Keşke,güvenilmez
ortak ABD'nin dolduruşuna gelerek en baştan Suriye'nin içişlerine
hiç karışmasaydık ve başımıza gelen sınırımızdaki bu terör
belasına yol açmasaydık.
Ama, olan oldu
artık,hiç değilse bundan sonra doğru yolu bularak ESAD ile
doğrudan görüşerek,diplomatik barış elini uzatabilmeliyiz.
Harekatın
adına ne derseniz deyiniz, askeri başarı kazansanız da,Barış
Pınarı harekatı;sonuçları itibariyle, kalıcı bir çözüm
getiremeyecektir.
Bize
göre,ülkemizin menfaatlerine en uygun çözüm, ESAD yönetimi ile
derhal doğrudan ilişki kurularak,Suriye'nin toprak bütünlüğünü
sağlamaya yönelik diplomatik çözüm yollarını denemektir.
Barış Pınarı
harekatı nedeniyle,ABD ile Avrupa Birliği ülkelerinin ve Arap
aleminin ülkemiz aleyhine takındıkları düşmanca tavır ve
almaya çalıştıkları yaptırımlar bir yana,bize göre asıl
tehlike, Suriye meşru ESAD yönetiminin YPG ile uzlaşarak,YPG ile
birlikte bize karşı, silahlı bir karşı koyma ve ülkesini
savunma askeri harekatını başlatma riskidir.
Silahlı
Kuvvetlerimizin harekat yaptıkları ülke toprakları,Suriye'nin
toprak bütünlüğüne dahil topraklardır.
Şu
anda,Fırat'ın doğusunda, bizim güneyimizde ve Suriye'nin kuzeyinde
kalan bölgedeki, harekatın uygulanmakta olduğu topraklarda, YPG
terör örgütünün fiili bir işgali ve yapılanması mevcut ise
de;YPG'nin ABD'yi arkasına alarak gerçekleştirdiği bu fiili
işgali,bu toprakların Suriye'ye ait olduğu gerçeğini ortadan
kaldıramaz.
Şu anda,bizim
başlattığımız askeri harekat,uluslararası hukuka göre,ülkemize
yönelik muhtemel terör saldırısı nedeniyle, meşru müdafaa
gerekçesiyle meşru ise de;şayet, Suriye'nin meşru ESAD yönetimi
ile anlaşmazsak,Suriye'nin YPG işgaline uğrayan bölgesini,Suriye
yönetimi ile işbirliği halinde temizleyerek, ülkemizin sınır
güvenliğini bu yoldan ve kalıcı olarak sağlamada
gecikirsek,YPG'nin; Suriye'nin meşru ESAD yönetimiyle anlaşarak,
bizim harekatımızın meşruiyetine gölge düşürme riskinin
varlığı unutulmamalıdır.
Suriye'nin
meşru ESAD yönetimi;ben YPG ile anlaştım,onları ben etkisiz hale
getireceğim,size yönelik saldırılarını ben önleyeceğim,bu
konuda size garanti veriyorum,onlara orada muhtariyet
tanıyacağım,ülke benim değil mi,size ne, çekilin
topraklarımdan, aksi halde sizi işgalci olarak Birleşmiş
Milletlere şikayet edeceğim derse ne yapacağız?
Çok geciksek
de;her sıkıştığımızda başvurduğumuz Putin'e koşarak,ESAD
ile doğrudan diplomatik görüşmelere başlama isteğimizi
iletip,uygulamaya koymalıyız. 14/10/2019
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder