3 Kasım 2012 Cumartesi

ÇİFT BAŞLI YÖNETİM - KESİK BAŞLI DEMOKRASİ

ÇİFT BAŞLI YÖNETİM - KESİK BAŞLI DEMOKRASİ



Bazen, insanın basireti bağlanır ve hem kendisi ve hem de muhatapları açısından kötü sonuçlar doğuracak yanlış bir karara imza atılabilir, ancak, şans eseri, gizli bir el, o yanlış kararı sonuçsuz ve etkisiz kılabilir ve bu duruma çok seviniriz.

Tayyip Bey'in, Ankarada 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için halkımızın yapacağı Cumhuriyet Yürüyüşünü Ankara Valisi eliyle yasaklatmasına rağmen, halkımızın Cumhuriyet Bayramına sahip çıkarak yürüyüş kararında ısrarcı olmaları nedeniyle, güvenlik güçleri ile halkın karşı karşıya gelmeleri ve hiç yere müessif olayların çıkmasına ramak kalmışken, polis barikatının kaldırılarak, halkın olaysız bir şekilde yürüyüşlerini tamamlamaları da, belki de onarılması çok güç bazı müessif olayların çıkmasına neden olacak olan Tayyip Bey'in yanlış kararının gizli bir el tarafından etkisiz kılınmasına örnek gösterilebilir.

Tayyip Bey, bu sonuçtan memnun olacağına, yürüyüşten bir gün önce, Cumhurbaşkanının, Ankara Valisini makamına çağırarak, yasağa rağmen, yürüyüş yapıldığı taktirde, yürüyüş yapanlara esnek ve hoş görülü davranılmasına yönelik tavsiye ve telkinlerinin etkisiyle polis barikatının kaldırılarak, yürüyüşe müsaade edilmesine köpürmüş ve hızını alamayarak, açıkça isim vermese de, meseleye sağ duyulu yaklaşan Cumhurbaşkanını, yönetimde çift başlılık yaratacak şekilde görev ve yetki aşımında bulunmakla suçlamıştır.

Bir önceki yazımızda yorumladığımız gibi, aslında Anayasamızda yer alan hükümlere göre, Yürütme Organı, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulundan oluşmakta, Bakanlar Kurulu da; Başbakan ve Bakanlardan kurulmaktadır. Yine Anayasamıza göre, Yürütmenin, yani yönetimin bir unsuru olan Cumhurbaşkanı, gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kuruluna başkanlık etmek veya Bakanlar Kurulunu, başkanlığı altında toplantıya çağırmak yetkisine de sahip bulunmaktadır. Yine Anayasamıza göre, Cumhurbaşkanı; Devletin başı olup, bu sıfatla, Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder ve Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir. Cumhurbaşkanın bu Anayasal konumuna bakıldığında, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına, çıkması muhtemel bazı müessif olaylara engel olmak amacıyla müdahale etmesi, asla görev ve yetki aşımı ve de yönetimde çift başlılık yaratma olarak nitelendirilemez.

Anayasamızda yer alan, Yürütme Organına ilişkin hükümleri, işine geldiği şekilde, kasıtlı olarak yanlış yorumlayarak, Cumhurbaşkanı tarafından kendi görev ve yetkilerine müdahale edildiğini ve yönetimde çift başlılık yaratıldığını iddia eden Sayın Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN'ın; yürütme organına ilişkin kendi görev ve yetkilerinde hassasiyet göstermesine, kendi görev ve yetkilerine sahip çıkma konusundaki irade ve refleksine rağmen, Anayasa hükümlerine aykırı olarak, Yasama ve Yargı organlarının görev ve yetkilerine müdahale edip karışmayı alışkanlık haline getirdiğini, Anayasanın Cumhurbaşkanına tanıdığı görev ve yetkileri yok sayarak, Cumhurbaşkanını Yürütme organından tamamen dışlarken, Yasma ve Yargı Organlarını kendisine bağımlı kılarak, tüm yetkileri uhdesinde toplayarak tek adam olma gayretlerini görmezlikten gelemeyiz.

Parlamenter Demokrasinin cari olduğu ülkemizde, Anayasamıza göre, kuvvetler ayrılığı ilkesi uyarınca, Yasama, Yürütme ve Yargı yetkileri, birbirlerinden bağımsız olarak, Türk Milleti adına, Yasama, Yürütme ve Yargı organları tarafından kullanılır. Bizim gibi, demokrasi olduğunu iddia eden ülkelerde, Anayasada yer verilen bir hükümle, açıkça bir erk ve kuvvet olarak belirtilmese de, siyasal iktidarlara karşı, halkın doğru bilgi edinmesini ve aydınlatılmasını sağlaması ve düşüncenin açıklanması özgürlüğüne işlerlik kazandırması nedeniyle, Basın da dördüncü kuvvet olarak kabul edilir.

Yani, çoğulcu gerçek demokrasilerde, Basını da dahil ettiğimizde, dört ayrı baş mevcut olup, bu duruma göre, demokrasileri dört başlı bir yönetim şeklidir diye tanımlayabiliriz.

Tayyip Bey, Sayın Cumhurbaşkanı'nı, görev ve yetkilerini aşarak, kendisine ait olan yürütme yetkisini, çift başlı hale getirmekle suçlarken, yukarıda belirttiğimiz gibi, Yasama'ya, Yargı'ya ve Basın'a yönelik müdahaleleri nedeniyle, demokrasinin mevcut olması gereken dört başından üçünü keserek, dört başlı demokrasimizi, tek başlı hale getirdiğinin farkında mıdır?

Tayyip Bey'in; hem de haksız bir şekilde, kendisine ait olan yürütme yetkisinin ve yönetiminin çift başlı hale getirildiğini iddia etmesi karşısında, halk olarak bizler de, dört başlı olması gereken çoğulcu demokrasimizin, üç basının kesilerek, tek başlı hale getirilmesine sesiz kalmamalıyız.3/Kasım/2012


Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder