20 Ekim 2012 Cumartesi

SEN LÜTFEN ÖNCE TERÖRÜ BİR HALLEDİVER!


AKP Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN, gerçekten şaşırmış ve ne yapmak istediğini bilmiyor olsa gerek.

Veya, ne yapmak istediğini çok iyi biliyor ve politik hırsını ve egosunu tatmin etmek ve muhalefeti köşeye sıkıştırmak için, bu memleketin, hiç, ama hiç hayrına olmayan, bugün için memleketin, hiç, ama hiç ihtiyaç duymadığı bir işe soyunarak, seçilme yaşını 18'e indiren bir Anayasa değişikliği saçmasını gündeme taşıyarak, iktidar ile muhalefet arasında zaten mevcut bulunan gerginliği azaltacak yerde, bu gerginliği daha da tırmandırarak, bu gerginlikten şahsı ve partisi adına nema çıkarmaya çalışıyor.

Tayyip Bey'e buradan soruyoruz, 75 milyon nüfusa ve milyonlarca yetişmiş 18 yaşın üzerinde, genç, tecrübeli ve okumuş insana sahip olan, her seçimde, milyonlarca yetişmiş kişinin, birbirlerini çiğnercesine, seçilmek için adaylık başvurusu yaptığı ülkemizde, seçilmek için başvuruda bulunan bir aday sıkıntısı olmadığı gibi, bilakis aday enflasyonu olduğu halde, çocukluktan yeni kurtulan 18 yaşındaki kişilere, daha gençliklerini yaşamadan, üniversite tahsiline başlamadan, tahsillerini yarım bıraktırarak, askerlik gibi en temel vatani görevlerini tamamlamadan, henüz asgari bir hayat tecrübesi ve olgunluk kazanmadan, çocukluktan kurtulduklarının hemen ertesi günü, seçilme hakkı tanımanın, makul ve haklı bir sebebi olabilir mi?

Tayyip Bey, bu girişiminin makul ve haklı nedenlerini, halkımıza açıklayıp izah etmek zorundadır.

Tayyip Bey, bu girişimini, demokrasinin ilkeleri, özgürlükler, fırsat eşitliği gibi yuvarlak gerekçelerle izaha kalkmalıdır. Zira, 18 yaşını henüz dolduran kişinin önünde uzunca bir yaşam dönemi mevcut olup, ileride, bugün yürürlükte olan Anayasa kuralı uyarınca belirlenen seçilme yaşına geldiğinde, arzu ettiği taktirde seçilme hakkını da kullanabilecek olup, şimdilik, sadece yaşı itibariyle sırasını bekleyecektir.

Recep Bey, bugün (20/10/2012) Elazığda yaptığı konuşmasında, 18 yaşa karşı çıkan CHP ve MHP yetkililerini eleştirmiş ve benim dedem FATİH, çocuk yaşta İstanbul'u fethetmiş diyerek, Sultan FATİH'i, 18 yaş girişimine gerekçe yapmaya çalışmış ve gençlerin enerjik olduğunu, her yere koşup gidebileceklerini, Avrupa Birliği ülkelerinin çoğunda da, seçilme yaşının 18 olduğunu dile getirmiştir.

Tayyip Bey'in yaptığı bir demagojidir.

Fatih Sultan Mehmet örneği, 18 yaş girişimine emsal kabul edilemez. Zira, o dönemde, Osmanlı İmparatorluğunda, cumhuriyet ve demokrasi ile yönetim değil, monarşi, yani Padişahlık yönetimi mevcut olup, taht, babadan evlada geçmekte ve tahtın varisi kim ise, yaşına bakılmaksızın, o kişi, tahta, yani yönetime geçmekteydi. Bu nedenle de, Fatih Sultan Mehmet, genç yaşta, zorunlu olarak padişah olmuş ve ülkenin yönetimine geçmiş olabilir. Elmalar ile armutları birbirine karıştırarak, doğru sonuç elde edilemeyeceğini, Tayyip Bey de bilmekte olup, işine gelmemektedir.

Gençlerin enerjik oldukları ve her yere koşup gidebilecekleri yolundaki değerlendirmesi de çok yanlış ve büyük bir aldatmaca dır. Zira, görevi; yasama, yani yasa yapmak ve yürütme organını denetlemek olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin; her yere koşarak gidip gelebilecek, atletizm müsabakasına katılacak derecede çevik insanlara ve atletlere değil, her yere koşarak gidip gelemese de, eli ayağı tutan, yürüyebilen, iyi ile doğruyu ayırabilen, doğru düşünen, muhakeme yeteneği ve beyin sağlığı yerinde olan, kendisini yetiştirmiş, tahsilli, olgun, deneyimli, şahsiyet sahibi, kendi hür iradesi ile iş yapabilen, doğru bulmadığı şeylere korkusuzca karşı çıkabilen, öz güven sahibi kişilerin seçilebildikleri milletvekillerine ihtiyacı vardır.

Tayyip Bey'in, AB ülkelerinin çoğunda seçilme yaşının 18 olduğuna ilişkin beyanına gelince; bu konuyu incelemedik, bu nedenle doğruluk derecesine şahsen güvenememekle birlikte, biz henüz Avrupa Birliği kriterlerine ve yaşam düzeyine erişmediğimize, Avrupa Birliğine henüz üye kabul edilmediğimize göre, bu konuda AB ülkeleriyle aşık atamayacağımız gibi, Avrupa Birliği ülkelerinin nüfusları ve yaş ortalamaları, bu ülkelerdeki doğurganlığın azlığı ve yaşlı nüfusun fazlalığı dikkate alındığında, Avrupa Birliği ülkelerinin, 18 yaş konusunda, 18 yaşın üzerinde yetişmiş çok fazla genç nüfusa sahip olan ülkemiz için emsal alınamayacakları bir gerçektir.

Tayyip Bey, Avrupa Birliği ülkelerine hayran ve ülkemizin insanlarını, Avrupa Birliği ülkeleri insanlarının sahip oldukları hak ve imkanlara ulaştırmak istiyorsa, lütfetsinler bir araştırma yaptırsınlar, benzin fiyatları hangi Avrupa Birliği ülkesinde 5 liranın çok altında ise, benzin fiyatlarını, bir zahmet o rakamlara indiriversinler.

Sözün kısası, Tayyip Bey; her gün üç beş şehide mal olan PKK terörü en başta olmak üzere, Başbakan olarak çözmek zorunda olduğu acil ve öncelikli sorunları çözeceği, mesaisini ve gücünü bu sorunların çözümüne ayıracağı yerde, ülkemizin sorunları gündeminin son sırasında dahi yer almayan, seçilme yaşının 18'e indirilmesi gibi, gündem değiştirmeye yönelik, sun'i sorunlar yaratarak, asıl ve öncelikli sorunların çözümünde Meclisimize zaman kaybettirmek suretiyle, güzel ülkemize ve insanına, en büyük kötülüğü yapmaktadır.

Tayyip Bey; muhalefetin karşı çıkması nedeniyle, Meclisten geçmeyeceğini çok iyi bildiği halde, seçilme yaşını 18'e indiren Anayasa değişiklik teklifini Meclise sunarak, buna haklı olarak karşı çıkan muhalefet partileri aleyhinde, seçim propaganda malzemesi hazırlama ve bu teklifi siyasal şantaj vasıtası olarak kullanma hazırlığı içinde bulunmakta olup, bu davranışı, siyasal etik ile de asla bağdaşmamaktadır.

Böyle bir politikacının ve onun tarafından tek başına uygulamaya konulan politikaların hüküm sürdüğü bir ülkede yaşamaktan, demokrasi adına utanç ve üzüntü duymamak, mümkün değil. 20/10/2012

Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder