Tayip Bey yine
konuşmuş ve doğruları söyleyerek kendisini eleştirenleri,
çatışmaların ve ölümlerin suçlusu olarak, cumhurbaşkanını
ve hükümeti gösterenleri, terörün destekçisi olarak ilan etmiş.
El insaf Tayyip
Bey, terörün gerçek destekçisi kim acaba?
Gerçekleri
görmesi ve az da olsa utanması için, biz Tayyip Bey'i gazete
arşivlerini şöyle bir gözden geçirmeye davet ediyoruz. Bu
davetimize icabet ederek gazete arşivlerini gözden geçirecek
olursa, terörün gerçek destekçisinin, kendisi ve hükümetinin
olduğuna ikna olacaktır.
Dünyanın
yuvarlak olduğu ve kendi etrafında döndüğü ne kadar gerçek
ise,çatışmaların ve ölümlerin suçlusu da, çözüm süreci ve
çözüm sürecinin zarar gömemesi için, PKK militanlarının
ülkeyi silah deposu ve cepanelik haline getirmesine göz yuman
Tayyip Bey ve AKP iktidarıdır.
PKK, çözüm
sürecini,silah stoklama süreci olarak değerlendirdi diyen,
herhalde biz değiliz, bu itirafı yapan,Tayyip Bey'in ta
kendisidir.Bu beyan, bir ihmalin ve suçun itirafı değil midir?
Kendi ülkesinde
PKK'nın Kandil karargahına ev sahipliği yapan Barzani ile sarmaş
dolaş ve el ele pozlar veren ve ona dost elini uzatan,Apo
posterlerinin ve PKK paçavrası bayrakların açıldığı
Diyarbakırda kutlanan Nevroz kutlamalarına çanak tutan, PKK ile
müzakere masasına oturan, çözüm süreci zarar görmesin diye
polisi ve askeri hadım ederek etkisiz kılan ve PKK'nın daha da
güçlenip silahlanmasına, son iki ayda yüz küsür şehit
vermemize neden olan uzaktan kumandalı ve bombalı tuzakların
kurulmasına sebebiyet veren Tayyip Bey'in yanlış politikaları
değil midir?
Bugün
ülkemizde vukubulan çatışmalar ve ölümlerle, yukarıda
belirttiğimiz Tayyip ERDOĞAN politika ve uygulamaları arasında
bir nedensellik bağı kurmak, Tayyip Bey'in ve AKP iktidarının
Kürt politikasını eleştirmek, niçin terörün desteklenmesi
olarak nitelendirilebiliyor ve bu eleştirileri yapanlar,ünvanlarının
başında Cumhuriyet ibaresi bulunan savcılar tarafından takibe
alınıyor, anlayabilene Aşk olsun.
İşine
geldiğinde sıfatı ne olursa olsun, herkes hukuka uymak zorundadır
diyen Tayyip Bey ve savcılar en başta olmak üzere, herkes,
ülkemizin hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir hukuk
devleti olduğunu, demokrasiyi diktatörlüklerden ayıran en
belirgin özelliğin ve demokrasinin erdeminin,eleştiri özgürlüğü
olduğunu, asla akıllarından çıkarmamalıdır.
Bu günler de
bir gün geçer, herkes yaptıklarının hesabını verirler.
Kendisini Cumhuriyetin savcısı olarak görmesine rağmen, görev
anlayışında Cumhuriyetin “C”si bulunmayan, bir zamanlar el
üstünde ve zırhlı makam otoları içinde tutulan savcı Zekariye
ÖZ vakası, savcılarımıza ibret olur inşallah.
Bu ülkede
siyasal iktidarın ve yandaşlarının ağzına bakarak,
insanlarımıza yapılabilecek olan ve PKK teröründen dahi fena,
umut kırıcı ve antidemokratik olan en büyük kötülük, hukuk ve
yargı terörüdür.
Bu satırların
yazarı bendeniz de, bir zamanlar savcıydı, mahkeme kadıya mülk
olmuyor, önemli olan,siyasi baskılara boyun eğmeden ve siyasi
telkinlere alet olmadan, hukuka saygılı olarak görev yapmak ve
şerefiyle emekli olabilmektir. Ne mutlu bize ki, şu anda alnımızın
akıyla bir yandan avukatlık, bir yandan da yazarlık yapıp,
göğsümüzü gere gere eleştiri hakkımızı kullanabiliyoruz
Aman
dikkat.18/09/2015
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder