Tüm
kurallarıyla işleyen, hepimizin özlediği demokratik parlamenter
sisteme, evet diyorum.
Ülkemizde
parlamenter sistemi yozlaştıran ve halkımızın parlamenter
sistemden soğutulması için,iktidar tarafından bahane olarak
gösterilen ve anayasa değişikliğini dahi gerektirmeyen
aksaklıkların giderilmesi için,Siyasal Partiler ve Seçim
Yasalarında değişiklikler yaparak, lider sultasının
kaldırılmasına,partilerin siyasi parti lideri ve onun dar
kadrısunun arka bahçesi olmasının önüne geçilmesine, evet
diyorum.
Ulusal
egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğuna, egemenliğin
gerçek anlamda millete ait olduğunun kabulü için de;seçimlerin
zaruri, ancak tek başına yeterli olmadığına,halkın seçimlerde
oy kullandıktan sonra bir dahaki seçimlere kadar,siyasat sahasının
dışında tutulmamalarına, halkımızın bağlı oldukları kesimin
baskı grupları olarak, demokrasinin işleyişinde sürekli söz
sahibi olmalarına, evet diyorum.
Yasama, yürütme
ve yargı erklerinin ayrılığına, başka bir anlatımla kuvvetler
ayrılığına, yasama,yürütme ve yargı yetkilerinin anayasada
belirtilen organlar tarafından, halk adına ve yararına olarak,
ayrı ayrı kullanılmasına, evet diyorum.
Yürütmenin ve
onun içinde yer alan Cumhurbaşkanının, anayasanın kendilerine
tanıdığı yetki ve görev hudutları içinde,Başbakan'ın
Cumhurbaşkanına, Cumhurbaşkanının da Başbakana saygı duyarak,
birbirlerinin görev ve yetki alanlarına tecvüz etmeden ve hiçbir
art niyet taşımadan ülkeyi yönetmelerine, evet diyorum.
Yasama
organının, şu veya bu nedenle,gelecek kaygısıyla seçildikleri
siyasi partinin lider kadrosuna karşı, makul parti disiplini
sınırları içinde kalarak,bağımsızlıkarını ve milletvekili
kişiliklerini koruyabilmelerine, evet diyorum.
Türk Milleti
adına yargı yetkisini kullanan, bağımsız ve tarafsız olması
gereken, demokrasimizin teminatı yargımızın; bugün içine
düşürüldüğü bağımlı ve taraflı halinden, özlediğimiz tam
bağımsız ve tarafsız bir yargıya dönüşmesinin zorunluluğuna,
evet diyorum.
Hukukun
üstünlüğüne,düşünce ve düşünceyi açıklama ve basın
özgürlükleri en başta olmak üzere;insanı insan yapan tüm insan
hak ve özgürlüklerine, evet diyorum.
En başta
laiklik ilkesi olmak üzere, Cumhuriyetimizin tüm kurucu
değerlerine, evet diyorum.
Kimden gelirse
gelsin, insan özgürlüğüne aykırı olan tüm dayatmaların
olmadığı bir demokratik düzene, evet diyorum.
Siyasal
istikrara evet ama,siyasal istikrar için siyasal temsil ve
katılımın engel olunmamasını savunanlara, evet diyorum.
Her türden
terörle, demokratik yollardan mücadeleye, evet diyorum.
Siyasal
düşüncelerine, partilerine,dillerine,dinlerine,etnik
kökenlerine,mezheplerine göre milletimizin bölünmesine,
insanlarımızın kamplara ayrılmasına,milli duyguların
zayıflatılmasına karşı çıkılmasına, evet diyorum.
Ülkemizin
bölünmesine karşı konulmasına,ülkemizin vatanı ve milletiyle
bölünmez bütünlüğüne herkes tarafından sahip
çıkılmasına,bunun için millet olarak milli birlik ve
beraberlerğimize zarar verecek her türlü bölücü ve ayrıştırıcı
davranıştan sakınılmasına,evet diyorum.
Burada dile
getirmeyi unutmuş olabileceğimiz, ülkemizin ve ülkemizin güzel
insanlarının; insan hak ve özgürlüklerine,hukukun üstünlüğüne
dayalı demokratik ve laik, gerçek bir demokrasi ve hukuk
devletinde yaşamalarını sağlayacak olan her şeye, evet diyorum.
Nisan ayında
halkımızın oylarına sunulacak olan Cumhurbaşkanlığı,Tayyip
Bey'in deyimiyle Başkınlık sistemini getiren 18 maddelik anayasa
değişikliği, yukarıda saymaya çalıştığımız demokrasimizi
ve cumhuriyetimizin kurucu değerlerini yok edeceği, ülkemizde var
olan sınırlı demokrasiyi dahi kurutarak,ülkemizi demokrasi çölüne
çevireceği ve insanlarımızı mutsuz edeceği, bugünleri dahi
aratacağı için, oylanacak olan anayasa değişikliğine, HAYIR,
HAYIR KERE HAYIR diyorum. 05/02/2017
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder