CHP Genel Başkanı Özgür ÖZEL;son grup toplantısında, beş teğmenin silahlı kuvvetlerden ihracı kararında etkili olduklarına dair haklarında ciddi duyumlar ve bilgiler aldığı gerekçesiyle,bir siyasi olarak yapmaması gereken bir beyanda bulunarak, Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlarını,duyumlara dayalı olarak ağır şekilde eleştirmiş ve alenen yargısız infazda bulunmuşur.
Son yıllarda, AKP iktidarı tarafından zaten siyaete bulaştırılmış olan, ancak ülkemizin selameti ve yararı için siyasetin dışında tutulması gereken silahlı kuvvetlerimizin; iç ve dış kamuoyundaki güç ve itibarının korunması adına, siyaset dışında tutulmasına azami özen gösterilmesi,iktidarıyla ve muhalefetiyle tüm siyasilerin asli görevi olmalıdır.
Bu nedenle,Özgür ÖZEL'in; iki kuvvet komutanına yönelik bu suçlamaları, sebebi ne olursa olsun ve de sadece duyuma dayalı olması nedeniyle, onaylanamaz.
Özgür ÖZEL'in; Kara ve Deniz Kuvvetleri Kommutanlarına yönelik suçlayıcı beyanlarına karşı, partili Cumhurbaşkanı çok ağır cevap vermiş ve başkomutan olarak konuştuğunu özellikle vurgulamıştır.
Aslında böyle bir vurguya hiç gerek yoktu, bizim görüşümüze göre.
ERDOĞAN;öncelikle bu ülkenin Cumhurbaşkanıdır ve Özgür ÖZEL'e cevap verme gereği duymuşsa, bu cevabı, başkomutan olduğunu açıklamadan, doğrudan Cumhurbaşkanı sıfatıyla da yapabilirdi.
Evet, anayasanın 104 maddesine göre;yine anayasa ile savaş ilanına karar verme yetkisini üzerinde taşıyan Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanlığını temsil etme yetkisine sahip olan Cumhurbaşkanı,Türkiye Büyük Millet Meclisinin savaş ilanıyla ülkemizin savaş haline geçmesi halinde meclis adına temsilen haiz olacağı ve savaş halinde olduğumuz ülke veya ülkelere karşı temsilen kullanacağı başkomutanlık ünvanını,ortada meclis tarafından ilan edilen bir savaş hali olmadığı halde, ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanına karşı kullanmakla, bize göre hatalı davranmış ve yetkisini aşmıştır.
Anayasamızın Cumhurbaşkanınna verdiği başka yetkiler vardır,örneğin, anayasamızın 104.maddesine göre, Cumhurbaşkanımızın; devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin etme gibi bir yetkisi vardır,Cumhurbaşkanı ERDOĞAN; sorunu daha da tırmandırmadan, sakin ve devlet adamına yakışan bir üslupla, anayasanın 104.maddesindeki bu yetkisini kullanarak, CHP genel başkanını uyarabilir ve gereksiz bir gerginliğe meydan vermeyebilirdi diye düşünüyoruz.27/02/2025
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder