AKP Genel Başkanı;“Yargı Reformu Strateji Belgesi”ni açıkladı geçtiğimiz gün.
Yargı reformu yapacaklarmış,ifade özgürlüğü güçlendirilecekmiş,tutuksuz
yargılama esas olacakmış,güven veren bir adalet sistemi
oluşturulacakmış,hakim ve savcılara coğrafi teminat
getirilecekmiş,yargının bağımsızlığı,tarafsızlığı ve şeffaflığı
geliştirilecekmiş,savunma hakkının etkin kullanılması sağlanacakmış v.s.
Duy da sakın inanma.
Bu reformları yapabilmeniz için,kafa yapınız bunlara müsait olacak önce.
Bütün yetkileri elinde bulundurma,herşeyi ben bilirim ve en doğrusunu ben yaparım zihniyetinden uzaklaşmanız gerekir.
Kuvvetler ayrılığı ilkesine saygılı olmanız gerekir.
Ülkeyi, kapalı kapıların ardında saraydan ve külliyesinden yönetme sevdanızdan vaz geçmeniz gerekir.
Yargıya saygılı olmanız gerekir.
Düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğünü içinize sindirmeniz gerekir.
İki kişi bir araya gelmesin diye, bazı parkları ve alanları polis bariyerleriyle halkımıza kapatmamanız gerekir.
Gezi eylemlerini;içine sızan bazı kışkırtıcılara rağmen, toplantı ve
gösteri yürüyüşü,düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğü çerçevesinde
değerlendirmeniz,eylemden yıllar sonra, bu eyleme katılan bazı kişileri
hükümeti devirmeye teşebbüs suçunu işledikleri iddiasıyla suçlamamanız
gerekir.
Seçim sonuçlarını içinize sindirmeniz,YSK Hakimlerine baskı
yaparak,sudan bahanelerle,İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı
seçimlerini iptal ettirmemeniz gerekir.
Yabancı güçlü devletlerin
baskılarına dayanamayarak,yargıya talimat verip, bazı yabancı tutuklu
sanıkları tahliye ettirerek, adrese teslim etmemeniz gerekir.
Devletin paralarını,örtülü ve örtüsüz ödeneklerle israf etmemeniz gerekir.
Her şeyden önemlisi de;aslında yapmak istediğiniz sözde yargı
reformunun, yeni bazı yasalar çıkarmaya gerek duymadan,sadece ve sadece,
mevcut yasaları ve anayasayı,özgürlükçü ve demokrat bir anlayışla tam
olarak uyguladığınız taktirde sağlayabileceğinizi görmeniz ve buna
samimi olarak inanmanız gerekir.
Hiç kimseyi kandırmaya
kalkmayınız,sizden ve sizin zihniyetinizden ve bugüne kadar yıllarca
ortaya koyduğunuz denenmiş özgürlük anlayışınızdan ve
uygulamalarınızdan;yargıda,insan hak ve özgürlüklerinde iyileşme ve
reform beklemek,abesle iştigaldir.
Mevcut yasalarımıza göre de, asıl
olan tutuksuz yargılanmaktır,tutuklu yargılanmak istisnadır,tutuksuz
yargılanmak için yeni bir yasaya asla ihtiyaç yoktur,bu gerçeğe
rağmen,uygulamaya bakıyoruz,tutuklu yargılanmak asıl olmuş, tutuksuz
yargılanmak ise istisna.
Muhalifler,muhalif gazeteciler;
düşüncelerini açıkladıkları için,Fetöye yardım ve yataklık ettikleri
veya Cumhurbaşkanına hakaret ettikleri iddiasıyla tutuklu
yargılanıyorlar,bu gerçeklere rağmen; siz, tutuksuz yargılanmayı nasıl
esas kılacaksınız,mevcut yasaları uygulatmaktan acizsiniz,hakimler karar
vermeye korkuyorlar, acaba sarayı kızdırırmıyız diye kıbleleri saray
olmuş ve oranın işaretini bekliyorlar,hakimlerin görevde kalmalarının
teminatı yok ki,coğrafi teminatları olsun.
Kararları beğenilmeyen
hakimlerin görev yerleri kolaylıkla değiştiriliyor, bazılarının ise
görevlerine son veriliyor,Hakimler Ve Savcılar Kurulu'nun yapısı belli, o
kurulun üyesi hakimlerin teminatları yok ki, o kurulun iki dudağının
arasında olan yerel hakimlerin teminatı olsun.
Biz her zaman
söyleriz ve yine söylüyoruz.İyi yasa veya kötü yasa yoktur,kötü
uygulayıcılar vardır.Kötü bir yasa, iyi uygulayıcıların elinde iyi
sonuçlar verir,iyi yasalar ise, kötü uygulayıcıların elinde kötü
sonuçlar verir, aynen bugün olduğu gibi.
Sanırım, bayramdan önceki
son makalemiz bu.Bu vesileyle, tüm okurlarımın,dost ve arkadaşlarımın
mübarek ramazan bayramını en iyi dileklerimle kutluyorum. 02/06/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder