Ayinesi iştir kişinin lafa
bakılmaz.
Bizim ülkemizde ise,
ayinesi laftır kişinin işe bakılmaz.
Ne kadar acı değil mi?
Bunları niçin yazıyoruz,
hemen söyleyelim.
Ülkeyi; Kürt-Türk,
dindar-dindar olmayan, laik-antilaik, kız-erkek, türbanlı-türbansız,
alevi-sünni ve buna benzer şekilde farklı kamplara bölen ve ilan
ettiği barış süreci ile ülkeyi bölünmenin eşiğine getiren,
halkın en demokratik hakkı olan eleştiri ve protesto haklarına
tahammül edemeyen, öğretmenlerinin üzerine dahi, biber gazı ve
tazyikli su sıktıran ve onları tekme tokat ve copla dövdüren,
ülkenin demokratik ve laik niteliğini tanınmaz hale getiren AKP
iktidarının uygulamalarına karşı etkin muhalefeti yapan, her
geçen gün okuyucu sayısını artıran, bir sonraki sayısı
merakla beklenen, en çok satan gazeteler arasında 3. sırada
bulunan SÖZCÜ gazetesinin bugünkü (27/11/2013) sayısında
sürmanşet yer alan habere göre; CHP lideri KILIÇDAROĞLU'nun
Amerikaya yapacağı geziye, diğer basın organlarından
gazetecilerin davet edilmesine rağmen, SÖZCÜ Gazetesinden hiçbir
basın mensubunun davet edilmediği anlaşılmaktadır.
AKP' ye ve onun
uygulamalarına şiddetle muhalefet eden, çok satan gazeteler
arasında 3. sıraya yükselen Sözcü Gazetesinin; cumhuriyetin
temel niteliklerini ve bölünmez bütünlüğünü savunduğu ve
ATATÜRK'ü her vesileyle yücelterek, belirli çevrelerin, ATATÜRK'ü
unutturma çabalarına göğüs gerdiği için, AKP Genel Başkanı
Tayyip ERDOĞAN tarafından ülke içi ve dışı gezilere davet
edilmemesi dahi, basın özgürlüğü açısından sürekli
eleştirilirken, ATATÜRK'ün kurduğu, kendisini sosyal demokrat,
laik ve özgürlükleri savunan bir parti olarak lanse eden, ana
muhalefet partisi CHP'nin; Amerika gezisine davet ettiği diğer
basın kuruluşlarına göre, kendisine en yakın konumdaki SÖZCÜ
Gazetesini davet etmemiş olmasının, hiçbir haklı ve mantıklı
gerekçesi olamaz.
CHP'nin bu davranışı,
SÖZCÜ Gazetesinin okuru ve belki de büyük çoğunluğu CHP
seçmeni olan binlerce kişiye yapılmış olan çok büyük bir
saygısızlıktır.
CHP ne yapmak istiyor?
CHP; Sözcü Gazetesi, bizim
gibi, AKP'ye muhalefet eden bir gazetemizdir, zaten o çantada
kekliktir, biz, AKP yandaşı gazetelerin temsilcilerini ağırlayalım
da, onların akıllarını çelerek, bu birlikteliğimizde onların
beyinlerini yıkayarak kendi saflarımıza çekelim diye mi düşünüyor
acaba?
CHP; şiddetle eleştirdiği
ve muhalefet ettiği AKP' den farklı bir parti olduğunu, basın
özgürlüğünü ve diğer özgürlükleri en geniş bir şekilde ve
sonuna kadar savunduğunu söylemleriyle değil, eylemleriyle ortaya
koymak ve halkımıza güven vermek zorundadır.
CHP; şu anda, sosyal
demokrat ve hatta orta sağ demokrat seçmen için, AKP'ye karşı,
zorunlu olarak sığınılacak tek liman ve siyasi parti olarak,
entelektüel ve demokrat seçmenlerin daha çok yaşadıkları sahil
kesimine hapsolmuş güdük bir parti olarak kalıp yerinde saymak ve
hatta, sahil kesimindeki bir kısım seçmenlerini dahi kaybederek
gerilemek istemiyor ve ülke geneline yayılmış geniş bir seçmen
tabanına sahip, gerçek anlamda bir kitle partisi olmak istiyorsa,
bu tür taktik hatalardan sakınmak, söylemlerine uygun davranmak ve
iş yapmak zorundadır. 27/11/2013
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder