Bugün
(17/02/2016) benim doğum günüm.
Eksik
olmasınlar, bütün dostlarım,arkadaşlarım ve akrabalarım bu
mutlu günüme ortak olduklarını belirten mesajlarıyla,
mutluluğuma mutluluk kattılar.
Akşam, aynı
zamanda benim gibi avukat meslektaşım olan kızım, damadım ve
torunum ile bizim evde toplandık, sevgili eşim eksik olmasın gün
boyu mutfakta çalışmış, leziz yemekler ve doğum günü pastası
yapmış, eve geldim masa kurulmuş,damadım içkilerimizi
hazırlamış, hepbirlikte yaşgünümü kutlayacağız, televizyonda
bir haber, Ankara'da hem de Ankara'nın en güvenli ve korumalı
olması gereken semtinde bir patlama olmuş ve onlarca ölü ve
yaralı.
Gel de
doğumgünü kutla bakalım. Gecemiz zehir oldu tabi. Onlarca masum
insan teröre kurbam olurken,doğum günümüzü kutlamak ne mümkün.
Televizyonu
izliyoruz, ileri demokrasinin gereği olarak (!) yayın yasağı
kararı alınmış, her geçen dakika ölü sayısı artıyor, tam bu
esnada Ankarada ikamet eden ablam, sabit telefonumuzdan beni arıyor,
amacı doğum günümü kutlamak, laf Anakaradaki patlamaya geliyor,
üzüntülerimizi karşılıklı olarak belirtiyoruz, kendileri
patlamanın olduğu semte oldukça uzak olan Ankara Gazi Osman Paşa
semtinde oturmasına rağmen, patlamanın sesini çok şiddetli
olarak duyduğunu söylüyor, ağzımdan, ister istemez, bu
patlamanın asıl sorumlusu iktidarı eleştiren laflar çıkınca,
ablam haklı olarak beni uyarıyor ve diyor ki; telefonlar
dinlenebilir eleştirme..
Ülkenin
geldiği hali, ileri demokrasiyi anlayabiliyor musunuz, birileri
akşam sabah, sürekli olarak ileri demokrasi ile yönetildiğimizi,
bu hak ve özgürlüklerin dahi yeterli olmadığını, sözüm ona
darbe anayasasını değiştirerek, insan odaklı özgürlükleri
daha da artıran yeni anayasa yapacaklarını söylüyorlar, ablam
suç teşkil etmeyen sözlerimin yer aldığı haklı ve yasal
eleştirilerimden dolayı başımın belaya girebileceğini
düşünerek, telefonumun dinlenebileceğini bana hatırlatıyor ve
uyarıda bulunuyor.
Sizlerin de
bildiği gibi, serde yazarlık da var ya. İktidara yönelik haklı
ve yerinde olan ağır eleştiri içeren makalelerimden dolayı da,
akrabalarım,eşim ve dostum beni sürekli uyarıyorlar, aman yazma
diyorlar, seni ne zaman içeri atacaklar diyerek, yarı şaka ama
ciddi bir şekilde bana takılıyorlar.
İşte ülkenin
hali, ablamın telefonların dinlenebieceğine yönelik uyarısı
üzerine, artık patlıyorum, benim telefonlarımı, hukuka aykırı
olarak kim, ya da kimler hangi hakla dinleyebilir ve dinletebilir
diyorum ve ilave ederek, benim telefonlarımı hukuka aykırı olarak
dinletenin de, dinleyenin de diyerek kalayı basıyorum.
Evet, buradan
alenen yineliyorum, hukuka ve yasalara saygılı, hiçbir yasa dışı
eyleme karışmamış, hırsızlık ve yolsuzluk yapmamış, alnı
açık emekli bir hakim ve savcı ve de şu anda avukatlık yapan
namuslu ve şerefli bir kişi olarak,benim telefonumu hukuka aykırı
olarak kim dinliyor ve dinletiyorsa, onun ............yim.
Hodri meydan.
Yeter be, ateş olsanız nereyi yakarsınız?
Sizler;
içte ve dışta
ülkeyi karıştırmaktan, ülkeyi Suriye bataklığına
sürüklemekten, tüm komşularımızı bize düşman yapmaktan,
PKK'yı dahi kandırmaktan,ülkeyi kaosa sürüklemekten,
Ülkenin
gelişmesini ve üretimini durdurmaktan, dış borçları her geçen
gün çoğaltmaktan, dünyada petrol fiatları gerilerken ve dolarda
fahiş artışlar olmadığı halde, akaryakıt fiatlarını sürekli
tırmandırmaktan, insanlarımızı işsiz ve aç bırakmaktan,
devlet hazinesini lüks harcamalarınız ile eritmekten, örtülü
ödenekten, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmedik şekilde ne
idüğü belirsiz şüpheli yerlere harcama yaparak, devlet
hazinesini talan etmekten, kendiniz ülkenin yararına bir iş
yapmadığınız, yanlış politikalarınızla ülkeyi kan gölüne
çevirmenize rağmen, kaymakamları toplayarak, onları muhtarlara
izlettiğiniz tehdidi ile yasa dışı devlet görevi yapmaları için
telkin ve tavsiyelerde bulunmaktan, balon isterim,balon diye tutturan
ve annesini sıkboğaz eden yaramaz çocuklar gibi, herşey bitmiş
de bir o eksikmiş gibi, başkanlık sistemi isterim, başkanlık
diyerek tutturmaktan, yanlış karar,söylem ve politikalarınızla
ülkeyi Suriye bataklığına çekmek ve savaşa sürüklemekten,
dünya kamuoyu nezdinde, ülkemizin itibarını, PYD terör
örgütünden dahi aşağılara indirmiş olmaktan başka ne işe
yararsınız sizler?
Ankaranın en
korunaklı yeri olan, Genelkurmay,Deniz Kuvvetleri,Meclis ve Hava
Kuvvetlerinin dibinde,onlarca kişinin ölümü ve yaralanması ile
sonuçlanan terör eyleminden sonra, hala halkın karşısına
çıkarak ülkeyi iyi önettiğinizi söyleyecek yüz
bulabiliyorsanız, pes doğrusu demekten başka söz bulamıyoruz.
Ankarada
yaşanan patlama olayında yaşamını yitiren yurttaşlarımıza
Allahtan rahmet, yaralılarımıza da geçmiş olsun, ölü ve
yaralılarımızın yakınlarıyla Türk Milletine de başsağlığı
ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. 17/02/2016
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder