Sayın
KILIÇDAROĞLU; mektubuma, size iyi uykular dilemekle başlamak
istiyorum. Uyuyan birine başka ne dilenebilir ki?
Sayın
KILIÇDAROĞLU; Zamanın, yirmi dört saat uyanık kalma ve çok
çalışma zamanı olduğunu, ülkeyi, vatanı ve milletiyle bölünme
noktasına getiren, halkı kamplara bölen, düşünce ve düşünceyi
açıklama, toplantı ve gösteri yürüyüşü ve basın
özgürlüklerini yok ederek, ülkemizi ve ülke halkını
demokrasiden ve özgürlüklerden uzaklaştıran, demokrasiyi, sadece
seçim sandığından ibaret sayan ve sandıktan çıktıktan sonra,
Anayasayı ve yasaları bir kenara iterek, ülkeyi keyfi olarak
yönetmeyi yöntem haline getiren AKP iktidarından kurtulmak için,
hayati ve son fırsat olan ve çok yaklaşan yerel seçimler ve hemen
sonra yapılacak olan Cumhurbaşkanı ve genel milletvekili
seçimlerinin, genel başkanı olduğunuz CHP ve ülkemiz için ne
kadar önem arz ettiğini, umarız siz de taktir ediyorsunuzdur.
Sayın
KILIÇDAROĞLU; size, bu açık mektubu yazıp yazmama konusunda çok
düşündük. Zira, sizi ve CHP' yi eleştirmek zorunda kaldığımız
bu açık mektup, belki, oyları bıçak sırtında olan CHP' ye ve
dolayısıyla ülkemize zarar verebilecek,CHP seçmenini
kızdırabilecek ve her şeyden önemlisi de, iktidar partisi AKP'
nin ekmeğine yağ sürebilecektir.
Ancak,
bir durum değerlendirmesi, kar ve zarar hesabı yaptıktan sonra,
bir CHP seçmeni olarak, haddimiz olmadan, sizi eleştireceğimiz bu
mektubu yazmamızın, her şeye rağmen, ülkemizin, sizin ve
partiniz CHP' nin yararı açısından daha ağır bastığı
sonucuna vardığımızdan, bu mektubu yazmak durumunda kaldığımızı,
belirtmek istiyoruz.
Sayın
KILIÇDAROĞLU; lütfen, uyanınız artık.
Tayyip
Bey'i izlemiyor musunuz Allah'ınız aşkına?
Tayyip
Bey, yaklaşan yerel seçimler için, tüm büyük şehirlerimizde
AKP' nin göstereceği adayları belirlemiş ve görkemli miting ve
törenlerle halkımıza açıklayarak, seçim startını vermiş ve
meydanlara çıkmıştır.
Sayın
KILIÇDAROĞLU; bir CHP seçmeni olarak, size ve partiniz CHP' ye
bakıyoruz, seçimlere yaklaşık üç ay kalmış olmasına rağmen,
en başta Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere, tüm büyük
şehirlerde belediye başkanı adaylarını henüz belirlemediğiniz
gibi, bu konuda hiç de acele etmiyorsunuz.
Acele
işe şeytan karışır derler ama, seçimlere, üç ay gibi çok
kısa bir sürenin kaldığı dikkate alındığında, henüz
adayların belirlenerek halkımızın beğenisine arz edilmemesi,
seçmen tarafından, bize göre, bu konudaki plansızlığın,
dağınıklığın, hazırlıksızlığın, şaşkınlığın ve
kararsızlığın bir ifadesi olarak algılanacaktır.
Seçimlerin
yapılacağı tarih aylar öncesinden belli olduğu halde, hala neyi
düşünüyor ve tartışıyorsunuz?
İstanbul'a
aday göstereceğinizi umduğumuz Sayın SARIGÜL 'ün partiye geri
dönüşü geciktirilmiş, adeta, koskoca CHP' nin SARIGÜL' e muhtaç
konumda olduğu algısının oluşmasına neden olunmuş, bu gecikme
nedeniyle, Gürsel TEKİN aday adaylığını ilan etmek zorunda
kalmış ve partiye geri dönüşü geciktirilen SARIGÜL' ün, bu
yetmiyormuş gibi, aday adaylığını açıklaması da gecikmiş, bu
dağınıklık içinde, İstanbul adayı henüz açıklanamamıştır.
Ankara
adaylığı için, parti grup başkan vekili İNCE'nin ismi geçerken,
bugün (15/12/2013) televizyon haberlerinde yer alan bilgilere göre,
daha önce MHP den aday olan ve CHP' li olmayan bir kişinin, apar
topar partili yapılarak son anda adaylığa hazırlandığını
öğrenmiş bulunuyoruz.
İzmir
Büyük Şehir ve ilçe adaylarının kimler olacağı da, halen
belirlenip açıklanamamıştır.
Sayın
KILIÇDAROĞLU; seçim gününün yaklaşmasına ve AKP adaylarının
belirlenip açıklanmasına rağmen, genel başkanı bulunduğunuz
CHP' nin adaylarının belirlenip açıklanamaması, adayların seçim
propaganda hazırlık ve çalışmalarını sekteye uğratıp,
seçimler için bir olumsuzluk yaratacağı gibi, CHP' nin, ülke
gündemini belirleme konusunda olduğu gibi, aday belirleyip açıklama
konusunda da, AKP' nin gerisinde kalan ve onu takip eden parti
olduğu algısını doğuracak ve bu algı da, CHP seçmeni
üzerinde olumsuz bir etki yaratacaktır.
Sayın
KILIÇDAROĞLU; AKP ve onun lideri Tayyip Bey; atı almış ve
Üsküdar'ı geçmek üzeredir.
Sayın
KILIÇDAROĞLU; Tayyip Bey, yerel seçim olmasına rağmen,
önümüzdeki Mart ayında yapılacak olan Belediye seçimlerinin,
AKP ve kendi geleceği için hayati olan öneminin farkında olup,
devletin her türlü imkanlarını kullanarak, Başbakan sıfatıyla
açılışlar yapmak bahanesiyle, çoktan meydanlara çıkmış ve
bıkmadan, usanmadan, şehir, şehir ve meydan, meydan dolaşarak,
seçim propagandasına başlamıştır. Tayyip Bey, tüm olumsuz
icraatlarına ve ülkenin içinde bulunduğu olumsuz koşullara
rağmen, örgütlü ve disiplinli çalışma sonucunda, bindirilmiş
veya bindirilmemiş kıtalarla meydanları doldurmakta, çoğunluğunu
yandaş hale getirdiği ülkemizin görsel ve yazılı basınını da
arkasına alarak ve gerçekleri de o güzel hitabetiyle çarpıtarak,
en azından, mevcut oylarını muhafaza etme çabasına girdiği
halde, sizi, hala meydanlarda göremediğimizi, salı günleri meclis
grup toplantılarında kapalı kapılar ardında konuşmakla
yetindiğinizi, üzülerek belirtmek istiyor ve haddimiz olmadan bu
konuda sizi uyarıyoruz.
Sayın
KILIÇDAROĞLU; Tayyip Bey, İzmir adayı Binali YILDIRIM'ın
adaylığını açıklamak için İzmir'e geldiği gün yaptığı
konuşmasında, her gittiği yerde olduğu gibi, partiniz CHP' yi
hedefine almış ve 83 yıl geriye dönerek, 1930 yılında, CHP'nin
zulmüne karşı Fethi Bey tarafından Serbest Cumhuriyet Fırkasının
kurulduğunu ve bu partinin, kısa sürede, İzmir halkı tarafından
da büyük ilgi görüp ülke genelinde büyük taraftar kazandığını,
bu durumdan korkan CHP'nin, Serbest Cumhuriyet Fırkasını
kapattırdığını, gerçekleri tahrif ederek iddia etmiş ve Tayyip
Bey, on bir yılı aşkın bir süredir iktidarda olmasına, ülkeyi
bölünme aşamasına getirmesine, demokrasiyi ve özgürlükleri yok
ederek, halka kendisinin zulüm etmesine rağmen, iktidarda CHP
varmış ve ülkeyi bu duruma CHP getirmiş gibi, kendi
başarısızlığını ve zulmünü perdelemek amacıyla, Atatürk
devrimlerinin yerleştirilmeye çalışıldığı 1930 yılların, 83
yıl öncesinin ve tek partili dönemin özel koşulları üzerinden
CHP' ye vurmuş, karşı devrimcilerin ve yobazların istilasına
uğradığı için kapatılmak zorunda kalınan Serbest Cumhuriyet
Fırkasının kapatılmasının sorumluluğunu CHP' ye yıkmış
olup, bir CHP seçmeni olarak, Tayyip Bey'in bu yalanlarına
dayanamayarak, Tayyip Bey'e, yazmış olduğumuz “RTE'NİN SERBEST
CUMHURİYET FIRKASI BENZETMESİ” başlıklı makalemiz ile gerekli
cevabı vermemize rağmen, Tayyip Bey'in bu gerçek dışı ve haksız
eleştirilerine, sizden ve partiniz CHP' den bir cevap verilmediğini,
üzülerek belirtmek istiyoruz.
Sayın
KILIÇDAROĞLU; AKP'li bir bakanın kayınpederi ile AKP'li bir
milletvekilinin eniştesinin adlarının karıştığı ve gazeteci
yazar Uğur DÜNDAR tarafından SÖZCÜ Gazetesinde günlerdir
belgeli olarak haber yapılan ve AKP'li Sağlık Bakanını da
ilgilendiren 112 Acil Servis İstasyonu inşaatlarına ilişkin
yolsuzluk iddialarına, görebildiğimiz kadarıyla, partiniz CHP
ilgisiz kalmış ve bu yolsuzluk iddialarının peşine düşmemiştir.
Bunu da anlayabilmiş değiliz.
Sayın
KILIÇDAROĞLU; Tayyip Bey, her gittiği yerde yaptığı
konuşmalarda, yalan Yanlış partiniz CHP' yi eleştirip diline
doladığı ve halkımızı yanılttığı halde, siz hala oturuyor
ve meydanlara çıkarak, Tayyip Bey'e ve AKP' ye hak ettiği cevabı
verip gerçekleri açıklamıyorsunuz. Oysa ki, koşullar tamamen
sizin lehinizde, AKP' yi eleştirmek ve halkımıza şikayet etmek
için o kadar haklı neden var ki, saymakla bitmez. Bir Gezi Parkı
olayları, barış süreci, PKK ile müzakere, PKK için uygulamaya
konulan fiili af, basın özgürlüğüne getirilen sınırlamalar,
toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğünün kısıtlanması,
uzun tutukluluk süreleri, siyasallaştırılan ve yandaş hale
getirilen yargının hali. Tayyip Bey'in yaptığı gibi, şehir,şehir
ve meydan,meydan dolaşarak, bıkmadan ve usanmadan bu konularda AKP'
nin halka şikayet edilmesi gerekirken, bırakınız meydanlara
çıkmayı, hala belediye başkanı adaylarının dahi belirlenip
açıklanamamasını anlamakta gerçekten zorlanıyoruz.
Sayın
KILIÇDAROĞLU; size, daha yazacak çok şey var ama, daha fazlasına
dilimiz varmıyor. Bu yazdıklarımızı, dost acı söyler,
gerçekler daima acıdır, gerçek dost uyaran dosttur, zararın
neresinden dönülürse kardır sözleri ışığında
değerlendireceğinizi ve bizi hoş göreceğinizi umarak mektubumuza
son veriyor, seçimlerde size ve partinize başarılar diliyor,
saygılarımızı sunuyoruz.15/12/2013
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder