Kapalı kapıların
ardından,”Atatürk'ün Askerleriyiz” diyerek, oturdukları
yerden kuru slogan atanlardan nefret ediyorum artık.
“Atatürk'ün
Askerleriyiz” sloganını duyunca, cinlerim başıma üşüşüyor.
Bugün cuma, bu gece Halk
Tv. de yayınlanacak olan Halk Arenası programına konuk olarak
katılacak olan büyük bir kalabalık; ellerinde, bayrak ve Halk
Kitapevinden yeni çıkan meşhur yazarların kitapları olmak üzere,
hep bir ağızdan “Atatürk'ün Askerleriyiz” diye kuru kuru
bağırarak slogan atacaklar, konuşmacılar da, önceden kendilerine
verilen konu başlıklarına göre hazırlandıkları ateşli
konuşmalarını yapacaklar ve programın sonunda,bu ülkede hiçbir
şey olmamış,her şey yolunda gidiyormuş,Atatürk'ün
eserleri,ilkeleri,devrimleri,kurduğu demokratik ve laikTürkiye
Cumhuriyeti Devleti,Atatürk'ün mirası tüm değerler yerli yerinde
duruyormuş ve korunuyormuş,Atatürk'e olan saygı tavan yapıyormuş
gibi,Atatürk'ün askerleriyiz diye bağırmak
suretiyle,Atatürk'ü,onun devrim ve ilkelerini,kurduğu Türkiye
Cumhuriyetini koruma konusunda kendilerine düşen görevi başarıyla
yapmış olmanın iç huzuru içinde evlerinin yolunu tutacaklar.
Millet olarak herşeyimiz
laftan ibaret.
Bu ülkede;
Atatürk'ün adını taşıyan
her cinsten tüm tesislerin isimleri bir bir değiştiriliyorsa,
Atatürk'ün ismi ders
kitaplarından ve müfredat programlarından çıkarılıyorsa,
Atatürk'ün armağanı
milli bayramlarımızın coşkuyla kutlanması
engelleniyor,kutlamaların en alt seviyelerde yapılması için azami
gayret sarf ediliyorsa,
Atatürk'ün büst ve
heykellerine Cumhuriyet ve demokrasi düşmanı hainler ve alçaklar
tarafından saldırılar yapılıyorsa ve bu saldırılar artık
olağan bir hal almışsa,
Atatürk'ün meydanlara
dikilen heykelleri, yerel yönetimler tarafından kaldırılarak
karanlık depolarda çürümeye bırakılıyor ve iş başındaki
iktidar da bu hainliğe ses çıkarmıyorsa,
Atatürk,Çanakkale
Zaferinde yok sayılıyorsa,
Atatürk, kendisinin açtığı
ve ilk başkanlığını yaptığı Türkiye Büyük Millet
Meclisinde üvey evlat muamelesi görüyor ve adeta yok sayılıyorsa,
Atatürk tişörtlü bir
vatandaş, sırf tişörtünden dolayı, Atatürk tarafından açılan
Türkiye Büyük Millet Meclisine sokulmuyorsa,Atatürk tişörtünün
giysi olarak meclise sokulması, meclis yönetimince sakıncalı
görülüyorsa,
Atatürk'ün kurduğu
Diyanet; Atatürk'ü tanımaz ve onu yok sayan bir ayazmaklık
sergiliyorsa,
Atatürk'ün Türk Halkına
miras bıraktığı,Atatürk'ün vasiyeti Atatürk Orman Çiftliği
talan ediliyorsa,
Atatürk döneminde kurulan
fabrika ve tesisler önemsiz sayılarak,bir bir satılıyor ve hala
satılmak isteniyorsa,
Kurtuluş savaşımızın ve
bağımsız devlet oluşumuzun simgesi İstiklal Marşı, bestesi
üzerinden saldırıya uğruyorsa, kıytırık askeri harekatlar için
(kıytırık lafı;bu harekatları hor gördüğümüz ve
itibarsızlaştırmak istediğimiz için değil, İstiklal Harbinin
yanında, çok küçük ve önemsiz olduklarını ifade etmek için
kullanılmıştır.) de İstiklal Marşına alternatif yeni marşlar
yapılması gündeme getiriliyorsa,
Kendini bilmez vatan haini
ve alçak bir yaratık tarafından,Atatürk'e sistematik olarak dil
uzatılıyor ve hakaret ediliyorsa,ona yönelik olaeak;
“Heykellerinin köpek leşi gibi sürüklendiğini göreceksiniz”
denilebiliyorsa ve bu sözleri söyleyen haine, devletimizin en üst
protokolunda bulunan yöneticiler tarafından vip ziyaretler
yapılıyorsa,
18
Mart Şehitleri Anma Günü nedeniyle Aile Bakanlığı tarafından
hazırlanıp resmi kurumlara gönderilen genelgede,“Bütün
kurumlar Türk Bayrakları ve Atatürk posterleriyle
donatılacak”talimatı
verildiği halde,
Bartın Milli Eğitim Müdürü,
bu genelgeye dayanarak okullara yolladığı yazıda,“Atatürk
posterleri”ifadesini
çıkarıp, sadece“Türk
Bayrakları ile donatılacak”ifadesine
yer verme cesaretini kendisinde bulabiliyor ve bu aymazlığı ve
hainliği yapan müdür, kulağından tutularak anında koltuğundan
atılamıyorsa,
Daha aklımıza gelmeyen söz
ve eylemlerle Atatürk düşmanlığı almış başını gidiyorsa,
Ülkemizdeki tüm bu
olumsuzluklara ve Atatürk düşmanlığına karşı,Türk Milleti
olarak, anında sesimizi yükselterek ayağa kalkamıyorsak,topluca
protesto edemiyorsak,hiç değilse sandıkta gereken dersi
veremiyorsak,bazı özel günlerde ve toplantılarda, kapalı
kapıların ardında galeyana gelerek,oturduğun yerden “Atatürk'ün
Askerleriyiz” diye bağırarak slogan atsan ne kıymeti var benim
sözde Atatürkçü kardeşim? 30/03/2018
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder