AKP Genel
Başkanı ERDOĞAN,Amerika Birleşik Devletlerine uçmak üzere
geldiği Yeşilköy ATATÜRK Havaalanında gazetecilerle konuşmuş
ve MHP'nin af teklifiyle ilgili olarak, "Af
konusu, eğer bir suç devlete karşı işleniyorsa devletin bunu af
yetkisi olabilir. Fakat şahıslara karşı işleniyorsa bunun af
yetkisi devlette değildir. Bunu affedebilecek merci mazlum mağdur
insanların ta kendisidir. Af ile ilgili talebin içeriği meclise
gönderildiğine göre arkadaşlarımız gerekli çalışmaları
yapar atılacak adım varsa üzerinde durulur" diye
beyanat vermiş.
ERDOĞAN
doğruları beyan etmiş.
Gerçekten,
Devletin Yasama yetkisini kullanan Türkiye Büyük Millet Meclisi,
çıkaracağı bir yasa ile şahıslara karşı işlenen,doğrudan
şahısları hedef alan ve onların canlarını,vücut
bütünlüklerini,ırz ve namuslarını,şereflerini,özgürlüklerini
ve mallarını hedef alan kişilere zarar veren ve onları doğrudan
mağdur eden suçların faillerini,bu suçlardan zarar görüp mağdur
olan kişilerin rızalarının aksine affedememelidir. Zira,ateş
düştüğü yeri yakar.
Çok doğru ve
güzel de,acaba bu beyanatı veren AKP Genel Başkanı, Devlete karşı
işlenen suç ile kişi ve şahıslara karşı işlenen suç
kavramlarının ne anlama geldiğini bilerek mi,bilinçli olarak mı
bu beyanatı vermiştir?
Asla,Sayın
ERDOĞAN laf olsun torba dolsun kabilinden,hukukçu kurmaylarına
danışmadan,devlete karşı işlenen suç kavramı ile kişilere
karşı işlenen suç kavramlarının hukuken ne anlama geldiğini
bilmeden, bu demeci vermiştir.
ERDOĞAN;
devlete karşı işlenen suç kavramının, hukuken ne anlama
geldiğini,hangi suç tiplerinin devlete karşı işlenen suçlardan
sayıldığını gerçekten bilseydi, bu demeci asla vermez ve sadece
kişilere karşı ilenen suçları affedebilriz demek zorunda
kalırdı.
Zira;RDOĞAN'ın
eski dostu ve yol arkadaşı, günümüzde ise, can düşmanı olan
Fetullah GÜLEN tarafından kurulan Silahlı Terör Örgütü'nün
15.Temmuz darbe girişimi,bu örgüte üye olmak,anayasal düzeni
devirmeye,hükümeti ve meclisi çalışamaz hale getirmeye ve
devirmeye teşebbüs suçları ile bölücü PKK Silahlı terör
örgütünün, ülkemizi parçalamaya,ülke topraklarından bir
bölümünü ülkemizden ayırmaya yönelik bölücü eylemleri,
temelde devletin aleyhine,devlete karşı işlenen suçlardandır.
ERDOĞAN'ın
bilinçsiz olarak söylediği,biz devlet olarak ancak devlete karşı
işlenen suçları affedebiliriz,kişilere karşı işlenen suçları
affedemeyiz şeklindeki beyanlarına bakıp,bu beyanlara itibar
edersek,af yasasının kapsamına,terör örgütlerinin yukarıda
saydığımız suçlarını almamız gerekecektir.Adam
öldürme,yaralama,hakaret, tehdit,kişi özgürlüklerini yok etmeye
veya kısıtlamaya yönelik her türden
eylemler,hırsızlık,gasp,dolandırıcılık,emniyeti kötüye
kullanma,cinsel taciz,uyuşturucu ve benzeri adi suçların
hiçbirini, af yasasının kapsamına almamamız gerekecektir.
Ülkemizde buna
imkan var mı?Asla.
Kendisini
devlet olarak gören,aslında devlete karşı işlenen suç kavramı
içinde kalan suçları, kendi şahsına ve iktidarına karşı
işlenmiş suç olarak nitelendiren ERDOĞAN hukuki konularda
kurmaylarına danışmadan beyanat vermemeldir.
Bu ülkede,
BAHÇELİ'nin dayatmasıyla,yeni bir af yasası çıkarsa,siz
ERDOĞAN'ın bilinçsizce söylediği sözlerine inanmayın,devlete
karşı suç işleyenler değil,yine kişiler aleyhine işlenen suç
kavramı içinde kalan suçların failleri bu aftan
yararlanacaklardır.
Bu böyle
biline.24/09/2018
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder