Anayasamıza
bakıyoruz;teorik olarak, ülkemiz demokrasi ile yönetilen bir ülke.
Egemenlik
kayıtsız ve şartsız millete ait ve millet bu egemenlik hakkını
yasama,yürütme ve yargı organları eliye kullanmaktadır.
Yine
anayasamıza göre,mevkii makamı,cinsiyeti,etnik kökeni,dini,mezhebi
ne olursa olsun herkes yasa önünde eşittir.
Cumhurbaşkanı
dahil,hiç kimse kaynağını anayasadan almayan bir yetki
kullanamaz.
Anayasanın
hükümleri, herkes için bağlayıcıdır,herkes anayasa kurallarına
uymak zorundadır.
Cumhurbaşkanı;
milletin birliğini temsi eder,Türk Milletini oluşturan herkesin
Cumhurbaşkanı olarak milletini kucaklamak zorundadır.
Makamı ve
mevkii ne olursa olsun, herkes anayasaya sadakat etmek zorundadır.Hiç
kimse başına buyruk değildir,herkes insanlık ve anayasal
kurallara uyarak haddini ve sorumluluğunu bilmek zorundadır.
Demokrasilerde,
yargı bağımsızdır,yürütmeden emir ve talimat alamaz,
Demokrasilerde;
savcılar ve hakimler, anayasada kuralları yazılı olan demokrasi
ve cumhuriyetin bekçileridir,görevleri demokratik cumhuriyeti
korumak ve kollamaktır.Anayasa ve yasaların dışına çıkan
yürütmenin;dayatmacı,keyfi, baskıcı ve dikta rejimini
sürdürmesinin koltuk değnekleri olamazlar.
Demokrasilerde;
savcılar ve hakimler,hukukun gücünü ve üstünlüğünü temsil
ederler ve uygularlar,güçlülerin ve üstünlerin hukukunu temsil
edemezler.
Demokrasilerde;Cumhurbaşkanları
bir siyasal partinin genel başkanı olmasalar iyi ama, diyelim ki
oldular,parti genel başkanı olarak konuşurlarken dahi,
Cumhurbaşkanlığının anayasal koruyucu şemsiyesine sığınarak
ve kendisinden hesap sorulamayacağına güvenerek, temsil ettikleri
milletin bir bölümüne kem gözle bakamazlar,onlara hakaret
derecesinde kötü sözler söyleyemezler,suçlayamazlar, milleti
ayrıştıramazlar, demokrasinin dışına çıkarak bunu
yaparlarsa,parti lideri olarak siyasi kişiliğine yönelecek olan
eleştirileri hazmetmek zorundadırlar,hemen Cumhurbaşkanlığı
şapkasını giyerek,kendini eleştirenlere karşı Cumhurbaşkanına
hakaret edemezsiniz diye meydan okuyamazlar,görevleri demokrasiyi ve
cumhuriyeti korumak ve kollamak olan Cumhuriyet Savcıları da,
durumden vazife çıkararak, demokrasiyi rafa kaldıran anayasayı
ihlal eden parti liderine dur bakalım sen parti lideri olarak haksız
bir şekilde söylediğin sözlerin karşılığını aldın,
Cumhurbaşkanlığı makamını siyasete alet etme,yıpratma bakalım,
demek zorundadırlar.
Demokrasileri
dikta rejimlerinden ayıran, bu kurallar ve özellikleridir.
Bir ülkenin
anayasasında yer alan demorasinin gereği olan kurallar
uygulanmıyor,demokrasinin yukarıda belirttiğimiz özellikleri
fiilen yok ediliyor, paralel bir devlet yapısı oluşturuluyor ve
halk bu hukuksuzluğa rağmen sesini çıkaramıyor ve
eleştiremiyorsa, sesini çıkarıp eleştiren azınlık da, haksız
olarak Cumhurbaşkanına hakaret ile suçlanıyorlar ve Cumhuriyet
Savcıları da demokrasiye ve Cumhuriyete sahip çıkacak
yerde,anayasayı ve yasaları hiçe sayan güçlülerin ve üstünlerin
yanında yer alıyorlarsa,o rejimin gerçek adını açıkça koymak
gerekiyor.
Bayram değil
seyran değil,bir hukukçu olarak, bu demokrasi dersini niçin verdik
sizlere?
Bu sorunun
cevabını, aynı zamanda Cumhurbaşkanı şapkası giyen AKP Genel
Başkanının AKP grubunda bugün (27/11/2018) yaptığı aşağıda
tırnak içinde yer verdiğimiz konuşmasını okursanız çok iyi
anlayacaksınız değerli okurlar.
“Çankaya,
Beşiktaş, Kadıköy, Şişli gibi yerlerdeki seçim sonuçlarına
bakın hiçbirinin ülke gerçekleriyle ilgisi olmadığını
görürsünüz. Türkiye yansa da şaha kalksa da bunların
umurlarında değildir. Buralardaki seçmen profili Türkiye
pastasının kaymağını yiyen kesimden oluşuyor. “
AKP Genel
Başkanı çok haklı,ülke talan ediliyor,ülkenin kaymağı bir
azınlık tarafından gerçekten yeniyor. Ancak, bir farkla,ülkenin
kaymağını AKP Genel Başkanının dediği kesimlerde oturanlar ve
yaşayanlar değil,;kupon arazilerin,değerli
arsaların,İstanbul,Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde
yapılan plan değişikliklerinin,İstanbul'un yağmalanmasının,devlet
garantili yap işlet devret projelerinin rantını aralarında pay
ederek zenginleşen,varoşlardan gelen sonradan görme sınırlı
sayıdaki kişiler yiyorlar.27/11/2018
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder