Son Yüksek
Askeri Şura toplantısında alınan kararla, Genekurmay Başkanı
yerini korumuş, görev süreleri dolmakla birlikte,görev
sürelerinin uzatılması mümkün olan Kara,Deniz ve Hava Kuvvetleri
Komutanları emekli edilerek yerlerine yeni komutanlar atanmıştır.
Kara Kuvvetleri
ile Hava Kuvvetlerine atanan kuvvet komutanları açısından,askeri
hiyerarşi ve kıdem esasına açık bir aykırılık olmadığını
görüyoruz.
Deniz
Kuvvetleri Komutanlığına yapılan seçim ve atamada, aynı şeyi
söylemek mümkün değildir.
Basından
izlediğimiz kadarıyla, şu anda Gölcük Donanma Komutanı olarak
görev yapan bir Oramirale rağmen; Deniz Kuvetleri Komutanlığına
atanmadan önceki çok önemli ve işin olmazsa olmazı Donanma
Komutanlığı dahi yapmamış, daha ast rütbeli (Koramiral) bir
subayın,Donanma Komutanı Oramiral görmezlikten gelinerek ve
atlanarak, Deniz Kuvvetleri Komutanı yapılmıştır.
Yine basından
öğrendiğmiz kadarıyla, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına
atanmayan şu andaki Donanma Komutanı, FETÖ'nün kumpası olduğu
yargı kararlarıyla tescil edilen, İzmir Askeri Casusluk ve fuhuş
davasının sanığı olarak yargılanmış ve beraat ederek
aklanmıştır.
Sivil
ağılıklı,küçük bir bakanlar kurulu olan yeni oluşumlu Yüksek
Askeri Şuranın üyeleri; acaba, beraatla sonuçlanan ve Fetö'nün
bir kumpası olduğu tescillenen bu askeri casusluk davası nedeniyle
mi, askeri hiyerarşiyi,kıdemi,astlık üstlük münasebetini ve
askeri gelenekleri yerle bir ederek, silahlı kuvvetlerdeki disiplini
bozacak olan böyle bir atama yolunu seçmişlerdir?
Neresinden
bakarsanız bakınız,bu tercih ve atama,siyasi ve ben yaptım oldu
şeklinde değerlendirilmesi gereken bir tercih ve atamadır.Deniz
Kuvvetleri Komutanlığına atanan Koramirali tanımıyoruz,kendisini
tenzih ederiz, bizim onun şahsına ve askeri liyakatine bir sözümüz
olamaz,kendisi; mutlaka Fetöcü değildir, yandaş da değil, her
Türk subayı gibi,demokrasiye saygılı Atatürkçü bir
subaydır.Ama konu bu değil.
Siyasal
iktidar, var gücüyle FETÖ ile mücadele ettiğini söylemektedir,
suçlu ve suçsuz binlerce kişi soruşturulmakta ve cezaevlerine
kapatılmaktadır, Siyasal iktidarın, Fetö ile mücadelede samimi
ise, Fetö'nün iftirasına ve kumpasına uğratılmış ve mağdur
edilmiş Donanma Komutanı Oramiral'in Deniz Kuvvetleri Komutanlığına
atayarak, Fetö'ye anlamlı bir ders vermesi gerekmez miydi?
Fetö ile
mücadelede samimi olan bir siyasal iktidar;Fetö'nün kumpası bir
davanın sanığı olarak yargılandıktan sonra aklanan bir Türk
Subayını, bu sebeple,askeri teamüllere,disipline,kıdeme ve astlık
üstlük münasebetine aykırı olan böyle bir atamayı
yapmamalıydı.Yaptığına göre, Fetö ile mücadelesinde samimi
olmadığını kabul etmiş demektir.
Peki bu tercih
ve atama sürpriz midir?
Normal
koşullarda sürpriz bir atama olmakla birlikte, işin içinde AKP
iktidarı olduğunda, bize göre hiç de sürpriz bir atama değildir.
Şayet bu
atamada, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına tercih edilmeyen Donanma
Komutanı Oramiral'in,beraat ile sonuçlansa da,Fetö kumpası bir
davanın sanığı olmasının bir etkisi yoksa, bize göre; askeri
teamüllere, hiyerarşiye ve kıdeme açık bir şekilde aykırı
olan bu atama ile siyasal iktidar olarak,Türk Sialhlı Kuvvetlerine
hakimiz,Türk Silahlı Kuvvetleri sivil otoritenin emrinde ve
kontrolündedir,siyasal iktidar ne derse,ne tercihte bulunursa o
geçerlidir, siyasal iktidar isterse, sıradaki daha kıdemli komutan
yerine, onun altındaki bir komutanı da Kuvvet Komutanı olarak
atayabilir mesajı verilmek istenmiştir.
Ne diyelim,yine
de Türk Milletine hayırlı olsun. 03/08/2017
NOT:Bu
yazı,Donanma Komutanı Oramiral'in emekli edilmediği
düşünülerek
kaleme alınmıştır.
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder