, CHP
Meclis Grup Başkan vekili ve CHP Cumhurbaşkanı adayı oldun, kendi
kişisel katkın ve yeteneğin ne olursa olsun,CHP sayesinde tanındın
kamuoyunda.
KILIÇDAROĞLU
yönetimini,ATATÜRKÇÜ olmamakla,ATATÜRK'ün ismini ağızlarına
almamakla suçluyorsun.
Burada da
yanılıyorsun.ATATÜRKÇÜ olmak için aklına geldiğinde
ATATÜRK'ün ismini anmak gerekmiyor.
Bizler,sözde
ATATÜRKÇÜ'lerden bıktık usandık,sözde değil,ATATÜRK'ün ilke
ve devrimlerini,Cumhuriyetin en başta laiklik olmak üzere,tüm
kurucu değerlerini savunan, özde ATATÜRKÇÜ'ler istiyoruz.
Sen,bu ülkede
yaşamıyor musun,ülkenin; ATATÜRK'ün kurduğu cumhuriyetin temel
değerlerinden uzaklaştırıldığını, siyasal islam bir
diktatörlüğün ülkede kurulmak üzere olduğunun farkında değil
misin?
Zaman,
ATATÜRK'ün ismini anma değil,ATATÜRK'ün kurduğu Cumhuriyete,
tüm değerleriyle sahip çıkma zamanıdır.En büyük ATATÜRKÇÜLÜK
budur günümüzde.
Sen çıkmışsın
ATATÜRK'ün kurduğu cumhuriyete sahip çıkmak yerine, iş
başındaki demokrasi,cumhuriyet ve ATATÜRK düşmanlarını
demokratik seçimlerle iş başından uzaklaştırmayı kendisine
ilke edinmiş CHP'yi ve onun iş başındaki yöneticilerini, dilden
ATATÜRK dememekle suçlayarak, ATATÜRK'ün yadigarı Cumhuriyeti ve
değerlerini,demokrasiyi kurtarma gayreti içindeki CHP'yi
suçlayarak,ATATÜRK'ün kurduğu CHP'den,zamansız istifa ediyorsun.
KILIÇDAROĞLU
yönetiminin;işi şansa bırakmadan,demokrasiyi ve ATATÜRK'ün
kurduğu laik Cumhuriyeti mutlak surette kurtarmak ve düze çıkarmak
için, ATATÜRK ve Cumhuriyet değerlerine sahip bazı muhalefet
partileriyle işbirliği yaparak, onlara dostlarım
demesini,dostlarımızla demokrasiyi AKP iktidarından kurtaracağız
demesini,niçin içine sindiremiyorsun?
Zaman çok
kısaldı,zamanla yarış içindeyiz, ATATÜRK'ün kurduğu
Cumhuriyet ve demokrasi, elimizden kaymak üzere,bu nedenle işi
şansa bırakmak istemeyen KILIÇDAROĞLU yönetiminin bu işbirliği
gayretini niçin eleştiriyorsun?
ATATÜRK
adına,ATATÜRK'ün kurduğu CHP gemisini,bu zor koşullarda terk
etmen affedilir gibi değildir,bu satırların yazarı ben de;bir
zamanlar, senin CHP'nin başına gelmeni isteyen kişilerden
biriydim,içinde bulunduğumuz bu zor şartlarda CHP gemisini
terkedeceğini biliyor olsaydım, asla destek vermezdim,iyi ki kaznıp
CHP'nin başına geçmemişsin,bu da ülkenin bir talihi olsa gerek.
Sen; ne hakla,
ATATÜRKÇÜLÜĞÜ ve ATATÜRK değerlerini kendi tekelinde
görüyorsun?Bu ülkenin muhafazar kesimleri ve orta sağdaki
muhafazakar partileri de, en az senin ve benim kadar, ATATÜRKÇÜ
ve ATATÜRK ilke ve devrimlerine sadık kişilerdir.
Sayın
İNCE;yeri gelmişken,size bir şeyi itiraf edeyim.Bu ülkede en
nefret ettiğim ve gayrisamimi bulduğum slagan nedir biliyor musun?
ATATÜRKÇÜ'lüğümden
ve demokratlığımdan hiçbir okurumun şüphesinin olmadığını
bilmemin rahatlığı içinde söylüyorum.Bu ülkede en nefret
ettiğim ve samimi bulmadığım slogan;salonlarda ve meydanlarda
toplanarak kitle psikolojisi ile “Mustafa Kemalin,ATATÜRK'ün
askerleriyiz” diye bağıran ve daha sonra arkasını dönerek
gidip kış uykusuna devam eden,sizin çok sevip hoşlandığınız,sözde
ATATÜRKÇÜLERİN haykırdıkları slogandır.
Muharrem
İNCE;ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.
İstifa
etmekle,kendinizi yok ettiniz.
İstifanızın,CHP
ve Millet,demokrasi ittifakına zerre kadar zararı
olmayacaktır,ancak Cumhur İttifakına moral kazandırdınız,onlara
ve yandaş yalancı medya'ya sarhoş mezesi oldunuz,ne kadar
övünseniz yeridir.
Muharrem
İNCE;siz önceki beyanlarınızla çelişerek inandırıcılığınızı
da çoktan kaybettiniz.Yanlış hatırlamıyorsam, Cumhurbaşkanı
adayı olduğunuz dönemde,bir daha KILIÇDAROĞLU'nun karşısına
rakip olarak çıkmayacağım sözünü vermiştiniz,şimdi ne
yaptınız?Bırakın parti içinde kalarak,CHP genel başkanlığına
aday sıfatıyla rakip olmayı,yeni parti kurarak ülke yönetiminde
rakip olmaya kalkıştınız.
Cumhurbaşkanlığı
seçimi öncesinde de,seçim gecesi seçmenlerimi yalnız
bırakmayacağım, avukatlar ordusu kurarak Yüksek Seçim Kurulu
önünde nöbet tutacağım, oylarınza sahip çıkacağım sözünü
vermiş olmanıza rağmen,kayıplara karıştınız, ortalıkda hiç
gözükmediniz,ilerleyen saatlerde pes edip,adam kazandı dediniz.
İstanbul
seçimlerinde,adaylığında, beğenmediğiniz KILIÇDAROĞLU'nun
imzası bulunan,onun eseri İMAMOĞLU; aslanlar gibi
savaştı,kendisine verilen oylarına sahip çıkarak,daha oyların
sayımı bitmeden,işi olup bittiye getirerek,İstanbul Belediye
Başkanlığını kazandıklarını ilan etmeye kalkışanlara pabuç
bırakmadı ve söke söke seçimleri iki kez kazandı.
Sayın
İNCE;sen,başarısını ve dirayetini; seçim kazanarak ve zorluklar
ve engeller içinde görev yaptığı İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı koltuğunda kanıtlayan,senden daha genç ve
başarılı, CHP'nin müstakbel genel başkanlığının en yakın
adayı olan İMAMOĞLU gerçeğini görerek,CHP de kendine ekmek
bulamayacağını,genel başkanlık veya başka bir başkanlık
koltuğuna kavuşma ihtirasına kavuşamayacağını anlayarak,çok
sevdiğini söylediğin ATATÜRK'ün kurduğu CHP gemisini terk
ederek bir flikaya binip meçhule doğru yol alıyorsun.
Yolun
açık,kürekçilerin bol olsun,selametle bir karaya çıkarsın
umarım.09/02/2021
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu