Şeker
fabrikaları satılarak özelleştirilecekmiş.
İyi güzel de,
buna niçin gerek duydunuz beyler?
Bu
girişiminizin amacı;özelleştirme adı altında, bu fabrikaları
kapatmak ve işçilerini işsiz bırakmak mıdır?
Şeker
fabrikalarını satacağınız alıcılara, bu fabrikaları en az on
yıl süreyle daha çalıştırarak şeker üretmeye devam
mecburiyeti ve koşulu getirecek misiniz?
Yoksa, böyle
bir koşul getirmeden, eti senin kemiği benim,yeterki satın al ve
bana parasını öde,sonra bu fabrikaya ne yaparsan yap,ister
işletmeye devam et, istersen yık, arsasına da AVM ve rezidans yap
mı diyeceksiniz?
Bu satışın
arkasında yatan, haklı ve halkın yararına olması gereken
sebepleri, halkımıza bütün çıplaklığı ile anlatmak ve
açıklamak,halkımızı ikna etmek zorundasınız.Bu
zorunluluk,sizin aklınız almasa da,şeffaf ve gerçek
demokrasilerin olmazsa olmazıdır.
Demokrasi,
sizin kıt aklınıza sığmayacak kadar basit ve kolay bir kavram
ve yönetim biçimi değildir.
Demokrasi;sizin
anladığınız gibi,seçim ve seçim sandığında çoğunluk
oylarını alarak iş başına gelerek,keyfi bir şekilde ülkeyi
yönetmek değildir.
Sürekli
yazdık,seçim çoğulcu demokrasi için zorunlu ama,asla yeterli
değildir.
Sandıktan
çıktım,kimseye danışmadan,ülkenin ve halkın yararına olup
olmadığını tartışma gereği duymadan,hiçbir haklı neden
ortaya koymadan,kayıtsız ve şartsız artık istediğim kararı
alırım ve uygularım, ülkeyi babamın çiftliğiymişcesine
istediğim gibi yönetirim anlayışı, demokrasi değildir,sandıktan
da çıksanız,size rey veren ve/veya vermeyen tüm halkın ve
ülkenin menfaatine uygun olmayan kararları alarak,hiçbir haklı ve
makul gerekçe açıklamadan uygulamaya koymak,kimse alınmasın ama,
dikta rejimlerine has bir özelliktir.
Ülkemizin
saygın tıp insanlarının açıklamalarına göre;şeker,özellikle
yaşını başını almış belli yaş grubu insanlar için bir zehir
olsa da, tıpkı hastaların kullandıkları bir zehir olan ilaçlar
gibi,ölçülü ve yerinde kullanılması halinde, özellikle
gençlerin gelişmelerinde bir enerji kaynağı olarak gerekli olan
bir besin kaynağı olup,zehir de olsa,vaz geçilemez olan
şeker'in,hiç değilse insanlarımız için en az zararlı olanını
üreterek veya üretimini sağlayarak halkının tüketimine
sunmak,halkının sağlığına önem veren ve halkının sağlığını
korumakla görevli olan demokratik ve sosyal bir hukuk devletin en
önde gelen görevidir.
Satılmak
istenen şeker fabrikaları;bize, cumhuriyetin kuruluş yıllarından
ve Atatürk'den hatıra, şeker pancarından şeker üreten,bu
nedenle, ürettiği şekerler halkın sağlığına en az zararlı
olan fabrikalardır.
Günümüzde;
küresel güçler tarafından, daha az maliyetle daha çok
miktarlarda üretilerek, bizim gibi demokrasi kültürü zayıf
seçmenlerin oylarıyla iş başına gelen geri kalmış ülkelere
satılarak insanları zehirlenen, şişmanlatıcı ve kanser yapıcı
özelliklere sahip nişasta bazlı şekerlerin önünü açmak ve bu
küresel güçlere haksız ve bol kazanç sağlama amacıyla, şeker
pancarından şeker üreten fabrikaların önlerinin kesilmek
istendiğine tanık olmaktayız.
Hükümetin;
almış olduğu, şeker fabrikalarının satılması kararının
haklı ve makul gerekçelerini,bugüne kadar kamuoyuna
açıklayamaması da, amacın halk sağlığına mutlak zararları
kanıtlanmış olan nişasta bazlı ve genetiği değiştirilmiş
şekerlerin kullanımının önünü açmak olduğunu açıkça
ortaya koymaktadır.
Şayet biz
yanılıyorsak ve siyasal iktidara bir haksızlık
yapıyorsak,siyasal iktidar; şeker tüketen halkının, şeker
pancarı üreten köylülerinin ve pancar küspelerini hayvanlarına
yem yapan hayvancılıkla uğraşan halkının zararına olarak almış
olduğu, şeker pancarına dayalı şeker üretimi yapan şeker
fabrikalrının satılarak özelleştirilmesi kararının haklı
gerekçelerini, derhal kamuoyu ile paylaşmak ve halkımızı ikna
etmek zorundadır. 27/02/2018
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder