Son
günlerde olup bitenlere,en başta ilahiyatçı Nurettin YILDIZ olmak
üzere,sözde din adamları tarafından İslam adına söylenen
sözlere, verilen fetvalara ve bunun üzerine Cumhurbaşkanı
ERDOĞAN'ın 8.Mart.2018 Dünya Kadınlar Gününde yaptığı
konuşmada patlayarak, “İslami hükümler güncelleşmelidir”
demesine baktığımızda,kıyamet günü yaklaşıyor mu,bunlar
kıyamet alametleri midir?diye düşünmeye ve sormaya başladık
doğrusu.
Kadınla
erkeğin tek başına bulundukları asansör,halvet ortamı yaratır
dedikten sonra,"Kadınların,
Allah erkeklere dövün rahatlayın diye müsaade etmesinden dolayı
sabaha kadar şükretmesi gerekiyor. Allah böyle diyor. Mesela bir
erkeğe 'Kadının yüzüne vurmayacaksın' diyor boyundan yukarısına
vurmak yasak. Göğüs kısmına vurmayacaksın. Cetvelden uzun bir
sopayla vuramıyorsun. Elini yumruk yapıp vuramıyorsun. İşkence
yapmak için değil deşarj olmak için vurdurtturuyor Allah. Eğer
erkeğe burasına kadar geldikten sonra vurma dersen, erkek başka
yolla rahatlar."diyerek fetvalarına devam eden İlahiyatçı
Nurettin YILDIZ'a, Cumhurbaşkanı ERDOĞAN'ın,Dünya Kadınlar Günü
töreninde yaptığı konuşmada verdiği sert cevap, bayağı
tartışılacaktır.
Bugüne
kadar,İslami hükümlerden hiç taviz vermeyen, laik Türkiye
Cumhuriyetini Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak yönetmesine
rağmen;ısrarla, hem laik ve hem de Müslüman olunmaz tezinden bir
türlü vaz geçemeyen ERDOĞAN;bugün, kendisi için kader olacak
olan 2019 Başkanlık seçimleri arefesinde,özellikle laik
kadınlarımıza şirin görünmek, bir oy'un dahi altın değerinde
olduğu başkanlık seçimlerinde laik kadınlarımıza göz kırpmak
amacıyla olacak ki;kendisinden asla beklemediğimiz bir İslami
açılıma imza atarak, Nurettin YILDIZ ve onun gibileri kast
ederek,"
İslamın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz
bunlar. İslamın hükümlerinin güncellenmesi vardır. Siz islamı,
14 – 15 asır öncesi hükümleriyle kalkıp da bugün
uygulayamazsınız. Böyle bir şey yok." demek zorunda
kalmıştır.
Bizim
bildiğimiz kadarıyla, İslamda içtihat kapısı kapalıdır,yani
güncelleme yoktur.
14-15
asır öncesi İslam hükümlerini bugün uygulayamazsınız,İslam
hükümlerini günümüze göre güncellemek gerekir anlamına gelen
ERDOĞAN'ın bu beyanı, her tarafa çekilebilecek genişlikte bir
beyan olup,şu anda ERDOĞAN'ın siyasi gücü ve işgal ettiği
makam itibarıyla, İslami çevrelerce yeteri kadar eleşitirilemese
de; ERDOĞAN bu beyanı, ileride çok eleştirilecek ve
tartışılacaktır.
ERDOĞAN'ın;
İslamın, 14-15 asır öncesi hükümlerinin, günümüze göre
güncelleştirilmesi gerekeceğine ilişkin açıklamasından
hareketle,bir grup çıkarak,beş vakit namaz günümüze uygun
değildir,özellikle İstanbul gibi halkın sürekli
koşuşturduğu,evinden işine ve işinden evine gitmek için
saatlerce yollarda trafikle boğuştuğu büyük illerimizde beş
vakit namaz kılmaya vakit bulunamamaktadır, bu nedenle,namaz
vakitlerine iklişkin hükümler, günümüzün yaşam ve iş
koşullarına göre güncelleştirilerek,mesai günleri için, namaz
vakitlerinin sabah ve yatsı olmak üzere iki vakte indirilmelidir
derse, bu mümkün olacak mıdır,mümkün olacaksa buna kim karar
verecektir?
Günümüze
kadar, laiklik ile İslamı birbiriyle bağdaştıramayan, hem laik
ve hem de Müslüman olunamayacağını savunan ERDOĞAN;başkanlık
seçimleri öncesinde, oylarına şiddetle ihtiyaç duyduğu
özellikle laik kadınlarımızın gönüllerine girmek ve oyklarını
alabilmek için,kendisi adına çok tartışalacak tehlikeli bir
açıklamaya imza atmakla, önümüzdeki seçimlerde karlı mı
çıkacak,bunun zararını mı görecek merak ediyoruz doğrusu.
Ama
şunu çok iyi biliyoruz ki;ERDOĞAN'ın telaffuz ettiği,”İslam
hükümleri günümüze göre güncellenmelidir” sözünü CHP
lideri KILIÇDAROĞLU yapmış olsaydı, CHP'nin kafirliği,camileri
ahır ve genelev yaptıkları iddia ve iftiraları havada uçuşur ve
gerici çevrelerden ölüm tehditleri alırdı.
Dinciler,din
istismarcıları,din taciri siyasiler, laikliğin önemini ve
erdemini şimdi anladınız mı? 09/03/2018
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder