Tayyip Bey
İzmirde.
Tayyip Bey, şu
anda (13/12/2013) İzmir ve Ege Bölgesi Belediye Başkanı
adaylarının tanıtım töreninde konuşuyor.
Yine, hitabet
sanatını ve gücünü, devletin kendi emrindeki imkanlarını
kullanarak ve gerçekleri tahrif ederek, halka damardan girmeye
çalışıyor. Tabi tüm yandaş televizyonlar da tam kadro bu
konuşmayı naklen yayınlıyorlar.
Cahil olsak, bu
ülkede yaşayan bir vatandaş olarak, ülkemizde olup biten
gerçeklere tanık olmasak, demokrasi ve özgürlük laflarının,
Tayyip Bey'in ağzına hiç yakışmayan kutsal kavramlar olduğunu
bilmesek, biz de ayağa kalkıp, büyük bir coşkuyla, avuçlarımız
patlayana kadar Tayyip Beyi alkışlayacağız ve avazımız çıktığı
kadar, “bu millet seninle gurur duyuyor” diye bağıracağız.
Keşke,
gerçekler öyle olabilseydi.
Tayyip Bey,
İzmir'i alabilmek için, CHP'nin kalesi olan İzmir de yaptığı
konuşmasında, tek parti döneminde CHP'nin zulmüne ve
antidemokratik yönetim tarzına karşı kurulduğunu, halkın
teveccühü nedeniyle, kuruluşundan kısa bir süre sonra da, CHP
tarafından kapattırıldığını iddia ettiği Serbest Cumhuriyet
Fırkası üzerinden, CHP'ye vurmaya çalışıyor.
Çok partili
demokrasiye geçilmesi için, Serbest Cumhuriyet Fırkasının
kuruluşuna öncülük eden, bu partinin kurulmasını öneren ve
onaylayan kişinin, CHP'nin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal
ATATÜRK'ün bizzat kendisi olduğu unutulmamalıdır.
Serbest
Cumhuriyet Fırkasının; kuruluşundan çok kısa bir süre sonra
kapatılmasında, ülkenin ve Atatürk devrimlerinin geleceğine
yönelik tehlikeler içeren diğer haklı nedenler yanında, CHP'nin
o dönemdeki faal yöneticilerinin kendi iktidarlarının devamı
için, ATATÜRK'ü etkileyerek önemli bir rol oynamış oldukları,
belki yadsınamaz.
Ancak, Tayyip
Bey'in; şu anda İzmirde yapmakta olduğu konuşmasında, bizzat
Atatürk'ün teşvik ve önerisiyle, onun yakın arkadaşı Fethi Bey
tarafından kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkasına, en başta
İzmirliler olmak üzere, demokrasi ve özgürlüğe susayan
halkımızın sahip çıkarak, bu yeni partiye kuruluşundan itibaren
çok kısa süre içinde büyük teveccüh gösterdiğini dile
getirerek, Serbest Cumhuriyet Fırkası benzetmesiyle, İzmir ve Ege
Bölgesi halkının AKP'ye teveccüh göstermesini ve seçimlerde AKP
adaylarına oy vermesini istemeye, asla ve asla, yüzü ve hakkı
yoktur.
12/Ağustos/1930
tarihinde Atatürk'ün öneri ve onayıyla, Ali Fethi Bey tarafından
kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası, o yılların tek partili
düzeninin yegane partisi olan iktidardaki CHP'nin karşısında yer
alan, bir muhalefet partisidir.
Diyelim ki,
Serbest Cumhuriyet Fırkasının kurulduğu dönemlerde, iktidardaki
CHP, gerçekten, demokrasi ve özgürlükleri kısıtlayan ve halkına
zulmeden bir parti, iktidardaki CHP'ye karşı, Atatürk'ün öneri
ve onayıyla kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası da, gerçekten
özgürlükçü ve demokrat bir partidir.
Şimdi,
demokrasi geleneğinin tam olarak gelişip yerleşmediği,
demokrasinin toplumsal ve siyasal koşullarının oluşmadığı, tek
partili 1930 'lu yıllarda kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası
örneği ve benzetmesi üzerinden, halen muhalefette bulunan bugünün
CHP' sini vurmaya çalışan Tayyip Bey'e soruyoruz;
Şu anda;
ülkemizde tek partili bir düzen ve iktidar da, CHP mi vardır,
iktidardaki CHP, anti demokratik bir yönetim tarzıyla, halkın
özgürlüklerini kısan ve yok eden, halkına zulmeden bir parti
konumunda mıdır?
AKP; şu anda,
tek partili bir düzende iktidarda olan ve baskıcı ve
antidemokratik bir yönetim sergileyerek halkına zulmeden ve onu
özgürlüklerinden mahrum eden CHP'nin zulmune karşı mücadele
etmek amacıyla yeni kurulan ve iktidardaki CHP'ye karşı iktidar
mücadelesi veren bir muhalefet partisi midir?
AKP; şu anda,
2002 yılından bu yana üst üste üç kez seçim kazanan ve ezici
çoğunlukla tek başına iktidara gelerek, ülkeyi tek başına on
bir yılı aşkın bir süredir tepe tepe idare eden ve halen de tek
başına iktidarda olup ülkemizi yönetmeye devam eden bir parti
değil midir?
Ülkemizde,
beğenmediğimiz 1982 darbe Anayasasına dahi tahammül edemeyerk
rafa kaldıran, muhalefet partilerine ve onların yaptığı
muhalefete tahammül edemeyen, düşünce ve düşünceyi açıklama
özgürlüklerini, düşünce ve düşünceyi açıklama
özgürlüklerinin hayata geçirilmesinin olmazsa olmazı olan basın
özgürlüğünü, baskı ve tehditlerle, basın organlarını
yandaşlaştırarak yok eden, toplantı ve gösteri yürüyüşü
özgürlüklerini, güvenlik güçleriyle ve onların kullandıkları
toma, tazyikli su, biber gazı ve cop'larla işlemez hale getiren ve
halkına zulmeden, şu anda iktidarda bulunan AKP ve onun lideri olan
kendisi değil midir?
Ülkeyi
bölünmenin eşiğine getiren, halkımızı kamplara bölen, halkın
özel hayatına ve yaşam tarzlarına dayatmalarla müdahale eden,
yasama organını iktidar partisinin özel hizmetine sunan,yasama
organının iktidarı denetleme hakkını yok eden, yargının
bağımsızlığını asgari düzeye indiren, tek parti dönemini
aratacak şekilde oteriter bir yönetim tarzı uygulayan, demokrasiyi
kağıt üzerinde bırakan, demokratik kazanımların ve
özgürlüklerin yeniden tesisi için, kendisiyle demokratik
yöntemlerle mücadele edilmesi konumuna gelen parti, Tayyip Bey'in
direksiyonunda bulunduğu AKP değil midir?
Bu nedenle,
Tayyip Bey'in; bugün, İzmirde yaptığı konuşmasında dile
getirdiği 1930'lu yılların Serbest Cumhuriyet Fırkası ve CHP
benzetmesi, günümüzün koşulları ve gerçekleriyle asla
örtüşmemektedir.13/12/2013
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder