SEN
LÜTFEN ÖNCE TERÖRÜ BİR HALLEDİVER!
AKP
Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN, gerçekten şaşırmış
ve ne yapmak istediğini bilmiyor olsa gerek.
Veya,
ne yapmak istediğini çok iyi biliyor ve politik hırsını ve
egosunu tatmin etmek ve muhalefeti köşeye sıkıştırmak için,
bu memleketin, hiç, ama hiç hayrına olmayan, bugün
için memleketin, hiç, ama hiç ihtiyaç
duymadığı bir işe soyunarak, seçilme yaşını 18'e
indiren bir Anayasa değişikliği saçmasını gündeme
taşıyarak, iktidar ile muhalefet arasında zaten mevcut bulunan
gerginliği azaltacak yerde, bu gerginliği daha da tırmandırarak,
bu gerginlikten şahsı ve partisi adına nema çıkarmaya
çalışıyor.
Tayyip
Bey'e buradan soruyoruz, 75 milyon nüfusa ve milyonlarca
yetişmiş 18 yaşın üzerinde, genç, tecrübeli ve
okumuş insana sahip olan, her seçimde, milyonlarca yetişmiş
kişinin, birbirlerini çiğnercesine, seçilmek için
adaylık başvurusu yaptığı ülkemizde, seçilmek için
başvuruda bulunan bir aday sıkıntısı olmadığı gibi, bilakis
aday enflasyonu olduğu halde, çocukluktan yeni kurtulan 18
yaşındaki kişilere, daha gençliklerini yaşamadan,
üniversite tahsiline başlamadan, tahsillerini yarım
bıraktırarak, askerlik gibi en temel vatani görevlerini
tamamlamadan, henüz asgari bir hayat tecrübesi ve olgunluk
kazanmadan, çocukluktan kurtulduklarının hemen ertesi günü,
seçilme hakkı tanımanın, makul ve haklı bir sebebi
olabilir mi?
Tayyip
Bey, bu girişiminin makul ve haklı nedenlerini, halkımıza
açıklayıp izah etmek zorundadır.
Tayyip
Bey, bu girişimini, demokrasinin ilkeleri, özgürlükler,
fırsat eşitliği gibi yuvarlak gerekçelerle izaha
kalkmalıdır. Zira, 18 yaşını henüz dolduran kişinin önünde
uzunca bir yaşam dönemi mevcut olup, ileride, bugün
yürürlükte olan Anayasa kuralı uyarınca belirlenen
seçilme yaşına geldiğinde, arzu ettiği taktirde seçilme
hakkını da kullanabilecek olup, şimdilik, sadece yaşı itibariyle
sırasını bekleyecektir.
Recep
Bey, bugün (20/10/2012) Elazığda yaptığı konuşmasında, 18
yaşa karşı çıkan CHP ve MHP yetkililerini eleştirmiş ve
benim dedem FATİH, çocuk yaşta İstanbul'u fethetmiş
diyerek, Sultan FATİH'i, 18 yaş girişimine gerekçe yapmaya
çalışmış ve gençlerin enerjik olduğunu, her yere
koşup gidebileceklerini, Avrupa Birliği ülkelerinin çoğunda
da, seçilme yaşının 18 olduğunu dile getirmiştir.
Tayyip
Bey'in yaptığı bir demagojidir.
Fatih
Sultan Mehmet örneği, 18 yaş girişimine emsal kabul edilemez.
Zira, o dönemde, Osmanlı İmparatorluğunda, cumhuriyet ve
demokrasi ile yönetim değil, monarşi, yani Padişahlık
yönetimi mevcut olup, taht, babadan evlada geçmekte ve
tahtın varisi kim ise, yaşına bakılmaksızın, o kişi, tahta,
yani yönetime geçmekteydi. Bu nedenle de, Fatih Sultan
Mehmet, genç yaşta, zorunlu olarak padişah olmuş ve ülkenin
yönetimine geçmiş olabilir. Elmalar ile armutları
birbirine karıştırarak, doğru sonuç elde edilemeyeceğini,
Tayyip Bey de bilmekte olup, işine gelmemektedir.
Gençlerin
enerjik oldukları ve her yere koşup gidebilecekleri yolundaki
değerlendirmesi de çok yanlış ve büyük bir
aldatmaca dır. Zira, görevi; yasama, yani yasa yapmak ve
yürütme organını denetlemek olan Türkiye Büyük
Millet Meclisinin; her yere koşarak gidip gelebilecek, atletizm
müsabakasına katılacak derecede çevik insanlara ve
atletlere değil, her yere koşarak gidip gelemese de, eli ayağı
tutan, yürüyebilen, iyi ile doğruyu ayırabilen, doğru
düşünen, muhakeme yeteneği ve beyin sağlığı yerinde
olan, kendisini yetiştirmiş, tahsilli, olgun, deneyimli, şahsiyet
sahibi, kendi hür iradesi ile iş yapabilen, doğru bulmadığı
şeylere korkusuzca karşı çıkabilen, öz güven
sahibi kişilerin seçilebildikleri milletvekillerine ihtiyacı
vardır.
Tayyip
Bey'in, AB ülkelerinin çoğunda seçilme yaşının
18 olduğuna ilişkin beyanına gelince; bu konuyu incelemedik, bu
nedenle doğruluk derecesine şahsen güvenememekle birlikte, biz
henüz Avrupa Birliği kriterlerine ve yaşam düzeyine
erişmediğimize, Avrupa Birliğine henüz üye kabul
edilmediğimize göre, bu konuda AB ülkeleriyle aşık
atamayacağımız gibi, Avrupa Birliği ülkelerinin nüfusları
ve yaş ortalamaları, bu ülkelerdeki doğurganlığın azlığı
ve yaşlı nüfusun fazlalığı dikkate alındığında, Avrupa
Birliği ülkelerinin, 18 yaş konusunda, 18 yaşın üzerinde
yetişmiş çok fazla genç nüfusa sahip olan
ülkemiz için emsal alınamayacakları bir gerçektir.
Tayyip
Bey, Avrupa Birliği ülkelerine hayran ve ülkemizin
insanlarını, Avrupa Birliği ülkeleri insanlarının sahip
oldukları hak ve imkanlara ulaştırmak istiyorsa, lütfetsinler
bir araştırma yaptırsınlar, benzin fiyatları hangi Avrupa
Birliği ülkesinde 5 liranın çok altında ise, benzin
fiyatlarını, bir zahmet o rakamlara indiriversinler.
Sözün
kısası, Tayyip Bey; her gün üç beş şehide mal
olan PKK terörü en başta olmak üzere, Başbakan
olarak çözmek zorunda olduğu acil ve öncelikli
sorunları çözeceği, mesaisini ve gücünü
bu sorunların çözümüne ayıracağı yerde,
ülkemizin sorunları gündeminin son sırasında dahi yer
almayan, seçilme yaşının 18'e indirilmesi gibi, gündem
değiştirmeye yönelik, sun'i sorunlar yaratarak, asıl ve
öncelikli sorunların çözümünde
Meclisimize zaman kaybettirmek suretiyle, güzel ülkemize ve
insanına, en büyük kötülüğü
yapmaktadır.
Tayyip
Bey; muhalefetin karşı çıkması nedeniyle, Meclisten
geçmeyeceğini çok iyi bildiği halde, seçilme
yaşını 18'e indiren Anayasa değişiklik teklifini Meclise
sunarak, buna haklı olarak karşı çıkan muhalefet partileri
aleyhinde, seçim propaganda malzemesi hazırlama ve bu teklifi
siyasal şantaj vasıtası olarak kullanma hazırlığı içinde
bulunmakta olup, bu davranışı, siyasal etik ile de asla
bağdaşmamaktadır.
Böyle
bir politikacının ve onun tarafından tek başına uygulamaya
konulan politikaların hüküm sürdüğü bir
ülkede yaşamaktan, demokrasi adına utanç ve üzüntü
duymamak, mümkün değil. 20/10/2012
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder