Partilerimizin yerel seçim
aday listelerini görünce, kadınlarımız adına üzülmemek mümkün
değil.
Aday listelerine bir
bakıyoruz,kadınlarımız yine hak ettikleri yerde değiller.
Listelerde o kadar az kadın
adı var ki,bakınca kadınları arayıp bulmakta
zorlanıyorsunuz,yeryüzünde nüfusun çoğunluğunu sanki erkekler
oluşturuyor da, Dünya da kadın kıtlığı var zannediyorsunuz.
Oysa ki; Dünyadaki her iki
kişiden biri kadın.Bu gerçek durum, ülkemiz için de geçerli
tabi.
Hayret etmemek mümkün
değil,iki kişiden birisi kadın olduğuna göre, nerede bu
kadınlarımız?
Erkekleri kadın doğurmuyor
da,Melekler gibi gökyüzünden iniyor sanki.
Kadının adı yok gerçekten
ülkemizde.
Evde cefa çeken kadın.
Hem evde ve hem de dışarıda
işte çalışarak, iki kat emek sarf eden kadın.
Çocukları doğurup emziren
ve büyüten kadın.
Erkek çocuk doğuramadığı
için maço eşleri tarafından horlanan ve suçlanan kadın.
Çocuk sahibi olamayan bir
erkeğin,kendisinde hata aramadan,hamile kalamamakla ilk suçladığı
kişi kadın.
Geçinemediği,kendisine
şiddet uyguladığı için eşinden ayrılmaya hakkı olmayan,bunu
denediğinde öldürülen kadın.
Haydi boşanmayı
başardı,başka bir ekekle evlenmeye kalktı diye eski eşi
tarafından yaralanan ve/veya öldürülen kadın.
Küçücük yaşta,koca koca
adamlarla imam nikahıyla evlendirilen ve çocukluğunu dahi yaşaması
elinden alınan kadın.
Kıyafetinden, çalışıp
çalışamayacağına kadar yaşımına dayatma ile müdahale edilen
kadın.
Ülkemizde bu kadar hor
görülen, erkeklerle birlikte eşit yurttaş olmadıklarına
inanılır hale getirilen kadınlarımız,siyasi partilerimize hakim
olan erkek politikacılar tarafından da aynı şekilde görülüyorlar
ki, aday listelerinde kadınlarımızı görmek,çölde vaha görmek
gibi oluyor.
Biz, kadınlarımızın
ülkemizde düşürüldükleri bu duruma üzülüyoruz.
Ama,bizi üzen önemli bir
neden daha var.O da şu;kadınlarımıza, 1930 lu yılların başında
çoğu ülkede olmayan,seçme ve seçilme hakkını veren ATATÜRK'ün
partisi Cumhuriyet Halk Partisinin listelerinde de, kadınlarımızın
hak ettikleri oranda yer bulamamasıdır.
Bu durum,çok düşündürücü
ve üzücüdür. 04/02/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder