AKP Genel
Başkanı ERDOĞAN; yaklaşık, bir seneden bu yana, ülkemizin
çıkarları ve bağımsız bir devlet olmamızın gereği olarak,
güney sınırlarımızda Suriye'nin Kuzeyinde, PKK/PYD unsurlarından
oluşan özerk bir Kürt yapılanmasına asla razı olamayız sloganı
ile (ki böyle bir yapılanmayı biz dahil,ülkesini seven hiç kimse
istemez) sürekli olarak Fırat'ın doğusuna askeri harekat
yapacağımızı ve bu unsurları oradan söküp atacağımızı
meydanlardan haykırmış ve bu günlere gelmiş bulunuyoruz ve bu
aynı sözleri hala duymaktayız.
Çok önceleri,
seçimlerden önce,bu harekatın çok yakın bir tarihte olacağını
belirtmek için,belki yarın belki yarından da yakın, bir gün
ansızın gelebiliriz dahi demişti.
Biz,ülkesini
seven ATATÜRK ve barış yanlısı bir kişi olarak,ATATÜRK'ün;
“Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesine sıkı sıkı bağlıyız,komşu
devletlerle aramızda oluşan önlenemez sorunlarımızın, savaşla
değil,diplomatik görüşmelerle ve sulh yoluyla çözülmesinden
yanayız.
Biz
ayrıca,bağımsız bir devlet olarak,Amerika ve sair yayılmacı
devletlerin dolduruşuna ve sözlerine güvenerek ve kanarak,
komşumuz olan devletlerle aramızda var olan hazır barışı
bozup,sonra da; ülkenin, kendi ellerimizle bozduğumuz huzur ve
çıkarlarını yeniden eski haline getirebilmek için
kıvranmaktan,bu uğurda savaşı dahi düşünür hale gelmekten
yana da değiliz.
Suriye sorunu
ve onun sonucundaki ülkemizin güney bölgesinde oluşan PKK/PYD
Kürt yapılanması sorununu,basiretsiz yönetimleriyle başımıza
bela eden bu AKP iktidarı,Suriye'nin içişlerine
karışarak,Suriye'nin meşru güçleriyle savaşan terör
örgütlerine destek vererek,Şamda cuma namazı kılmak,İslam
Ümmetinin lideri olmak,sözüm ona Suriyedeki Esat yönetimini
devirerek Suriye'ye demokarasi ve özgürlük getirmek(sanki
demokrasi ve insan haklarına önem veriyorlarmış ve ülkemizi
demokrasi ve özgürlük cenneti haline getirmişler gibi)
iddalarıyla ABD'nin dümen suyuna girerek, ülkemizi Suriye
bataklığına sürüklemiş,bugünkü Fırat'ın doğusundaki
yapılaşmanın mimarı olmuş, daha sonra olanları görmüş ayağı
yere basmış ve ABD ile ters düşerek,bu sefer İran ve Rusya'ya
sığınmak zorunda kalmış,o kadar ki,Nato Üyesi olmasına
rağmen,Rusyanın ve lideri Putin'in sempatisini kazanıp devam
ettirebilmek adına,hava savunmamız için ABD'yi istenen düzeyde
zorlama gereğini duymadan,sen vermiyorsan ben de Rusyadan alırım
demek suretiyle,ABD'ye nizpet edercesine Rus S-400 füzelerinin satın
alınması yoluna gidilerek,baştan hatalı bir Suriye politikasının,
ülkemizin başına ne çoraplar ördüğünü, gözler önüne
sermiştir.
Ayinesi iştir
kişinin lafa bakılmaz.
Yaklaşık bir
yıldır gireceğim dediğiniz Fırat'ın doğusuna, biz karşı
olmamıza rağmen,girmeyi düşünüyorsanız, ülkenin itibarını
ve güven duygusunu daha fazla sarsmadan, hazırlıklarınızı
tamamlayarak biran önce giriniz lütfen.Yok, ABD yeşil ışık
yakmıyor,ABD'yi ikna edemedik,daha yeni bildiri yayınladılar ve
Fırat'ın doğusuna yapacağımız harekat için, yapmamamız
konusunda bizi uyardılar,bu şartlarda harekat yapamayız diye
düşünüyorsanız,ülkenin itibarı adına, susunuz lütfen.
Ülkenin
itibarı;
Lüks saraylar
ve tüyler ürperten israf derecesindeki harcamalar ile değil,ülkeyi
yönetenlerin;ancak yapabileceklerini Dünya kamuoyu ile paylaşmaları
veya paylaştıkları bu sözlerini yerine getirmekle,tek başına
yapamayacakları işleri Dünya kamuoyu ile paylaşmamakla ölçülür.
Biz,böyle bir
harekat istemiyoruz,ancak bu konunun dillendirilmesinden sonra
hareketsiz kalınmasını da, ülkemizin itibarı adına, içimize
sindiremiyoruz. 06/08/2019
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder