Bakıyoruz,aklı başında bazı kişilerin dahi,Kanal İstanbul'un Montrö Sözleşmesini deleceğini,bu amaçla yapılmak istendiğini,ciddi ciddi savunduklarını görüyoruz.
Hayır efendim.Kanal İstanbul,kesinlikle,Montrö Sözleşmesini asla delemez,sadece ülkemiz aleyhine tartışılır hale getirir.
Kimse,Amerika veya bir başka devlet istedi,onun hatırını hoş etmek ve bazı tavizler elde etmek amacıyla,Montre Sözleşmesini delmek için bu kanalı açıyorum diyemez ve böyle düşünemez.Derse, ileride yanıldığını görür ve bunun bedelini çok ağır öder,hem kendisi ve hem de ülkesi,yaniTürkiyemiz.
Montre Sözleşmesi;evet,boğazlar üzerindeki egemenliğimizi sağlaması yönünden, bizim Marmara Denizi ve boğazlar üzerindeki tapu senedimiz ise de;Momtrö Sözleşmesinin hükümlerini bir kül olarak değerlendirdiğimizde;bu sözleşme, sadece bize değil,en başta Rusya olmak üzere,Karadenizde kıyısı olan ülkelere de önemli güvenceler sağlamakta,Karadenizi bir huzur denizi haline getirmekte,Karedenizde kıyısı olmayan en başta ABD olmak zere süper güçlerin, bu denizde tepişmelerini ve bölgenin güvenliğini yok etmelerini engelleme amacı gütmekte, Karadenize kıyısı olmayan ülkelere, boğazlardan geçiş ve Karadenizde demirleyerek hakimiyet kurma,güç ve gövde gösterisi yapma yönünden, çok önemli sınırlamalar getirmektedir.
Başka bir anlatımla,Montrö Sözleşmesi,ülke olarak bizim güvenliğimizi sağlamanın yanı sıra, Karadenize ve Karadenizde kıyısı olan ülkelere de güvence sağlamaktadır.
Montrö Sözleşmesini,Karadenizden ve Karadenize kıyısı olan ülkelerden bağımsız değelendiremezsiniz.
Bu nedenle;ben bir kanal açarım, Marmara Denizini bu kanal ile Karadenize bağlarım,dolayısıyla,İstanbul Boğazından geçmeden,bu kanal yolu ile örneğin Amerikan savaş gemilerini Karadenize geçiririm,sözleşme ile Amerika ve sair Karadenizde kıyısı olmayan ülkelerin savaş gemileri için,geminin tonajı,türü ve kalma süresi itibariyle getirilen sınırı ortadan kaldırmış olurum, diyemeziniz.
Zira;Montrö Boğazlar Sözleşmesi,sadece Marmaradan Karadenize geçişi sağlayan İstanbul Boğazını değil,Marmaranın girişindeki Çanakkale Boğazını da kapsamaktadır.
Marmaraya ulaşabilmek ve sonrasında kanaldan giriş ve geçiş yapabilmek için,Çanakkale Boğazından geçmek zorundasınız ve Çanakkale Boğazına girdiğiniz andan itibaren, Montrö Sözleşmesinin hükümleri işlemeye başlar ve bu geçiş;Çanakkale Boğazı,Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı ile bir bütündür.Bu bütünlüğü asla bozamasınız,Kanal İstanbul ile bölemezsiniz bu bütünlüğü.
Çanakkale Boğazına girdiğiniz andan itibaren,Marmara'ya ulaştığınızda,İstanbul Boğazını kullanmayıp,Kanal İstanbul'u kullanarak Karadenize girseniz dahi,Karadenize kıyısı olmayan bir ülke iseniz,aynı zamanda Karadenizin güvenliğini de sağlamayı amaçlayan Montrö'nün sınırlayıcı hükümlerine tabi olmaya devam edersiniz.
Bir örnek vermek gerekirse;nasıl,izinsiz olarak bir insanın konutuna girmek,ceza yaptırımı içeren konut dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturuyorsa,isterseniz konutun kapısından giriniz,isterseniz bacadan,isterseniz duvarda bir delik açarak giriniz,sonuç değişmez,eve girdiğinizde konut dokunulmazlığını ihlal suçunuişlemiş olursunuz ve bu suçun yaptırımından kurtulamazsınız.
İşte bunun gibi,Montrö Sözleşmesi ile bir iç deniz olan ve bu nedenle güvenliği diğer denizlere göre daha önem arz eden Karadenizi ve onun kıyıdaşı devletlerin güvenliğini de güvence altına alan Montrö Sözleşmesini,Kanal İstanbul'u açarak ve arkadan dolanarak asla delemezsiniz.Bunu yaptığınızda Uluslar arası bir hır çıkarmış olursunuz ve bunun olası ağır sonuçlarına katlanırsınız.
Buna, en başta Rusya ve onun ideri dostum Putin kesinlikle karşı çıkar.
Siz bakmayın, Putin'in dostluk gösterisine,suskunluğuna,sakın aldanmayın,o kaçın kur'ası,siz onunla aşık atamazsınız devlet adamlığında ve kurnazlıkta.O, futbol sahalarından değil, KGB ajanlığı ve Komünist Partisinden yetişip gelen gerçek bir devlet adamı.
Biz aslında,iktidarın Montröyü delmekten ziyade,rant ve betondan para kazanmak ve kazandırmak amacıyla bu Kanalı açmak istediğini çok iyi biliyoruz ama,yine de uyarmak istiyoruz.
Montrö Sözleşmesini delmese bile,bu kanalın açılması istismara çok müsait olup;emperyal güçler,bunu fırsat bilip Montröyü tartışmaya açtırabilirler,Dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan olmayalım sonra,ateşle oynadığınızın farkına varın lütfen.
Kanal İstanbul,diyelim ki;Montröyü deldi ve ABD savaş gemileri sınırsız olarak Karadenize doluştu,bunun riskini düşünebiliyor musunuz,olası bir çatışmada ülkemizin göreceği zararı düşünebiliyor musunuz?
Montrö'nün daha iyisini bulursak,Montröyü değiştiririz bunda ne var?Diyenlere; içimiz sızlayarak ve üzülerek buradan soruyoruz,T.C.nin; saygınlığını,ordusunun gücünü,caydırıcılığını,ekonomik gücünü ve bağımsızlığını mı bıraktınız da,Montrönün daha iyisini yapacaksınz.ATATÜRK bile bunu yapabildi ancak,kaldı ki;ülkemize zarar verer hiçbir yanı da olmayan mükemmel bir sözleşme.Sizler,yeter ki;muhafaza etmesini ve haddinizi biliniz,Montröyü kendi ellerinizle tartışmaya açtırmayınız
Rusyanın bir uçağını düşürdük, bedeli çok ağır oldu,ilişkileri düzeltebilmek,domates satabilmek için olmadık tavizleri vermek zorunda kaldık,kullanmayacağımızı çok iyi bilmemize rağmen, milyarlarca dolar ödeyerek S-400 kazığını yedik ve bir türlü bu kazığı çıkaramıyor ve debelenip duruyoruz.
Aklınızı başınıza toplayınız. 07/04/2021
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder