AKP'nin iktidar
olduğu ülkemiz, maalesef fokur fokur kaynıyor.
Herkes tedirgin
ve endişeli, yarınından ve geleceğinden emin ve mutlu olan yok
gibi.
İşsiz
babalar,
Parasızlıktan
her gün çocuklarına ne pişereceklerini bilemeyen anneler,
Her yeni güne,
kendilerine daha nelerin dayatılacağı ve eğitimde reform adı
altında önlerine saçma sapan ve çağ dışı nelerin
sunulacağının merak ve endişesi içindeki öğrencilerimiz,
AKP iktidarının
baskısından bunalan gazetecilerimiz,
En küçük bir
protesto ve gösteri yürüyüşü yapmalarına müsaade edlmeyen,
yapmaya kalkışanlarının da, yakalanarak yaka paça polis
merkezlerine götürülüp sorgulandığı gençlerimiz,
Yargıyı
siyasallaştıran ve yandaşlaştıran AKP iktidarının, yargıya
müdahaleleri karşısında direnemeyen ve tarafsızlıklarından
ödün vermek zorunda kalan yargı mensuplarımız,
AKP
iktidarının, çözüm süreci adı altında PKK ile müzakere
masasına oturması ve bunun sonucunda da, Güneydoğuda özerk bir
Kürt yönetiminin oluşturulması ve PKK lideri APO'nun serbest
bırakılması ihtimalinden, en başta şehit yakınları olmak
üzere, ciddi bir şekilde endişe duyan halkımız,
İş bulabilen
ve asgari ücretle iş güvenliğinden yoksun olarak çalışmak
zorunda bırakılan en başta madencilerimiz olmak üzere, her
branştan işçilerimiz,
Ağır vergi
yükü altında ürettikleri malları satamayan sanayicilerimiz,
Üzerlerine
atılı çok ciddi onlarca yolsuzluk ve rüşvet iddialarına, tek
adama ve onun emri altına giren meclis çoğunluğuna dayalı,
meclisin denetleyemediği diktaya varan yönetimlerine rağmen, akıl
almaz bir şekilde, yüzde ellilere varan seçmenin oylarıyla
yönetimde kalmayı başaran AKP iktidarının karşıtı ve muhalifi
olan yüzde elliyi aşan seçmen kitlesi,
Bir zamanlar
AKP iktidarı ile kol kola çalışarak işbirliği yapan ve ordumuza
kumpas kurarak ordumuzun emekli ve muvazzaf subay ve astsubaylarını
darbecilikle suçlayarak zindanlarda çürüten ve benzeri kumpasın
eski ortakları AKP iktidarı tarafından kendileri için de
kurulduğuna tanık olan,14 Aralık operasyonu ile gözaltına
alınarak, bu kumpası yaşamaya başlayan cemaat yanlısı sözde
basın mensuplarıyla onların emniyetteki uzantıları ve aileleri,
Bu güzel ve
cennet ülkemizin içine düşürüldüğü tüm olumsuzluklardan
etkilenerek umutsuzluğa kapılan masum milletimiz,
Hatta, ABD ve
Avrupa Birliği ülkelerinin yönetici ve insanları,
Çok mutsuz ve
umutsuz.
Mutlu olan yok.
Hergün
ekranlara yansıyan öfkeli söylemlerine ve adeta gölgesiyle kavga
eden öfkeli ve sinirli görüntülerine baktığımızda; bir dediği
iki olmayan, eski parayla katrilyonlar harcanarak yapılan kaçak ve
lüks sarayda görev yapan ve yaşayan, buna rağmen şükretmesini
bilmeyen, hırsının ve doyumsuz egosunun esareti altında yaşayan
Tayyip Bey'in dahi, hayatından memnun ve mutlu olmadığını,
yüzünün bir türlü gülmediğini görmekteyiz. Tayyip Bey,
yönetimiyle, ülkesinin insanlarını mutlu edemediği gibi,
kendisini de bir türlü mutlu edememektedir.
Gördüğümüz
kadarıyla, ülkemizin içine düşürüldüğü fokur fokur kaynayan
bu kötü durumundan mutlu olanlar, sadece ve sadece, ülkemizin ve
milletimizin iç ve dış düşmanlarıdır.
Ülkede
yaşananları gördükçe, umutsuzluğa kapılıyor, ülkemizin
geleceği için korkuyor ve endişe duyuyoruz.
Ülkemizin ve
milletimizin geleceği ve selameti için, Tayyip Bey ve onun mutlak
yönetimi altındaki AKP iktidarı; bir an önce aklını başına
toplamak ve ülke yönetiminde dışına çıktığı Anayasamızın
ve yasalarımızın sınırlar içine tekrar geri dönmek zorundadır.
Zaman, daha
fazla gecikmeden, akılsız ve yandaş dostların sahte övgü ve
alkışlarına değil, akıllı düşmanların samimi tenkit ve
uyarılarına kulak vermek zamanıdır. 17/12/2014
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu
Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder