Güzel bir
atasözüdür...
Bir musibet bin
nasihatten evldır sözü.Bu sözü, yaşamımızda sıklıkla
kullanırız.
Başa gelen
felaket, bela, afet, sıkıntı, kötü olay anlamına gelen bir
musibetin fiilen yaşanmasının; insan üzerinde, kendisine yönelik
muhtemel bir bela sıkıntı ve kötü şeylerle yüz yüze
gelebileceğine ilişkin bin nasihatten daha iyi ve etkili olacağını
ifade eden bu atasözümüzün, günümüzde insanlarımız üzerinde
bir etkisinin kalmadığı, insanlarımızın uğradıkları
musibetlere rağmen, gerçekleri göremedikleri bir dönemden
geçiyoruz.
Hepsini teke
teker sıralamının bir faydası yok, ülkemiz ve ülke insanı, art
arda felaket ve sıkıntılar yaşamakta, ülkenin ekonomik,sosyal,
asayiş, özgürlükler,demokrasi, yargı bağımsızlığı,can
güvenliği, terör ve bölünme tehlikesi gibi diz boyu devasa
sorunlarına rağmen, bizi yöneten siyasal iktidar, bu sorunları
çözecek yerde, işini ve gücünü bırakmış, ne olduğu belirsiz
bir başkanlık sistemini ülkemize monte etmenin uğraşı içinde.
Ülke insanı,
sözüm ona tarafsız ve partisiz olan Cumhurbaşkanı döneminde
dahi kamplara ayrılarak bölünmüş olmasına rağmen, bu bölünme
ve ayrışmayı daha da artıracak olan partili ve taraflı bir
cumhurbaşkanı arayışında ve dayatmasında direnilmekte.
Ülkemizin
dostu olan ülke neredeyse kalmamış.
Daha
dün,Yunanistan yargısı, FETÖ darbe girişiminde bulunan ve
Yunanistana sığınan darbeci subayları, ülkemizde adil yargılanma
hakkının kalmadığını gerekçe yaparak, ülkemize iade etmeme
kararına imza atabiliyor.
Dolar, son
yılların rekorlarını kırarak yükselişine devam ediyor, yakın
zamana kadar üç liranın altında seyreden dolar, birden bire üç
atmışlara çıkabiliyor.Bize, dünyanın sonu geliyor kıyamet
kopacak deseler inanırdık ama, doların kısa süre içinde ve
birden bire üç atmışlara çıkacağını söyleselerdi,
kesinlikle inananamazdık.Bundan büyük ekonomik bir sıkıntı
olabilir mi?
Ülkemizin
Cumhurbaşkanı; alenen ve hiçbir yoruma mahal vermeyecek
netlikte,Fırat Kalkanı askeri operasyonunun amacını,"Devlet
terörü estiren zalim Esed'in hükümdarlığına son vermek için
biz oraya girdik, başka bir şey için değil" şeklinde
açıklıyor ve Suriye sorununda Suriye lideri Esat'ın yanında yer
alan Rusya Devlet Başkanı Putin'in araya girmesi sonunda, bu
açıklamasını geri alarak, hiçbir kişi ve devlete yönelik
değil, terörü önleme ve sınır güvenliğimizi sağlama amacıyla
bu operasyona başvurduğumuzu açıklamak zorunda kalıyor.
Bu olup biten
olumsuzluklar ve sıkıntılar, Türk Milletinin gözleri önünde
ceryan edip yaşanıyor ve bu olumsuzluklardan, yani musibetlerden,
doğrudan Türk Milleti zarar görüyor, doların önlenemeyen
yükselişi, en başta petrol olmak üzere iğneden ipliğe tüm
ürünlerin fiyatına yansıyor, zaten geçim sıkıntısı çekmekte
olan milletimizi daha da yoksullaştırıyor ve ekonomik dar boğaza
sürüklüyor.
Bu toz duman
içinde anketler yapılıyor ve tüm bu olumsuzluklara rağmen, bu
olumsuzlukların asıl müsebbibi olan siyasal iktidarın başkanlık
sistemini getirecek olan anayasa değişikliğinin halk oyuna
sunulması halinde, halk oylamasından geçebilecek çoğunluğun
sağlanabileceği, anket firmalarınca beyan ediliyor.
Anket
firmalarının yaptıkları tespitler, bir algı yaratma operasyonu
değil de gerçek ise, “Bir musibet bin nasihatten iyidir”
atasözünün bir anlamının kalmadığını, makale yazarak halkın
bazı gerçekleri görmeleri konusunda halkı aydınlatmanın, başka
bir anlatımla,gerçekleri yazarak bu halka nasihatde bulunmanın
beyhude olduğunu düşünüyoruz.
Bu nedenle;
makale yazımımızı azaltarak, kendimizi rölantiye aldığımızın
farkında olmalısınız. 06/12/2016
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder