CUMHURİYET
BAYRAMI KUTLAMASI YASAKLANAMAZ!
Halkımız
tarafından, 29.Ekim. Cumhuriyet Bayramını kutlamak amacıyla
düzenlenen törenin, yani, bu amaçla yapılacak olan
toplantı ve gösteri yürüyüşünün,
Ankara Valiliği tarafından yasaklandığını basından öğrenmiş
bulunuyoruz.
29.Ekim
Cumhuriyet Bayramını kutlamak amacıyla, halkımız'ın katılımıyla
yapılacak olan ve insanlarımızın en temel hak Anayasal hak ve
özgürlükleri arasında yer alan, toplantı ve gösteri
yürüyüşü, demokratik olmadığı gerekçesiyle,
en başta AKP iktidarı olmak üzere değiştirilmek istenen,
1982 tarihli Kenan Evren damgalı Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 34. maddesinde düzenlenmiştir.
Temel
haklardan olan toplantı ve gösteri yürüyüşünü
düzenleyen Anayasanın 34. maddesini, gelin hep birlikte
okuyalım.
Anayasa
Madde 34- “Herkes, önceden
izin almadan, silahsız ve
saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü
düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı
ve gösteri yürüyüşü hakkı, ancak;
milli güvenlik, kamu düzeni, suç
işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel
ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin
korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
Toplantı
ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının
kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda
gösterilir.”
Neymiş
efendim?
Herkes,
önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve
gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına
sahipmiş.
Her
hakda olduğu gibi, bu hak da;
Milli
güvenlik,
Kamu
düzeni,
Suç
işlenmesinin önlenmesi,
Genel
sağlığın ve genel ahlakın korunması,
Başkalarının
hak ve özgürlüklerinin korunması,
amaçlarıyla ve kanunla sınırlanabilirmiş.
Yine
Anayasanın temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmasını
düzenleyen 13. maddesine göre de; Bu
sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna,
demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine
ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
Temel
hak ve hürriyetlerin kullanılmasının hangi hallerde
durdurulabileceğini, yani, askıya alınabileceğini düzenleyen
Anayasanın 15. maddesine göre de;
Savaş,
seferberlik,
sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde,
milletlerarası hukuktan
doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla,
durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve
hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir
veya bunlar için Anayasada öngörülen
güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.
Neymiş
efendim?
Savaş,
Seferberlik,
Sıkıyönetim
veya olağanüstü hallerde,
o
da, durumun gerektirdiği ölçüde, temel hak ve
hürriyetlerin kısmen veya tamamen durdurulabilmesi mümkünmüş.
Yukarıya
aynen aldığımız, özgürlükleri kısıtladığı
gerekçesiyle sürekli suçladığımız, faşist 12
Eylül Darbe Anayasasının 13,15 ve 34 maddelerinde açıkça
yer alan kurallara göre, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş
yıl dönümü olan ve Milletçe Cumhuriyet Bayramı
olarak kutladığımız, 29.Ekim.2012 günü, halkın
katılımı ile yapılacak olan alternatif Cumhuriyet Bayramı
kutlamalarının, Ankara Valiliği tarafından yasaklanarak
durdurulmasının, hiçbir yasal ve Anayasal dayanağı
bulunmamakta ve yasaklama kararı açıkça Anayasaya
aykırıdır.
Daha
da önemlisi, Cumhuriyet Bayramını kutlama amaçlı
olarak düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşü,
olağan bir toplantı ve gösteri yürüyüşü
olmadığı için, bize göre, olağan bir toplantı ve
gösteri yürüyüşünün katı ve dar
kuralları içinde de değerlendirilemez. Bu toplantı ve
gösteri yürüyüşleri, yasaklanamaz ve askıya
alınamaz. Kaldı ki, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri
Kanununun istisnaları düzenleyen 4. maddesinde yer alan hükme
göre, Kanunlara uymak, kendi kural
ve sınırları içinde kalmak şartıyla, kanun veya gelenek
ve göreneklere göre yapılacak toplantı, tören,
şenlik, karşılama ve uğurlamalar, Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanunu hükümlerine tabi de
değildir. Cumhuriyet Bayramı kutlama ve şenlikleri de, bu istisna
içinde değerlendirilmek zorundadır.
AKP
iktidarı, “bu yasaklama kararı, bizim dışımızda, Valilik
tarafından alınmıştır” şeklinde bir savunmaya, sakın
kalkışmamalıdır.
Bu
yasaklama kararıyla;
12
Eylül Darbe Anayasası olarak yaftalanan 1982 Anayasasını
tamamen ilga edip, daha geniş özgürlükler tanıyan,
insan odaklı yeni bir Anayasa yapacağız yaygarası koparan AKP
iktidarının, yapmayı düşündüğü, darbe
Anayasasını gündüz fenerle aratacak olan, yeni Anayasanın
ip uçları da, açıkça ortaya çıkmış
bulunmaktadır.
Keza,
hukukçu olarak, bizim daima savunduğumuz, kötü yasa
ve Anayasa yoktur, kötü olan uygulayıcıdır, Anayasayı
değil, önce, insan hak ve özgürlüklerini
içlerine sindiremeyen ve özümseyemeyen yöneticilerin
kafaları değişmelidir görüşümüzde ne kadar
haklı olduğumuz da kanıtlanmıştır.
Irkına,
ana diline, cinsine, dinine, mezhebine, rengine, boyuna, posuna,
bıyığına ve sakalına, siyasal görüşüne ve
tuttuğu siyasal partiye bakmaksızın, ortak paydası insan olan tüm
okurların ve asil milletimizin, Cumhuriyet ve Kurban Bayramlarını,
en başta ülkemize barış ve huzur getirmesini dileyerek, ve
sair en iyi dileklerimle kutluyorum. 23/10/2012
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder