Baykal,
geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı KILIÇDAROĞLU ile başbaşa
uzun bir görüşme yapmış,içeriği tam ve net olarak kamuoyu ile
paylaşılmayan bu görüşmede neyin ele alındığı, BAYKAL'ın
dün ( 01/05/2017) akşam CNN Türk Televizyonuna çıkarak Ahmet
HAKAN'a yaptığı açıklamalarla netleşmeye başlamıştır.
Bu satırların
yazarı olarak biz, BAYKAL'ın CNN Türk'de yaptığı açıklamaları
canlı olarak tümüyle izleyemedik.Ancak, bugün Halk Tv, Fok Tv
gibi televizyon kanallarında bu görüşmenin can alıcı
noktalarının özetini izleme fırsatını bulabildik ve BAYKAL'ın
söylediklerini duyunca, bu aceleci çıkışı ve söylemiyle bir
çuval inciri mahvettiği, özellikle Anayasa Referandum propaganda
çalışmalarında partisi ve ülkesi adına yapmış olduğu
özverili çalışmalarını gölgelediği sonucuna vardık.
BAYKAL, özetle
diyor ki; tabi eğer samimi ise, benim şu andaki CHP Genel Başkanı
KILIÇDAROĞLU ile bir sorunum yoktur, ancak KILIÇDAROĞLU,CHP Genel
Başkanlığında kalmak istiyorsa, kesin kararını vermeli ve
bugünden, 2019 da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde,
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olduğunu açıklamalıdır.
Adaylığını açıklarsa, arkasında durmaya devam ederiz, aksi
halde yapılacak olan bir olağanüstü kongrede KILIÇDAROĞLU'nun
yerine aynı zamanda partinin Cumhurbaşkanlığına aday olacak olan
yeni genel başkanı seçmemiz gerekir.
İnsaf be
BAYKAL, bu ne acelecilik, Cumhurbaşkanı seçimlerine daha koca iki
yıl var, kim öle kim kala.
Sayın
BAYKAL'ın bu aceleci ve bize göre yerinde ve haklı olmayan
çıkışının zamanlaması çok yanlıştır, bu çıkış ve
açıklama CHP ve tüm hayır cephesi adına çok kötü
olmuştur.Zira, CHP parti olarak, referanduma hile karıştırıldığını,
YSK'nın kanunsuz bir kararıyla kıl payı farkla anayasa
değişikliğinin referandumdan geçtiğini, bu referandumun meşru
olmadığını savunarak, konuyu önce Danıştay'a taşımış ve
sonrasında da Avrupa İnsan Hakları Mahkmesine taşıma kararı
almış, konunun Uluslar arası arenada tartışılmasında ısrarcı
olacağını açıklamıştır.
Bu
nedenle,BAYKAL bu çıkışıyla, zamanlama olarak, üyesi olduğu
CHP'nin pes ettiği, bu mücadelesinden vaz geçtiği ve meşru
olmadığını ilan ettiği şaibeli anayasa referandum sonuçlarını
kabullendiği ve hazmettiği algısını ve izlenimini yaratmıştır.
Kaldı
ki,referandumda hayır diyen %49'un tamamı CHP seçmeni değildir,
hayırcı muhalif cephe içinde çoğunluğu CHP'li seçmen oluştursa
dahi, bu cephenin içinde hatırı sayılır oranda,bir kısım
MHP'li,SAADET'li,bağımsız ve hatta AKP'li seçmen de vardır. Bu
nedenle, BAYKAL'ın; başka bir gizli hesabı yoksa, bugünden,
KILIÇDAROĞLU'nun kendisini 2019 da yapılacak olan Cumhurbaşkanı
seçiminde CHP adayı olarak deklere etmesini istemesi, hayır oyu
veren CHP dışındaki muhaliflerin oylarını çantada keklik
garanti oylar olarak gördüğü anlamına gelecek ve onlara karşı
saygısızlık oluşturacaktır.
Biraz dur ve
bekle bakalım,ortalık bir yatışsın, referandumun tekrarına
neden olmasa da, CHP'nin yaptığı ve yapacağı başvurular bir
sonuçlansın,mesele zaman içinde biraz küllensin, referandumda
hayır diyen tüm kesimlerle oluşan dayanışma, zaman içinde daha
da güçlendirilsin, hayır cephesinin üzerinde uzlaşabileceği
değerli bir kişi aday olarak belirlenebilir.
En başta
BAYKAL olmak üzere, kimse unutmasın, bu hayır cephesi ve
beraberliği, bir parti ve lider etrafında değil,değiştirilmek
istenen demokratik rejime ve ülkenin geleceğine sahip çıkma amacı
etrafında oluşan bir beraberliktir. Bu hayır cephesinin ortak
paydası budur.
BAYKAL bu
çıkışıyla, partisi CHP'yi bir lider partisi olarak görmekte
olduğunu ortaya koymuştur.Amaç,CHP liderini Cumhurbaşkanı yapmak
değildir ki, evet AKP bir lider partisidir ve bu nedenle,bugün
tekrar AKP'nin liderliğine dönüş için ilk adımı atan Sayı
ERDOĞAN'dan başkasının Cumhurbaşkanı adayı olması
imkansızdır.BAYKAL; CHP'yi, bir lider partisi olan AKP ile bir
tutmamalıdır.CHP lideri dışında değerli bir kişi Cumhurbaşkanı
adayı yapılsa ve CHP lideri KILIÇDAROĞLU da parlamentoda grubunun
başında siyasete devam etse dünyanın sonumudur?
CHP başkanlık
sisteminden değil, parlamenter sistemden yanadır,bu nedenle hayır
cephesinin lideri olarak, Cumhurbaşkanlığını ve iktidarı
anayasayı değiştirecek çoğunlukla kazandıkları taktirde; CHP
için öncelikli hedefin,bugünden Cumhurbaşkanı adayını ilan
etmek yerine, bu ülke insanının biriken sorunlarını çözecek
olan projeleri üreterek açıklamak, hayır cephesiyle olan dirsek
temasını daha da artırarak,bu gönül bağının devamını
sağlamak, ilk etapta parlamenter sisteme tekrar geri dönüleceğini
açıklamak ve ülkeyi, karşı oldukları bu Cumhurbaşkanlığı
sistemiyle yönetmeyeceklerini açıklamak olmalıdır. 02/05/2017
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder