Buradan,
özellikle emniyet ve jandarma teşkilatında kolluk görevi yapan
her kademedeki memur ve amirlere dostça ve ağabeyce sesleniyoruz.
Siz
siz olun, kendi politik menfaatleri dışında hiç kimseyi
düşünmeyen politikadan gelen makamların, ya da politikadan gelen
makamların atadıkları üst düzey bürokrat kadrolarının, sizin
sırtınızı sıvazlayarak, görevde yükselmenize ilişkin
vaatlerde bulunarak,vatanı siz kurtaracaksınız yalanlarıyla size
verdikleri konusu suç teşkil eden bir emri, hiçbir şekilde
yerine getirmeyiniz.
İşte
gördünüz, siyasal iktidar sizleri kendi politik menfaatleri ve
intikam duyguları içinde yasadışı işlerde kullandıktan sonra,
zeytinyağı gibi suyun üzerine çıkarak, sizleri gözaltına
alabilmek için icad ettiği ve kendisinin de baş yaratıcısı
olduğu illegal paralel yapının polis ve polis şefleri olduğunuz
suçlamasıyla, daha önce size verdikleri emirlerle size
uygulattıkları yasadışı metodlarla sizin gözaltına aldığınız
ve yasadışı olarak suçladığınız ve mağdur ettiğiniz
binlerce masum kişi gibi, yine dün verdikleri emirlerle
başlatılan yeni operasyonlarla, kendi meslektaşlarınız
tarafından aynı usullerle gözaltına alınıp kelepçelendiniz.
AKP
ve cemaat'in oluşturduğu illegal koalisyon için yaptığınız
iddia edilen kanunsuzluklara değdi mi?
Hepiniz
çok iyi biliyorsunuz,Türkiye Cumhuriyeti, yazılı bir Anayasası
olan hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir hukuk
devletidir. Devletin ve devlet idaresinin temel kuralları Anayasada
açıkça yazılı olup, bu Anayasa kuralları, Cumhurbaşkanından
en sade vatandaşına kadar herkesi bağlamaktadır.
Anayasamızın
137. maddesi çok açıktır.Üstlerinizden aldığınız
emirler;yönetmelik, tüzük, kanun ve Anayasa hükümlerine aykırı
ise, o emri yerine getirmeme ve bu aykırılığı, emri veren üst
ve amirlerinize bildirme ve üst ve amiriniz o emri yerine
getirmenizde ısrarcı olur ve bu emri yapmanız için emri yazı
ile yenilerse , ancak o zaman emri yapma hakkınızın bulunduğunu,
bu koşulda kanunsuz bir emri yerine getirmeniz halinde sorumlu
olmayacağınızı, yazı ile tekrarlanan emri, bir gün lazım
olacağı için, canınız gibi muhafaza etmeniz gerektiğini
hatırlatmak istiyoruz.
Sorumlu
olmamak için böyle davrandığınız taktirde, o görevde kalır
mısınız kalmaz mısınız onu bilemeyiz. Ancak, Anayasal hakkınızı
kullanırsanız, makamınızdan olsanız dahi, dün olduğu gibi,
gözaltına alınmaz, eşinizden ve çocuklarınızdan ayrı
düşmezsiniz.
Bildiğiniz
gibi, konusu suç teşkil eden emri ise, hiçbir suretle yerine
getirmeyeceksiniz. Yerine getirdiğiniz taktirde, hiçbir şekilde
sorumluluktan kurtulamazsınız.
Şimdi
bana diyeceksiniz ki, bekara karı boşamak kolaydır, Anayasanın
137. maddesine rağmen, kanunsuz ve/veya konusu suç teşkil eden
emirleri yerine getirmek zorundayız, aksi halde meslekte kalmamız
ve yükselmemiz mümkün olamaz.
Haklısınız
ama, korkunun ecele faydası olmadığı gibi, ileride sorumlu
olmamak için de yapabileceğiniz başka bir şey yok, tüm
görevliler bu şekilde kanunsuz ve/veya konusu suç teşkil eden
emirler karşısında, Anayasal tavrını alırsa, bir gün, bu
çarpık düzeninin değişeceği, kanunsuz ve/veya konusu suç
teşkil eden emirleri yerine getirmeyen kamu görevlilerinin
görevlerine son verilemeyeceği, terfi ve yükselmelerinin
önlenemeyecği, bir yerden diğer yere sürülemeyecekleri hukuk
devletine uygun yasal ve anayasal bir düzene kavuşabileceğimiz
unutulmamalı ve bu konuda yılgınlığa düşülmemelidir.23/07/2014
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder