AKP iktidarı,
İstanbul ve Ankara başta olmak üzere, önemli büyük şehir
belediye başkanlıklarını kaybetmekten kaynaklı hazımsızlığını
gidermenin ve kaybettiği rantlara sahip olmaya devam etmenin
yollarını arayıp bulmaya çalışıyor.
AKP
iktidarı,çizmeyi iyice aşarak,yasa gereği Belediye Başkanına
ait olan bağlı şirketlere yönetici atama yetkisini başkandan
alarak belediye meclisine vermenin gayreti içinde.
Aymazlığın
ve utanmazlığın,yolsuzluğa bulaşmanın,göz açlığının ve
yasa tanımazlığın son örneği bunlar.
AKP iktidarı;
Türkiye Cumhuriyetini, anayasayı,yasaları ve kurallar
hiyerarşisini yok sayıyor,demokrasi ile alay ediyor adeta, amiyane
tabiriyle kendisini dingonun ahırında zannediyor.
Beylar,kusura
bakmayın ama, aymazlığın ve utanmazlığın da bir sınırı
vardır,halk susuyor diye tepesine çıkmanız mı lazım, pes
doğrusu.
Sizin, hukuk
tahsili yapmış,hukuktan anlayan,hukuka saygılı,haksızlıklar
karşısında yüzü kızaran,gerçek Müslüman, Allahtan korkan hiç
mi hukukçularınız yok?
Bu ne aymazlık,
bu ne utanmazlık ve cahil cesareti,bu kadarına da pes doğrusu.
Belediye
Yasasına göre, belediyeleri temsil, icra ve yürütme yetkisi,
belediye başkanlarına aittir.Belediye Meclisi karar
organıdır,yürütme yetkisi yoktur.
Hukuk
fakültelerinin birinci sınıfında okutulan bir ders vardır, hukuk
başlangıcı.
Hukuk
fakültesine girip de birinci sınıfı okuyan ve daha sonraki
snıflarda öğrenimini tamamlayamadan hukuk fakültesinden ayrılan
kişiler dahi çok iyi bilirler ki,hukukta bir kurallar hiyerarşisi
vardır.
Bu ilkeye göre,
uyulması gereken en tepe noktasındaki kuralları içeren yasa
Anayasadır.
Anayasadan
sonra yasalar gelir,yasa hükümleri Anayasaya aykırı olamaz.
Yasalardan
sonra Tüzükler,Yönetmelikler ve yönergeler gelir.
Anayasa ve
yasalar Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yapılır.
Tüzük,yönetmelik
ve yönergeler;kural içeren, ancak yürütme organı tarafından
çıkarılan idari tasarruf niteliğinde metinlerdir.Bunlar,
yasaların uygulanmalarına ilişkin, yasalara aykırı olmayan daha
detaya inen kuralları içerirler.
Genelge ve
tamim gibi idari tasarruf niteliğindeki metinler, kurallar
hiyerarşisinde en alt sırada yer alırlar.Esameleri dahi yoktur.
Bu hukuki
bilgilerden sonra, güncel konumuza gelince;Ticaret Bakanlığının,
Belediyelere bağlı şirketlere yönetici atama yetkisinin belediye
meclislerine ait olduğuna ilişkin görüş bildiren genelgesinin,
kurallar hiyerarşisinde esamesi dahi yoktur.Bu genelge,Belediye
Yasasının açık hükümlerine ve yürütme organlarının
işlevlerine ve doğasına açıkça aykırıdır.Bu genelge, hukuki
tabiriyle yok hükmündedir.Hukuken hiçbir değeri yoktur.Ben böyle
istiyorum,ben yaptım denilemeyecek bir yasa ihlali ve bir yasa
darbesidir.
Hükümete ait
olan Vali atamalarını, Türkiye Büyük Millet Meclisi ben
yapacağım diyebilir mi,yürütmenin başı olan Cumhubaşkanı, bu
vali atama yetkisini Türkiye Büyük Millet Meclisine bırakmak
ister mi?
Bu nedenle,en
başta İstanbul Belediye Başkanı olmak üzere,CHP'ni bütün
belediye başkanları,yasa dışı bu hukuk darbesini yok
saymalıdırlar.Asla ve asla, bu genelgeye değer vererek ve
kendilerini bağlayan metinler olarak hukuken var sayarak,bu
genelgenin iptali için yargıya baş vurmamalıdırlar.Aksi
halde,yok hükmünde olan bu genelgelere hukuki bir değer vermiş
olacaklar ve yargıdan aleyhe bir karar çıktığında kendilerini
bağlamış olacaklardır.
CHP Genel
Merkezini ve CHP'li Belediye başkanlarını uyanık olmaya ve bu
hukuk darbesine karşı direnmeye,Ticaret Bakanlığının yasalara
aykırı genelgesini yok sayarak yetkilerini kullanmaya devam etmeye
davet ediyoruz.
Bakalım daha
ne hukuksuzluklar göreceğiz?
İyi ki, AKP
iktidarının son kullanma tarihi gittikçe yaklaşmakta. 30/06/2019
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu