Referandumdan
geçen anayasa değişiklik paketinin hemen yürürlüğe giren bir
maddesiyle, Cumhurbaşkanının partisiyle olan ilişkisi kesilir
hükmü anayasadan çıkarıldığı için, bugün (21/05/2017)
yapılan AKP Olağanüstü Kongresinde 1414 delegenin oyunu alan
Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, yeniden AKP Genel Başkanlığına seçilmiş
ve partili Cumhurbaşkanlığı dönemi, hukuken ve fiilen başlamış
bulunmaktadır.
Anayasanın
104. maddesine göre,
Devletin başı olan ve bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk
Milletinin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanı ERDOĞAN,bugün
yapılan seçimle AKP'nin genel başkanı da olduğuna göre, AKP;bir
anlamda, Cumhurbaşkanının şahsında, Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin de partisi olmuştur.
Bugünden
itibaren AKP artık bir devlet partisidir.
Bugünden
itibaren AKP; bir devlet partisi olarak, genel başkanının aynı
zamanda Cumhurbaşkanı olmasından kaynaklı olarak;maddi, manevi ve
protokol yönünden, tüm devlet imkanlarından sonuna kadar
yararlanarak, bugünkü konumunun da üzerine çıkacak ve adeta
uçacaktır.
ERDOĞAN;
öncelikle Cumhurbaşkanı şemsiyesinin ve korumasının altında,
diğer siyasi parti liderlerinin çok önünde olacak, parti genel
başkanı ve politikacı kimliğiyle yapacağı tüm beyanları ve
icraatları eleştirildiğinde, Cumhurbaşkanlığı şemsiyesini
paratoner olarak kullanacak ve Türk Ceza Yasasının
Cumhurbaşkanlarına tanıdığı cezai ayrıcalıklardan
yararlanacak ve bir parti lideri ve siyasi olarak kendisine yönelik
yapılacak tüm eleştirilerden, Cumhurbaşkanına hakaret suçu
üretilmeye çalışılacaktır.
AKP
adına ve yararına yapılacak tüm icraatlar, devletin ve ceza
yasalarının koruması altına alınacak, AKP ayrıcalıklı bir
devlet partisi muamelesi görecektir.
Sayın
ERDOĞAN;bugün genel başkan seçileceği AKP kongresine giderken
yaptığı gibi, partisinin siyasi toplantılarına gideken
dahi,Cumhurbaşkanı forslu makam aracını kullanacak ve kendisine
Cumhurbaşkanı protokolü uygulanacaktır.
ERDOĞAN;
bugün Cumhurbaşkanlığının kendisine sağladığı maddi,manevi
ve yasal tüm devlet imkanlarının üzerine, iktidardaki AKP'nin
meclisteki milletvekili çoğunluğundan kaynaklanan yasama gücünü
de ilave edecek ve tek başına yapamayacağı hiçbir şey
kalmayacaktır.
Bunun
bilincinde olan Sayın ERDOĞAN da; bugün kongrede yaptığı
konuşmasında,biraz da meydan okuyarak, açık, net ve kesin bir
dille,olağanüstü halin kalkmayacağını açıklamış
bulumaktadır.
Oysa
ki, anayasamızın 121. maddesine göre, her defasında dört ayı
geçmemek üzere olağanüstü hali uzatma yetkisi, Türkiye Büyük
Millet Meclisine tanınmış olan bir yetki olup, Bakanlar Kurulunun
sadece meclisten uzatma isteminde bulunma yetkisi vardır,buna
rağmen, kendi başkanlığı altında toplanan bakanlar kurulunun
sadece başkanı olan ve sadece olağanüstü halin uzatılması için
meclisten istemde bulunabilecek olan Cumhurbaşkanı ERDOĞAN,
kendisini meclisin yerine koyarak, kendisinden çok emin bir
vaziyette, olağansütü halin kalkmayacağını kesin bir dille
bugünden açıklamıştır.
Tüm
bu oluşumlar ve gerçekler, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin; bir
devlet partisi haline getirilen AKP'nin,aynı zamanda Cumhurbaşkanı
da olan yeni genel başkanı ERDOĞAN'ın iki dudağından çıkacak
olan buyruklarla yönetileceğini, açıkça göstermektedir.
Devlet
Partisi AKP, milletimize hayırlı ve uğurlu olsun!
Buradan,
CHP'nin parti içi muhaliflerine de seslenmek istiyoruz.Boşuna
çenenizi yormayın, mesai harcamayın, ne yaparsanız yapın, kimi
genel başkanlığa getirirseniz getirin,gerçekten atı alan
Üsküdarı geçmiştir.21/05/2017
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder