Kimse;
alınmasın, gücenmesin,başka yerlere çekmesin lütfen,seksen
milyon nüfuslu,dengeli kalkınamamış,devletin imkanlarını ve
gelişmişliğini,her bölgeye eşit olarak dağıtamamış olan
kocaman ülkemizde yaşayan insanların ve seçmenlerin tümünün,
aynı kültür ve eğitim düzeyinde olduklarını bekleyemediğimiz
gibi, kimse bunu iddia da edemez.
İşte, bu
gerçekleri yaşadığımız ülkemizde,her siyasi partinin hitap
ettiği bir kitle ve dayandığı bir seçmen tabanı vardır.
Bu
taban,partiden partiye değişebilmektedir.
Bir parti
vardır,tabanının büyük çoğunluğu şehirlere,gelişmiş şehir
kültürü ile yetişenlere iyi eğitim alanlara dayanır.
Bir diğer
parti vardır, tabanı daha çok kırsal kesimlere,elinde olmayan
nedenlerle, ülkenin nimetlerinin ve gelişmişliğinin dengeli bir
şekilde dağıtılamadığı,bu nedenle eğitim hizmetlerinden iyi
bir şekilde yararlanamayan ve iyi bir eğitim alamayan kültür
düzeyleri biraz daha geride kamış insanlarımıza dayalı
olabilir.
Bu
değerlendirmemizi; kimse, insanları kültürlü ve
kültürsüz,eğitimli ve eğitimsiz olarak ikiye bölme,yerme ve
ayıplama şeklinde yorumlamamalıdır,asla böyle bir maksadımız
yoktur.Bu ayırım; Maalesef, bizim ülkemizin kabul edilemez bir
gerçeğidir.
Bu gerçeği
niçin gündeme getiriyoruz?
Açıklayalım
o zaman.
Tüm kamuoyu
heyecanla izliyor,hepiniz biliyorsunuz,İstanbul Büyük Şehir
Belediye Başkanı seçimi sonuçları,seçimi kaybeden AKP
tarafından haksız bir şekilde itiraz bombardımanına tabi
tutulmuştur.
İstanbul da
kullanılan tüm geçersiz oylar,hukuksuz olarak, yeniden
sayılıyor.Geçersiz sayılan oylar üzerinde yeniden yapılan ve şu
ana kadar tamamlanan sayım sonuçları basından açıklanıyor,bizim
dikkatimizi çeken bir husus var.Geçersiz sayılan oyların, bazı
sandıklarda çoğunlukla AKP'ye ait olduğu anlaşılıyor.
Halkımız;buna
bakarak,seçimlerde CHP tarafından AKP aleyhine bir seçim hilesi
yapıldığı şeklinde bir algıya kapılmamalıdır.Aynı
şekilde,seçimi kaybedenler de,geçersiz oylardan kendi hanelerine
yazılan oyların bir miktar fazlalığını kötüye
kullanarak;halkımızda, seçimlere hile karıştığı şeklinde bir
algı yaratmaya kalkışmamalıdır.
Aslında şu
gerçek de unutulmamalıdır ki;geçersiz oyların, İstanbul için
yeniden sayılmasına yönelik yargı kararı da hukuksuzdur.Aynı
itirazı yapan örneğin Balıkesir İyi Parti Teşkilatının
talebi, ilgili seçim kurulu tarafından kabul görmemiş ve geçersiz
oylar Balıkesir için yeniden sayılmamıştır.Bu bir hukuk
garabetidir,ayıptır ve günahtır.
Biz şimdi asıl
konumuza dönecek olursak,İstanbul iline ilişkin seçimlere
münhasır olarak,geçerli sayılmayan oyların yeniden sayılması
sonunda,bazı sandıklarda; seçim sonucunu değiştirmeyecek olan
AKP adayına ilave edilen oyların, CHP adayına nazaran biraz fazla
çıkması,her iki partinin dayandığı seçmen tabanı ve
kitlesinin kültür ve eğitim düzeyleriyle ilgilidir.Şu yadsınamaz
bir ülke gerçeğidir ki;eğitim düzeyi daha yüksek olan CHP
seçmeni, oy verirken daha az hata yapmış ve bu nedenle de CHP
adayı için daha az geçersiz oy çıkmaktadır.Bu fark,bir seçim
hilesinden kaynaklı değildir.Seçimlerin güvenliği de CHP
tarafından değil,iktidardaki AKP tarafından
sağlanmıştır.Seçimlerde bir hile yapılmışsa,bunun sorumluluğu
da iktidar partisine ait olmalıdır. 05/04/2019
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder