16 Aralık 2013 Pazartesi

SAYIN KILIÇDAROĞLU'NA AÇIK MEKTUP

Sayın KILIÇDAROĞLU; mektubuma, size iyi uykular dilemekle başlamak istiyorum. Uyuyan birine başka ne dilenebilir ki?

Sayın KILIÇDAROĞLU; Zamanın, yirmi dört saat uyanık kalma ve çok çalışma zamanı olduğunu, ülkeyi, vatanı ve milletiyle bölünme noktasına getiren, halkı kamplara bölen, düşünce ve düşünceyi açıklama, toplantı ve gösteri yürüyüşü ve basın özgürlüklerini yok ederek, ülkemizi ve ülke halkını demokrasiden ve özgürlüklerden uzaklaştıran, demokrasiyi, sadece seçim sandığından ibaret sayan ve sandıktan çıktıktan sonra, Anayasayı ve yasaları bir kenara iterek, ülkeyi keyfi olarak yönetmeyi yöntem haline getiren AKP iktidarından kurtulmak için, hayati ve son fırsat olan ve çok yaklaşan yerel seçimler ve hemen sonra yapılacak olan Cumhurbaşkanı ve genel milletvekili seçimlerinin, genel başkanı olduğunuz CHP ve ülkemiz için ne kadar önem arz ettiğini, umarız siz de taktir ediyorsunuzdur.

Sayın KILIÇDAROĞLU; size, bu açık mektubu yazıp yazmama konusunda çok düşündük. Zira, sizi ve CHP' yi eleştirmek zorunda kaldığımız bu açık mektup, belki, oyları bıçak sırtında olan CHP' ye ve dolayısıyla ülkemize zarar verebilecek,CHP seçmenini kızdırabilecek ve her şeyden önemlisi de, iktidar partisi AKP' nin ekmeğine yağ sürebilecektir.

Ancak, bir durum değerlendirmesi, kar ve zarar hesabı yaptıktan sonra, bir CHP seçmeni olarak, haddimiz olmadan, sizi eleştireceğimiz bu mektubu yazmamızın, her şeye rağmen, ülkemizin, sizin ve partiniz CHP' nin yararı açısından daha ağır bastığı sonucuna vardığımızdan, bu mektubu yazmak durumunda kaldığımızı, belirtmek istiyoruz.

Sayın KILIÇDAROĞLU; lütfen, uyanınız artık.

Tayyip Bey'i izlemiyor musunuz Allah'ınız aşkına?

Tayyip Bey, yaklaşan yerel seçimler için, tüm büyük şehirlerimizde AKP' nin göstereceği adayları belirlemiş ve görkemli miting ve törenlerle halkımıza açıklayarak, seçim startını vermiş ve meydanlara çıkmıştır.

Sayın KILIÇDAROĞLU; bir CHP seçmeni olarak, size ve partiniz CHP' ye bakıyoruz, seçimlere yaklaşık üç ay kalmış olmasına rağmen, en başta Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere, tüm büyük şehirlerde belediye başkanı adaylarını henüz belirlemediğiniz gibi, bu konuda hiç de acele etmiyorsunuz.

Acele işe şeytan karışır derler ama, seçimlere, üç ay gibi çok kısa bir sürenin kaldığı dikkate alındığında, henüz adayların belirlenerek halkımızın beğenisine arz edilmemesi, seçmen tarafından, bize göre, bu konudaki plansızlığın, dağınıklığın, hazırlıksızlığın, şaşkınlığın ve kararsızlığın bir ifadesi olarak algılanacaktır.

Seçimlerin yapılacağı tarih aylar öncesinden belli olduğu halde, hala neyi düşünüyor ve tartışıyorsunuz?

İstanbul'a aday göstereceğinizi umduğumuz Sayın SARIGÜL 'ün partiye geri dönüşü geciktirilmiş, adeta, koskoca CHP' nin SARIGÜL' e muhtaç konumda olduğu algısının oluşmasına neden olunmuş, bu gecikme nedeniyle, Gürsel TEKİN aday adaylığını ilan etmek zorunda kalmış ve partiye geri dönüşü geciktirilen SARIGÜL' ün, bu yetmiyormuş gibi, aday adaylığını açıklaması da gecikmiş, bu dağınıklık içinde, İstanbul adayı henüz açıklanamamıştır.

Ankara adaylığı için, parti grup başkan vekili İNCE'nin ismi geçerken, bugün (15/12/2013) televizyon haberlerinde yer alan bilgilere göre, daha önce MHP den aday olan ve CHP' li olmayan bir kişinin, apar topar partili yapılarak son anda adaylığa hazırlandığını öğrenmiş bulunuyoruz.

İzmir Büyük Şehir ve ilçe adaylarının kimler olacağı da, halen belirlenip açıklanamamıştır.

Sayın KILIÇDAROĞLU; seçim gününün yaklaşmasına ve AKP adaylarının belirlenip açıklanmasına rağmen, genel başkanı bulunduğunuz CHP' nin adaylarının belirlenip açıklanamaması, adayların seçim propaganda hazırlık ve çalışmalarını sekteye uğratıp, seçimler için bir olumsuzluk yaratacağı gibi, CHP' nin, ülke gündemini belirleme konusunda olduğu gibi, aday belirleyip açıklama konusunda da, AKP' nin gerisinde kalan ve onu takip eden parti olduğu algısını doğuracak ve bu algı da, CHP seçmeni üzerinde olumsuz bir etki yaratacaktır.

Sayın KILIÇDAROĞLU; AKP ve onun lideri Tayyip Bey; atı almış ve Üsküdar'ı geçmek üzeredir.

Sayın KILIÇDAROĞLU; Tayyip Bey, yerel seçim olmasına rağmen, önümüzdeki Mart ayında yapılacak olan Belediye seçimlerinin, AKP ve kendi geleceği için hayati olan öneminin farkında olup, devletin her türlü imkanlarını kullanarak, Başbakan sıfatıyla açılışlar yapmak bahanesiyle, çoktan meydanlara çıkmış ve bıkmadan, usanmadan, şehir, şehir ve meydan, meydan dolaşarak, seçim propagandasına başlamıştır. Tayyip Bey, tüm olumsuz icraatlarına ve ülkenin içinde bulunduğu olumsuz koşullara rağmen, örgütlü ve disiplinli çalışma sonucunda, bindirilmiş veya bindirilmemiş kıtalarla meydanları doldurmakta, çoğunluğunu yandaş hale getirdiği ülkemizin görsel ve yazılı basınını da arkasına alarak ve gerçekleri de o güzel hitabetiyle çarpıtarak, en azından, mevcut oylarını muhafaza etme çabasına girdiği halde, sizi, hala meydanlarda göremediğimizi, salı günleri meclis grup toplantılarında kapalı kapılar ardında konuşmakla yetindiğinizi, üzülerek belirtmek istiyor ve haddimiz olmadan bu konuda sizi uyarıyoruz.

Sayın KILIÇDAROĞLU; Tayyip Bey, İzmir adayı Binali YILDIRIM'ın adaylığını açıklamak için İzmir'e geldiği gün yaptığı konuşmasında, her gittiği yerde olduğu gibi, partiniz CHP' yi hedefine almış ve 83 yıl geriye dönerek, 1930 yılında, CHP'nin zulmüne karşı Fethi Bey tarafından Serbest Cumhuriyet Fırkasının kurulduğunu ve bu partinin, kısa sürede, İzmir halkı tarafından da büyük ilgi görüp ülke genelinde büyük taraftar kazandığını, bu durumdan korkan CHP'nin, Serbest Cumhuriyet Fırkasını kapattırdığını, gerçekleri tahrif ederek iddia etmiş ve Tayyip Bey, on bir yılı aşkın bir süredir iktidarda olmasına, ülkeyi bölünme aşamasına getirmesine, demokrasiyi ve özgürlükleri yok ederek, halka kendisinin zulüm etmesine rağmen, iktidarda CHP varmış ve ülkeyi bu duruma CHP getirmiş gibi, kendi başarısızlığını ve zulmünü perdelemek amacıyla, Atatürk devrimlerinin yerleştirilmeye çalışıldığı 1930 yılların, 83 yıl öncesinin ve tek partili dönemin özel koşulları üzerinden CHP' ye vurmuş, karşı devrimcilerin ve yobazların istilasına uğradığı için kapatılmak zorunda kalınan Serbest Cumhuriyet Fırkasının kapatılmasının sorumluluğunu CHP' ye yıkmış olup, bir CHP seçmeni olarak, Tayyip Bey'in bu yalanlarına dayanamayarak, Tayyip Bey'e, yazmış olduğumuz “RTE'NİN SERBEST CUMHURİYET FIRKASI BENZETMESİ” başlıklı makalemiz ile gerekli cevabı vermemize rağmen, Tayyip Bey'in bu gerçek dışı ve haksız eleştirilerine, sizden ve partiniz CHP' den bir cevap verilmediğini, üzülerek belirtmek istiyoruz.

Sayın KILIÇDAROĞLU; AKP'li bir bakanın kayınpederi ile AKP'li bir milletvekilinin eniştesinin adlarının karıştığı ve gazeteci yazar Uğur DÜNDAR tarafından SÖZCÜ Gazetesinde günlerdir belgeli olarak haber yapılan ve AKP'li Sağlık Bakanını da ilgilendiren 112 Acil Servis İstasyonu inşaatlarına ilişkin yolsuzluk iddialarına, görebildiğimiz kadarıyla, partiniz CHP ilgisiz kalmış ve bu yolsuzluk iddialarının peşine düşmemiştir. Bunu da anlayabilmiş değiliz.

Sayın KILIÇDAROĞLU; Tayyip Bey, her gittiği yerde yaptığı konuşmalarda, yalan Yanlış partiniz CHP' yi eleştirip diline doladığı ve halkımızı yanılttığı halde, siz hala oturuyor ve meydanlara çıkarak, Tayyip Bey'e ve AKP' ye hak ettiği cevabı verip gerçekleri açıklamıyorsunuz. Oysa ki, koşullar tamamen sizin lehinizde, AKP' yi eleştirmek ve halkımıza şikayet etmek için o kadar haklı neden var ki, saymakla bitmez. Bir Gezi Parkı olayları, barış süreci, PKK ile müzakere, PKK için uygulamaya konulan fiili af, basın özgürlüğüne getirilen sınırlamalar, toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğünün kısıtlanması, uzun tutukluluk süreleri, siyasallaştırılan ve yandaş hale getirilen yargının hali. Tayyip Bey'in yaptığı gibi, şehir,şehir ve meydan,meydan dolaşarak, bıkmadan ve usanmadan bu konularda AKP' nin halka şikayet edilmesi gerekirken, bırakınız meydanlara çıkmayı, hala belediye başkanı adaylarının dahi belirlenip açıklanamamasını anlamakta gerçekten zorlanıyoruz.

Sayın KILIÇDAROĞLU; size, daha yazacak çok şey var ama, daha fazlasına dilimiz varmıyor. Bu yazdıklarımızı, dost acı söyler, gerçekler daima acıdır, gerçek dost uyaran dosttur, zararın neresinden dönülürse kardır sözleri ışığında değerlendireceğinizi ve bizi hoş göreceğinizi umarak mektubumuza son veriyor, seçimlerde size ve partinize başarılar diliyor, saygılarımızı sunuyoruz.15/12/2013


Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder