Vatanı
uğruna,kutsal bir ülkü, ya da inanç uğruna savaşırken ölen
kişiye verilen isimdir,şehit.
Hepimiz,çok
eskiden beri şehit tanımını böyle biliriz.
Çanakkale'de,Kurtuluş
Savaşında,daha sonra da,ülkenin vatanı ve milletiyle bölünmez
bütünlüğüne yönelen silahlı terör örgütleriyle mücadeleleri
sırasında ölerek canlarını feda eden asker, güvenlik görevlisi
ve halkımızdan milyonlarca şehit vermiş olan bir ülkeyiz.
Tüm
şehitlerimizin ortak vasfı;vatanı,milleti,kutsal bir ülkü, ya da
inanç uğruna ölmüş olmalarıdır.Dinen, bu şehitlerin sorgusuz
ve sualsiz cennete gidecekleri kabul edilir.
AKP iktidarı
döneminde, bu partimizin genel başkanı ERDOĞAN;bildiğimiz şehit
tanımını da değiştirmiş ve kendi kafasına göre yeni şehitler
icat ettiği gibi, şehitlerimiz arasında bir ayrımcılık
yaparak,şehitlerimizi de ayrıştırmıştır.
ERDOĞAN'a
göre,15.Temmuz Şehitleri,şehitlerin hası ve bir
numarasıdır.Zira,ona göre; özellikle FETÖ'nün darbe girişiminde
bulunduğu gece,çağrısı üzerine sokağa çıkan ve darbeciler
tarafından öldürülerek şehit olanlar olmasaydı,belki hayatını
ve hükümetini kaybedecekti.ERDOĞAN'a göre,15.Temmuz'un sokağa
çıkan sivil halktan şehitleri, bu darbe girişimini önleyen
yegane kişilerdir.Olabilir, bu görüşe saygı duyarız ama,bu
görüş ve hissiyat, şehitler arasnda ayrım yapmanın haklı bir
gerekçesi olamaz tabi.
Bakıyoruz,
ERDOĞAN dün bir konuşma yapmış ve geçtiğimiz günlerde
İstanbul'un Kartal ilçesinde,imar mevzuatına aykırı olarak
yapıldığı için çöken bir binada enkaz altında kalarak ölen
vatandaşlarımızı da, şehit ilan etmiştir.
İmar
mevzuatına aykırı yapıldığını bile bile bir binada oturmayı
göze alan,geliyorum diyen felaketi önceden bilen,devletin imar
mevzuatına karşı çıkan insanlar, hangi gerekçeyle şehit ilan
edilmişlerdir,anlayan beri gelsin ve bize de anlatsın lütfen.
Sayın ERDOĞAN
ve partisi,İstanbul'u 25 ve ülkemizi 17 senedir tek başına
yönettiği halde,yanlış ve popülist politikalarının iflasının
sonucu olan ve çöken binanın altında kalarak can veren
insanlarımızın ölümlerinden,vicdanen kendisini sorumlu
hissettiği içindir ki;bu sorumluluğunu hafifletmek ve 31 Mart
seçimleri öncesinde kendisine yönelecek tepkilerin hedefini
şaşırtmak ve yeni bir gündem yaratmak amacıyla, bize göre asla
şehit kabul edilmeleri mümkün olmayan,siyasal iktidarın ve
kendilerinin hatalarının kurbanı olan kişileri şehit ilan
ederek, artık bizleri hiç şaşırtmayan, alışık olduğumuz
gerçek dışı bir söylemde bulunmuştur.
Kartal
ilçesinde çöken binanın enkazı altında kalarak can veren
vatandaşlarımızın şehit olmadıklarını,İmam Hatip Okulu
Mezunu ve aynı zamanda imam olan Sayın ERDOĞAN bizden çok daha
iyi bilmektedir.
Sayın
ERDOĞAN,din eğitimi almış bir imam olarak;kendi siyasi geleceği
için,bazı dini gerçekleri çarpıtmanın, etik ve din kurallarına
aykırı olduğunu da, çok iyi bilmek durumundadır.10/02/2019
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder