Herkesin
bildiği gibi,SÖZCÜ Gazetesinde görevli iki
gazeteci,yayınladıkları bir haber nedeniyle, iki gün önce Sayın
Cumhurbaşkanı ERDOĞAN'ın Marmariste kaldığı oteli 15.Temmuzda
darbecilere bildirmek suretiyle FETÖ Örgütüne yardım ettikleri
gerekçesiyle tutuklandılar.
Her suçta
olduğu gibi, silahlı terör örgütlerine yardım suçunda da,
kasıt unsurunun bulunması zorunludur. Bu nedenle, tutuklanan iki
gazetecinin darbe girişiminin yapıldığı tarihte ERDOĞAN'ın
Marmariste kaldığı oteli haber yapma eylemlerinde de, bilerek ve
isteyerek örgüte yardım etme kasıtlarının bulunması
zorunludur.
Bu haberin
verilmesinin; sadece, kamuoyuna bilgi vermeyi hedefleyen bir
gazetecilik eylemi ve faaliyeti amacı ve çerçevesi içinde
kalması, asla suç oluşturmaz. Gazetecilerin bu haberi verirken,
darbe girişiminde bulunmayı hedefleyen yasa dışı bir örgüte,
darbenin hedefinde bulunan Cumhurbaşkanına kolayca ulaşarak ona
zarar vermeleri için, Cumhurbaşkanının Marmariste kalmakta olduğu
otelin adını ve yerini bildirme kastıyla hareket ettiklerine dair,
kesin ve inandırıcı kanıtların bulunması ve bu haberin
gazetecilik ve kamuoyunu bilgilendirme adına hiçbir haber değerinin
bulunmaması gerekir.
Oysa ki;
ülkemizde, özellikle ÖZAL'ın Cumhurbaşkanlığı döneminden
itibaren, Cumhurbaşkanlarının bayram ve sair günlerde üç beş
gün süreyle uzun sayılabilecek olan bir tatile çıkmaları
halinde, Cumhurbaşkanının tatilini geçireceği belde ve kalacağı
otel'in, insanlarımız tarafından merak konusu olması nedeniyle,
önemli gazetelerin Cumhurbaşkanının tatilini geçierecği belde
ve oteli bulup gazetelerinde özel haber yapmaları bir gelenek ve
alışkanlık haline gelmiş, bu haberi yapan gazete ve gazeteciler,
başarılı bir iş yapmış sayılmışlardır.
Sözcü
Gazetesinin tutuklanan mensuplarının da yaptıkları haberin, bu
çerçevede ele alınması gerekirdi.
Kaldı ki,
SÖZCÜ Gazetesi yazarlarının bu haberi yapmadan önce, FETÖ
yanlılarının 15.Temmuz akşamı darbe girişiminde bulunacaklarını
bilebilmeleri de mümkün değildir.Tutuklanan gazetecilerin, darbe
yapılacağını önceden bildikleri, darbeyi haber aldıkları, buna
rağmen sessiz kalarak,Cumhurbaşkanının Marmariste kaldığı
oteli deşifre eden haberi yazdıkları da iddia edilmemektedir.
Darbe
girişiminde bulunulacağından, bir binbaşının MİT'e yaptığı
ihbara rağmen, MİT'in ve Genelkurmayın dahi, 15.Temmuzda darbe
yapılacağı konusunda kesin bir bilgileri yoktur.
Bu itibarla,
tutuklanan iki SÖZCÜ yazarının eylemlerinde, üzerlerine yüklenen
suçun manevi unsuru olan kasıt unsuru bulunmamaktadır.
Suçun maddi
unsuruna, yani eylem unsuruna gelince; suçun maddi unsuru da
gerçekleşmemiştir.
Zira; özellikle
bugünkü (29/Mayıs/2017) Sözcü Gazetesinde yer alan bir habere
göre, Meclisin Darbeyi Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan
rapor içeriğinde, darbecilerin; Cumhurbaşkanı ERDOĞAN'ın
yerini, darbeden üç gün önce belirleyip fotoğrafladıkları
tespiti yer almaktadır. Resmi bir belge niteliğindeki Darbeyi
Araştırma Komisyonu Raporunda yer alan bu bilgi ve tespite
bakıldığında, Cumhurbaşkanının Marmariste kaldığı otelin ve
adresin, darbeden üç gün öncesinde,darbeciler tarafından zaten
biliniyor olması nedeniyle, tutuklanan iki SÖZCÜ yazarının
işledikleri iddia edilen örgüte yardım suçunun konusu (mevzuu)
kalmamış olup, tutuklanan gazetecilerin bu haberi örgüte yardım
kastıyla yaptıkları kabul edilse dahi, gazetecilere yüklenen
örgüte yardım suçu, suçun mevzusuz kalması nedeniyle, işlenemez
bir suç haline gelmiştir. Daha önce ölmüş bir kişinin
cesedine, onun ölmüş olduğunu bilmeden, sonradan yapılan
öldürücü bir darbenin, öldürme suçuna vücut vermeyeceği
gibi. 29/05/2017
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder