Aynı olumsuz sonucu
doğuran, hiçbir çözüm getirmeyen, hal ve hareketlerin
tekrarlanması ve sürdürülmesini sonlandırmalıyız şeklinde
tanımlanabilecek olan kısır döngü'yü kırmalıyız sözünü bu
yazımıza başlık olarak seçmemizin nedenini, makalemizin
ilerleyen bölümlerini okudukça anlayacaksınız.
Evet, ülkemiz siyaseti,
kesintisiz on beş yıllık tek başına AKP iktidarı döneminde,
kelimenin tam anlamıyla, kısır bir döngünün içine girmiş
bulunmaktadır,2019 senesinde yapılacak olan seçimler sonunda da,bu
kısır döngüden kurtulacağımıza dair kesin bir umut ışığı
görünmemektedir.Kısır döngünün devam edeceğine dair kuvvetli
şüpheler mevcuttur.
Ülkemizin siyasetine
dahil bulunan siyasi partilere ve yapılan anketlere şöyle bir
baktığımızda,iş başındaki AKP iktidarı karşısında,
önümüzdeki seçimleri kazanarak tek başına veya büyük
koalisyon ortağı olarak iktidara gelebilecek olan tek siyasi
partinin CHP olduğunu görüyoruz.
MHP mecliste grubu bulunsa
da, lideri BAHÇELİ ve etrafındakiler tarafından kendi siyasi
gelecekleri için AKP'ye rehin edilen, adeta AKP'ye iltica talebinde
bulunan MHP'nin tek başına veya bir koalisyonun büyük veya küçük
ortağı olarak iktidara gelme şansı hiç yoktur.Bu şans, bizzat
genel başkanı tarafından mayınlanmıştır.
Yeni kurulan İYİ
partinin genel başkanı AKŞENER; iddialı laflar ederek,ülkeyi
karış karış dolaşmakta ise de,MHP'den kopan kişlerin
önderliğinde kurulan İYİ Partinin; kadro yetersizliği ve
tecrübesizliği nedeniyle, iktidar alternatifi olmaktan ziyade,
AKP'den daha fazla bir oranda, CHP'ye akması gereken kararsız
oyları toparlayarak CHP'nin bir böleni olacağı ve ülkeye fayda
yerine zarar vereceği kesindir.
Mecliste grubu bulunan HDP
ise; eş genel başkanları hapiste oldukları için, başsız
kalarak kendi derdine düşmüş olup, partinin yakınlaşan genel
kurulunda kimin partinin başına geçeceği konusundaki
tartışmalarla partinin içi karışmış, PKK terörü nedeniyle
itibar ve oy kaybına uğrayan HDP'nin, bu nedenlerle önümüzdeki
seçimlerde işi çok zor olup, barajı geçip geçemeyeceği dahi
şüphelidir.
Diğer muhalefet
partilerinin seçim kazanma şansları ise yok denecek kadar azdır.
İşte bu gerçekler
nedeniyle,AKP iktidarının karşısında iktidar alternatifi
olabilecek tek parti olarak karşımızda CHP'yi görmekteyiz.Bu
yazının yazarı olan bendeniz; bugün için bir CHP seçmeni isem
de,CHP'nin kayıtlı bir üyesi ve fanatiği asla değilim.AKP
karşısında oy verilebilecek ve iktidar alternatifi olabilecek
CHP'den başka bir parti var da mı, biz CHP'ye oy veriyoruz
AKP'nin; on beş yılda,
ülkenin ekonomisine,demokrasisine,yargısına, parlamentosuna,basın
özgürlüğüne,tüm insan hak ve özgürlüklerine,yurtta sulh ve
cihanda sulh olarak özetleyebileceğimiz dış politikasına,millet
olma bilincine,milletin bütünlüğüne verdiği ve giderek artan
bir oranda vermeye devam edeceği zararlara bakarak, AKP'nin tek
alternatifi olan CHP'ye şans tanımaktan başka bir seçeneği
bulunmayan Allahın zavallı bir kuluyuz.
Geçenlerde bir yakınımla
sosyal medya üzerinden bir nedenle karşılıklı
mesajlaştık,KILIÇDAROĞLU'dan, dolayısıyla da CHP'den tabi, ne
köy olur ne kasaba olur diye mesaj atmış.Bu mesajı görünce çok
kaygılandım ve ülkenin geleceği için çok azalan umudum, sıfırın
altına indi.
Evet, KILIÇDAROĞLU
kendisinden beklenen performansın tamamını gösteremiyor
olabilir,kendisinden ve CHP'den daha fazla şeyler beklemek hepimizin
hakkıdır. Ama,hiç unutulmaması gereken, ehveni şer diye bir şey
var canım.
KILIÇDAROĞLU'nun
liderliğindeki CHP tek başına iktidar olduklarında;işsizliği
önleyeceklerini,emekli,işçi ve memur gibi dar gelirlilerin yaşam
düzeylerini yükselteceklerini,köylüye ve çiftçilerimize parasal
destek yapacaklarını, bugün ölmüş olan tarımı ve hayvancılığı
tekrar ayağa kaldıracaklarını,çiftçinin belini büken mazot
fiyatını çiftçiler lehine ucuzlatacaklarını,yargı
bağımsızlığını yeniden tesis edeceklerini,en başta basın
özgürlüğü olmak üzere, tüm insan hak ve özgürlüklerine
saygılı olacaklarını, bu özgürlükleri hiçbir şekilde
kısıtlamayacaklarını,ülke yatırımlarını inşaat sektörüne
ve betonlaşmaya değil, fabrikalar kurarak üretime
yönlendireceklerini,artan üretimin yeni iş alanları
yaratacağını,artan üretimle ihracatımızı çoğaltarak cari
açığın kapatılacağını,tek adam yönetimine son vererek
yeniden parlamenter sisteme dönülmesi için ne yapılması
gerekiyorsa yapılacağını,yap işlet devret yoluyla yapılan
köprü,otoyol,tünel,şehir hastaneleri,hava meydanları,kanal
İstanbul gibi ihalelere son vererek, bu ihaleleri gerçekleştiren
firmalara verilen kar ve kazanç garantileri nedeniyle;vatandaşların
geçmedikleri ve kulanmadıkları otoyol,köprü,hava alanı ve şehir
hastaneleri için vergileriyle ödeme yapmaktan
kurtarılacaklarını,komşu ülkelerle dostluklar
kuracaklarını,Atatürk'ün yurtta sulh,cihanda sulh ilkesine göre
dış politika izleyeceklerini vaat eden bir CHP'ye, bir dönem
iktidar yetkisi vererek,CHP'nin; iktidar olmanın yetki ve
olanaklarını kulanarak neleri yapıp neleri yapamayacağını
denemeye değmez mi?
Her zaman söylüyoruz ve
şu örneği veriyoruz. Diyelim ki CHP; ben AKP'nin yaptığından
çok daha güzel irmik helvası yaparım diyor.AKP'nin eline
irmik,yağ,şeker ve ocak veriliyor AKP helvayı karıyor ama
helvadan başka her şeye benziyor.CHP'nin çok güzel helva yaparım
beyanı ise, kendisine irmik,şeker,yağ ve ocak verilmediği için
havada kalıyor,helvanın karılması için gerekli olan malzemeleri
verilmediği,yani seçimlerde tek başına iktidar yapılarak
devletin yasal yetkileri ve parasal olanakları kendisine verilmediği
için, helva karması mümkün olmuyor, helvasının güzel olup
olmayacağı da anlaşılamıyor.Bu helva karma konusundaki
başarısızlık CHP'den kaynaklanmıyor,seçmen tercihi yüzünden
bu konudaki hünerini gösterme imkanı bulamıyor.
Onun için, ben,
KILIÇDAROĞLU'dan ne köy olur ne kasaba olur diyen yakınıma
diyorum ki; KILIÇDAROĞLU'dan, belki, hem köy ve hem de
kasaba,ikisi birden olmayabilir, şimdilik köy olsun o da yeter bu
millete.CHP, yukarıda belirttiğimiz, iktidar olduğunda söz
verdiği yapacaklarının yarısını dahi yapsa, şu anda iş
başındaki AKP iktidarı tarafından hiçbiri yapılamayan
iyiliklerin yarısı yapılmış olur ve millet biraz rahatlar.
Bu itibarla, içinde
bulunduğumuz kısır döngüye son verebilmemiz için,seçmen; hangi
partiye oy vereceğini belirlemeden önce,ülkenin içinde bulunduğu
kötü duruma bakarak ve ülkeyi bu kötü duruma,iş başındaki AKP
iktidarının getirdiğini saptayarak,on beş yıldır sınadığı
ancak sorunları çözmek bir yana daha da tırmandıran AKP'ye oy
vermemesi gerektiğini belirlemeli ve AKP'yi ve onun liderini
eledikten sonra, iktidar alternatifi olabilecek tek parti olan CHP,
tam olarak içine sinmese de, ehveni şer bir seçim yaparak CHP'yi
iktidara taşımalıdır.
Diyelim ki; iktidara
getirdiğimiz CHP, söz verdiği hiçbir şeyi yerine getiremedi,
ülke daha kötüye gitmedi ama, her konuda yerinde saydı, yine de
kaybedecek bir şeyimizin olmadığı,daha kötüye gitmemenin dahi
bir kazanç olduğu asla unutulmamalıdır. CHP, ya başarılı
olursa diye umutlanmaktan başka hiçbir şansımızın olmadığı
bir dönemden geçiyoruz.
Seçmenin; helva karması
için,sandık yoluyla CHP'ye irmik,şeker,yağ ve ocak vermensinin ve
onu denemesinin zamanı geldi ve geçiyor. 11/01/2018
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder