Yenilenen
İstanbul seçimlerinde AKP'nin aldığı ağır yenilgi,bir sonraki
Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde AKP ve onun genel
başkanının uğrayacağı hezimetten önceki son çıkışın da
kaçırıldığını,yolun sonunun başlangıcına girildiğini
göstermiştir.
Dost, acı ama
gerçekleri söyler.
Dün,seçim
sonuçlarının açığa çıkmasından hemen sonra yazdığımız
makalemizde de beyan ettiğimiz gibi,kimse evelemesin ve
gevelemesin,bu seçimin tek mağlubu vardır, o da AKP Genel Başkanı
Sayın ERDOĞAN'dır.
Biz,Sayın
Binali YILDIRIM'ı bu seçimin mağlubu olarak görmüyoruz.O
kendisine biçilen rolü kabul etmek zorunda kalmış ve o rolü
elinden geldiğince en iyi şekilde oynamaya çalışmıştır.Binali
YILDIRIM;ülkemizin en önemli üst düzey yönetim koltuklarına
oturup görev yapmıştır,kendi elleriyle son verdiği Başbakanlık
koltuğunun son oturanıdır,ama oturduğu her koltuğa seçimle
değil,ERDOĞAN'ın atamalarıyla gelmiş,seçim yaşamamıştır,seçim
kazanmamıştır,bu konuda tecrübesi yoktur,milletvekilliğine de
seçilerek gelmiş diyemeyiz, merkez yoklamasıyla ERDOĞAN
tarafından adaylığa seçilerek, otomatikman garantili bir şekilde
milletvekilliği koltuğuna oturmuş,hazıra konmuştur.
YILDIRIM için
açtığımız bu parantezden sonra,tekrar ERDOĞAN'a
dönersek,31.Mart seçimleri öncesinde, bu seçimin kazanılması
için yapılması gereken her politika ve strateji ERDOĞAN'a
aittir.Meydan meydan dolaşıp nutuklar atarak,iftar sofralarında
oruç ve iftarın manasına aykırı siyasi nutuklar atarak, günaha
girme pahasına seçim propagandası yapan,seçime damgasını
vuran,kendi şahsi ve siyasi prestijini ve itibarını ortaya koyan,
ERDOĞAN'ın kendisidir.Meşru İstanbul seçimini iptal ettirerek,
kendisi ve partisi adına büyük bir risk alan da ERDOĞAN dır.
23 Haziranda
yenilenecek olan seçimin öncesinde bir süre suskun
kalan,meydanlara inmeyen ERDOĞAN, seçimden birkaç gün önce yine
sahaya inerek,son hamlelerini yapmış,Kürt seçmenin oylarını
alabilmek veya bu oyların Millet İttifakı adayı İMAMOĞLU'na
verilmemesini sağlamak adına,PKK Terör örgütünün kurucusu ve
onursal lideri APO ve kardeşi Osman ÖCALAN'ı, AKP ve MHP ititfakı
olan Cumhur İttifakına ortak ve inanılmaz siyasi hatasını
yapmıştır.Allahın sopası yok,Allah cezalandırmak istediğinde
insanın ayağını dolaştırır derler ya,işte ERDOĞAN kendi
ipini çeken son hamlesini bizzat kendisi yapmıştır,bu aklı
kendisine kim verdi bilemeyiz,bildiğimiz tek gerçek varsa;CHP'ye,
AKP ve ERDOĞAN için bir kötülük yap deseler,bu kötülüğü CHP
dahi ERDOĞAN'a yapamazdı,vicdanı sızlardı inanın.Bize göre
ERDOĞAN'a bu kötülüğü, eski can dostu FETÖ dahi asla
yapamazdı.
Seçimin
kaybının,bardağı taşıran en önemli sürpriz nedenlerinden biri
olan bu ÖCALAN ittifakı,asla unutulmayacak ve ERDOĞAN;bugünden
sonra,şayet biraz utanma duygusu varsa,yalan olduğunu kendisinin de
çok iyi bildiği,PKK terörü üzerinden ana muhalefet partisi
CHP'yi asla suçlamaya kalkışamayacak,yalan olduğunu bildiği PKK
terörüne sahip çıktığına yönelik CHP'yi karalama kozunu
tamamen yitirmiş olacaktır.
Basından
izliyoruz,bu mağlubiyetten sonra ERDOĞAN AKP içinde ne gibi
operasyon yapacak diye herkes birbirine soruyor.
Bazıları,ERDOĞAN;
kabinede ve en başta İstanbul olmak üzere,parti örgütünde bazı
değişiklikler yapacak mı diye soruyorlar.
Yineliyoruz,bize
göre yenilginin tek sorumlusu, bizzat ERDOĞAN dır.Burada yanlış
yapılacak olan bir teşhis,tedaviyi geciktirecek ve parti
iyileştirilemeden kaybedilecektir.
AKP'nin; parti
disiplini çerçevesinde, parti içi demokrasiye sahip kurumsal bir
siyasi parti olmadığını,ERDOĞAN'ın mülkiyetinde bir şahıs
partisi olduğunu,AKP de her zaman tek başına ERDOĞAN'ın söz
sahibi olduğunu,kendisini iyi niyetli olarak eleştiren ve kendisine
hafif baş kaldıran değil,eleştirme ve baş kaldırma girişiminde
bulunan aklı başındaki tüm parti ileri gelenlerinin dahi,ERDOĞAN
tarafından yakın çevresinden ve partiden uzaklaştırıldığı
gerçeği görülmelidir artık.Parti de kurucu üye olan aklı
başındaki hiç kimse, şu anda ERDOĞAN'ın yanında değildir.
Biz iddia
ediyoruz,en başta ARINÇ ve GÜL olmak üzere;ERDOĞAN tarafından
partiden uzak tutulan herkes, yapılan son seçimlerin hiçbirinde
AKP'ye oy vermemiş olmalıdır.
Siyasette;galibiyetlerin,arkasından
yeni galibiyetleri getirdiği,bir kez ağır bir mağlubiyet
alındığında ise,bu mağlubiyetlerin arkasının
geldiği,galibiyetin tılsımının artık bozulduğu gerçeği
karşısında,bu vakitten sonra hiçbir faydası olmasa da,şapkasını
önüne koyup düşünmesi,tüm sorumluluğu üzerine alması ve
kendisini ve tüm politikalarını değiştirmesi gereken tek kişi
ERDOĞAN olmalıdır.
ERDOĞAN,hırsına
yenilmeye devam eder ve kendisini düzeltmezse,sorumluluğu
başkalarında arama kolaycılığına kaçarsa,hele hele İstanbul
mağlubiyetini içine sindiremez de, büyük çoğunlukla seçilen
İMAMOĞLU ile uğraşmaya devam ederse,onu çalışamaz hale
getirmek isterse,İMAMOĞLU'nun İstanbullu'ya hizmet etmesini,
belediye meclisindeki çoğunluğunu ve kendi yetkilerini zorlayarak,
engellemeye çalışırsa,artık tüm gerçekleri görmüş olan
seçmenlerden hayatında hiç unutamayacağı ağır mağlubiyet
derslerini almaya devam eder ve AKP diye bir şahıs partisi kalmaz
ortada.
Bize
göre,ERDOĞAN;zararın neresinden dönülürse kardır ilkesinden
hareketle, ilk iş olarak; AKP Genel Başkanlığından istifa etmeli
ve parti ile ilişkisini kesmeli,İMAMOĞLU ile uğraşmamalı,bilakis
ona yardımcı olarak, onun başarılarına ortak çıkmalı,
Anayasaya ve ettiği yemine sadık kalarak, Cumhurbaşkanlığının
kalan süresini,başarı ile tamamlamaya çalışmalıdır.
Ezici
çoğunlukla,İstanbul seçimini ikinci kez kazanan İMAMOĞLU'nu
tebrik ediyoruz.
Naçizane bir
tavsiye de, İMAMOĞLU'na tabi.
İMAMOĞLU'na
diyoruz ki;ERDOĞAN,beğenelim veya beğenmeyelim,şu anda hukuken bu
ülkenin Cumhurbaşkanıdır.Bu nedenle; ERDOĞAN'a saygılı
olacaksınız,onunla iş birliği yapacaksınız ve merkezi yönetimin
maddi ve manevi desteğini almak için uğraş vereceksiniz.Ama,bir
yere kadar tabi,İstanbul Belediye Başkanlığı da öyle küçük
bir makam değil,ERDOĞAN'a saygı gösterdiğiniz kadar,ondan da
makamınıza ve temsil ettiğiniz İstanbul halkına saygı
göstermesini bekleyeceksiniz, ERDOĞAN'ın;iyi niyetli her
yaklaşımına kucak açacaksınız,ama köstek ve engel
gördüğünüzde, saygı da ve iş birliğinde inat etmeyecek ve
tabi tutulduğunuz her kösteği ve engeli, İstanbul halkıyla ve
hatta Tüm Türkiye ile paylaşacaksınız.
Tebrikler;İstanbul
halkı ve seçmeni,tebrikler ve başarılar Sayın İMAMOĞLU.
DEMOKRASİ;sana
yaptığımız tüm kötülüklere,seni yeterince savunup
koruyamamış,değerini anlayamamış olmamıza rağmen;sen, bizleri
hoş gör ve Türk Halkını, kendinden asla uzak tutma ve esirgeme
lütfen,selam olsun sana DEMOKRASİ.
ÜLKEMİZ
İÇİN,HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK. 24/06/2019
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder