Eski
Başbakanlarımızdan, 9.Cumhurbaşkanımız Süleyman DMİREL'i 91
yaşında kaybettik.
Rahmetli
Süleyman DEMİREL,bizim gibi Ispartalı olması nedeniyle,aynı
zamanda hemşehrimiz olur. Günahları ve sevaplarıyla,ülkemize
hizmet eden bir devlet adamı, siyasetçi ve de hemşehrim olması
nedeniyle, ölümünden dolayı büyük üzüntü duyduğumuzu
belirterek, yazımızı sürdürmek istiyoruz.
Süleyman
DEMİREL, Ispartanın İslamköyünde doğmuş, fakir olmanın ve
doğup büyüdüğü yörenin kıt koşularını zorlayarak, doğuştan
Allah vergisi olan zekasını da olumlu kullanmak suretiyle, Devletin
kendisine sunduğu olanaklardan da yararlanarak, İstanbul Teknik
Üniversitesini bitirerek inşaat yüksek mühendisi olmayı
başarmış, döneminin, bugüne göre az sayıda olan yetişmiş
insanları arasından temayüz ederek, çok genç yaşta devlet
bürokrasisinde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne kadar
yüselmiş ve barajlar kralı olarak ünlenmiş, devlet kademelerinde
çalışıp olgunlaştıktan, devlet idaresinin ve devlet adamlığının
ne olduğunu ve ne olmadığını öğrenip özümsedikten sonra,
Demokrat Parti geleneğinin devamı olan Adalet Partisi Genel
Başkanlığına adaylığını koyarak, genel başkanlık seçimini
kazanmış ve Adalet Partisi lideri olarak girdiği 1965 seçimlerinde
tek başına iktidarı kazanarak, ülkemizin Başbakanlık koltuğuna
otumuş ve ölümüne kadar Türk siyasetinin içinde yer almış,tüm
eleştirilere rağmen, sevilen bir siyasetçi ve devlet adamı olarak
kalmayı başarmıştır.
Süleyman
DEMİREL'in, elli yıllık siyasetçi ve devlet adamlığı
döneminde,eleştirilen, bizim de çok eleştirdiğimiz pek çok
hataları olmuştur, bizden bir kez dahi oy alamamıştır, ancak
genel olarak baktığımızda ve değerlendirdiğimizde, iyi ve
olumlu özelliklerinin ağır bastığını, özellikle aktif
siyasetin içinde iken seçildiği ve 9.Cumhurbaşkanı olduğu
dönemde, tarafsız bir devlet adamı kişiliğinin öne çıktığını
rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bu yazımızda,
Süleyman DEMİREL'in aziz hatırasına saygısızlık yapmamak
için,günümüzün bazı politikacılarının yaptıkları ve
yapmaya devam ettikleri gibi,en başta dini siyasete alet etnek gibi,
onun siyasal kişiliğinin olumsuz yanlarından ziyade, günümüz
koşularına göre, DEMİREL'i gözümüzde daha da değerli kılan
ve yücelten artıları üzerinde duracağız.
Rahmetli
DEMİREL; öncelikle, geldiği çevreyi hiçbir zaman unutmamış,
geldiği çevreyle yabancılaşmamış, çıktığı kabuğu
beğenmeyen bir kibir hastalığına yakalanmamıştır.
Her zaman,
Cumhuriyet çocuğu olmakla öğünmüş ve bugünkü durumuna
Cumhuriyetin sayesinde ulaştığı gerçeğini hiç unutmamış ve
yeri geldiğinde, Cumhuriyete olan borcunu, açık yüreklilikle dile
getirmiştir.
Cumhuriyeti ve
Cumhuriyeti kuranları hiç kötülememiş, kendi döneminin
hizmetlerini, Cumhuriyeti kuranların ve Cumhuriyetin ilk yıllarının
hizmetleriyle kıyaslayarak kutsamamıştır.
Kendisine
emanet edilen halkın vergilerinden oluşan devlet hazinesini, örtülü
ödenek kisvesi altında ve diğer şekillerde israf etmemiş, lüks
ve şatafatlı bir hayat sürmeyi, halkın parasını kendi egosunu
ve şuur altına yerleşen komplekslerinin tatmini için
kullanmamıştır.
Başbakanlığı
döneminde askeri muhtıralara ve darbelere maruz kalarak,
Zincirbozanda zorunlu ikamete tabi tutulmuş ve uzun süre
özgürlüğünden yoksun bırakılmış olmasına rağmen, tabi
tutulduğu bu haksız muameleyi, kendisine siyasal rant sağlamak
için istismar yoluna gitmemiş, uğradığı tüm haksızlıklara
rağmen, Devleti ile barışık kalma olgunluğunu göstermiş, bu
haksızlıları, siyasetin ve henüz tam olarak yerleşmeyen ve
gelişmekte olan demokrasilerin cilvesi ve sancıları olarak sineye
çekme olgunluğunu gösterebilmiş, ülkenin bazı gerçeklerini
kabul ederek, ülkenin geleceğinin daha da kararmaması için, kendi
siyasal geleceğini feda edebilmiştir.
Süleyman
DEMİREL'in, askeri muhtıra ve darbeler karşısında, ülkemizi ve
genç demokrasimizi daha da karanlığa ve bilinmeyen yönlere
götürüp yok edeceğinden endişe duyarak, askeri darbelere karşı
direnmeden koltuğundan ayrılmak zorunda kalmasını, şapkasını
alarak kaçmakla suçlayıp eleştirenlerin; ülkemizin
demokrasisini ve özgürlüklerini, darbe dönemlerini dahi aratacak
şekilde getirdikleri bugünkü acınacak haline baktığımızda,
Süleyman DEMİREL'e yönelik, bu şapkasını alıp kaçtı
eleştirilerinin haksızlığı ve acımasızlığı, daha iyi
anlaşılmaktadır.
27/Nisan/2007
e-muhtırasına sözüm ona direnenlerin; bundan hareketle olsa
gerek, rahmetli DEMİREL'i muhtıra ve darbelere direnememekle
suçlamalarına rağmen, e-muhtırayı yayınlayan dönemin
Genelkurmay Başkanı ile bir hafta sonra Dolmabahçe Sarayında
gizlice görüşerek pazarlık yapıp halvet olmalarını, aralarında
anlaşıp kanka olmalarını, emekli olduktan sonra muhtıracısının
altına son model, zırhlı Mersedes araç tahsis etmelerini,
hükumeti eleştirenleri dahi, hükumeti devirmeye teşebbüs etmekle
suçlayarak zindanlara atmalarına rağmen, e-muhtıracı generalin
hala elini kolunu sallayarak dolaşmasına izin vererek, hakında
hiçbir yasal işlem yapamadıklarını, halkımız unutmuş
değildir.
Bu nedenle,
DEMİREL'in, darbecilere karşı direnememekle suçlanmasının
haksızlığını dile getirmeyi görev kabul ediyoruz.
DEMİREL; her
şeyden önce, engin bir hoş görü sahibi ve özgürlüklere
saygılı bir kişiydi. Kendisini eleştirenleri, kendisini mizah
malzemesi olarak kullanan sanatçıları hoş gören, hakkında
yapılan eleştirel mizaha kızmayan, bilakis yapılmasını teşvik
eden ve bunlara gülebilen ve eğlenmesini bilen bir kişiydi.
DEMİREL'in,
kendisine hakaret edildiği iddiasıyla, kişsel olarak suç
duyurularında bulunduğunu hiç hatırlamıyoruz.
DEMİREL, 12
Eylül darbesiyle kendisini deviren Kenan EVREN yargılanırken,
büyük bir olgunluk göstermiş ve ben milletimle hesaplaştım,
miletim beni yeniden başbakan ve cumhurbaşkanı seçerek itibarımı
iade etmiştir, benim Kenan EVREN ile kişisel bir meselem yoktur
gerekçesiyle, tüm ısrarlara rağmen, davaya müdahil olma gereğini
dahi duymamış, kin ve ihtiraslarından arınmasını başaran,
gerçek ve olgun bir devlet adamı olduğunu göstermiştir.
DEMİREL
hakkında yazılacak daha çok şey var ama, uzatmaya gerek
duymuyoruz.Yazdıklarımızın, DEMİREL'i tanımlamak için yeterli
olduğunu umuyoruz.
İyi ki,
ülkemizin siyaset sahnesinde yer almış ve ülkemize hizmet
etmişsin Sayın DEMİREL; sonsuza, güle güle git, sana teşekkür
ediyor ve Allahtan rahmet diliyoruz, ülkemizin ve DEMİREL ailesinin
ve tüm sevenlerinin başı sağ olsun. 18/06/2015
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder