Başbakan
DAVUTUĞLU Ahmet Bey, işin kolayını bulmuş, başında olduğu AKP
iktidarının yanlışları hiç eleştirilmesin,dikensiz gül
bahçesinde gezinir gibi,ülkeyi kolay bir şekilde yönetsin
istiyor.
Ahmet
Bey şu gerçeği iyi bilmelidir ki;Türkiye Cumhuriyeti, günümüzde
artık Anayasa metinlerinde bir anı olarak kalsa da, kağıt
üzerinde çoğulcu demokratik bir devlet olup, muhalif siyasi
partiler ve diğer demokratik baskı grupları ile sayıları her
geçen gün azalan muhalif basın, hükumetin yanlış iş ve
icraatlarını eleştirecek ve kamuoyunu aydınlatmaya
çalışacaklardır.
Hükumete
yönelik haklı eleştirileri, ülkemizin ve devletimizin çıkarlarına
zarar veren davranışlar olarak nitelendirerek, muhalefeti halkımız
nezdinde itibarsızlaştırmaya çalışmak, şark kurnazlığından
öteye hiçbir anlam taşımamaktadır.
Hükumetin;
ülkemize ve devletimize zarar veren, devletimizi komşu ülkelerle
düşman haline getiren ve Uluslar arası arenada itibarsızlaştıran
iç ve dış politikalarını ve icraatlarını eleştirmek,
demokrasinin olmazsa olmazı olup, asıl, bu konuda sessiz kalmak
vatana ihanettir.
Siyasal
iktidarlar; devleti yöneten kadrolar olmalarına rağmen,Türkiye
Cumhuriyeti Devletinin ta kendisi olmayıp, onların kötü
icraatlarından dolayı ağır bir şekilde eleştirilmeleri ve hatta
dolaylı olarak Dünya kamuoyuna şikayet edilmeleri, asla vatanımıza
ve devletimize ihanet olarak nitelendirilemez.
Olması
gereken; siyasal iktidarların, iç ve dış politikalarında ve
icraatlarında yanlış yapmamalarıdır. Yanlış yaptıklarında,
demokrasinin gereği olarak eleştirilmeleri halinde, bu
eleştirilerden dersler çıkararak,yanlışlarından dönme
erdemini göstermeleri gerekir.
Çok
ağır da olsa, eleştiriler karşısında, eleştiri yapanları
vatana ihanet etmekle suçlamak, bir aczin ifadesidir.
İşte
size bir örnek, Musul'a asker gönderen AKP iktidarı istiyor ki,
başka bir devletin(Irak) egemenlik hakkını ihlal anlamı taşıyan
ve o devletin uyarılarına kulak asmamakta direnen AKP iktidarını
eleştirmeyelim ve alkışlayalım.
Ne
münasebet, sen önce kendi kapının önünü süpüreceksin,
Güneydoğu kaynıyor, ilçelerde sokak ve barikat savaşları kol
geziyor, ilçeler yakılmış yıkılmış,halk evlerini bırakarak
ilçelerini terk ediyor, senin Irak da ne işin var? Böyle
söyleyince, vatan hainliği ile suçlanıyorsunuz.
Ahmet
Bey; Güneydoğudaki, PKK işgali altında bulunan ilçelere,sokak
sokak, ev ev girecek ve PKK'yı bu ilçelerde yok edeceğiz, zarar
gören, evlerinden barklarından ve iş yerlerinden olan halkımızın
ve esnafımızın tüm zararlarını tazmin edeceğiz,yakılan
yıkılan okulları yeniden yapacak ve çocuklarımızın
eğitimlerini tamamlatacağız, esnafın vergi borçlarını
erteleyeceğiz diyerek, adeta AKP propagandası yapıyor.
Ahmet
Bey'e, tamam da, halkın bu hale getirilmesine, evlerinden
barklarından edilmesine, çocukların okulsuz ve eğitimsiz
kalmalarına neden olan PKK militanlarının, bu şehir ve
ilçelerimizi silah ve cephanelik haline getirmelerine, hendekler
kazarak barikatlar kurmalarına göz yuman ve ülkeyi bu hale
getiren, sizin başkanlığınız altındaki AKP iktidarı değil
midir? Sorusunu yönelttiğimizde, biz niçin PKK destekçisi ve
vatan haini damgası yiyelim?
Ahmet
Bey, bırakınız bu modası geçmiş hamaseti, bu halkın; korkudan
sesini çıkaramayan, sesini çıkarmak isteyenlerinin de, polis
baskısı ve biber gazı ile etkisiz hale getirilerek susturuldukları
%49 dışında kalan büyük çoğunluğu, kimlerin vatan haini
olup,kimlerin vatan haini olmadıklarını çok iyi biliyor.
Ahmet
Bey; bırakınız bol keseden atmayı ve halkın vergilerinden oluşan
devletin parasıyla, halkın zararlarını ödeme vaatlerini.Sizin
kötü yönetiminizin, seçim kazanmak için yarattığınız ve
bölücü terör örgütü PKK'yı başıboş bıraktığınız,
şehir ve ilçeleri silah ve cephanelik haline getirmelerine bilerek
göz yumduğunuz içi boş çözüm sürecinin eseri olan Güneydoğu
il ve ilçelerinin Suriye' deki iç savaş görüntülerini aratmayacak
perişan halkına her türlü maddi yardımı, kendi paralarınızla
yapabiliyor musunuz? Halkın ödediği vegilerle kendi pisliğinizi
temizlemek istediğinizin farkında olmadan ve hiçbir hicap
duymadan, eşeğini bizzat sizin kaybettirdiğiniz halkımıza
yardım vaat ederek, eşeğini buldurup sevindirmeye çalışıyorsunuz,
bunun müjdesini veriyorsunuz.
Ahmet
Bey; ülkemizi, komşularıyla düşman haline getirdiğiniz
yetmiyormuş gibi, bizi sonuna kadar destekleyeceklerini ve yanımızda
yer alacaklarını zannettiğimiz Türki Devletlerin dahi bize cephe
almaya başladıklarını görüyoruz.
Basında
yer alan bir habere göre, Tayyip Bey'e ağabey diye hitap edecek
kadar ülkemize sempati duyan dost ülke Kırgızistan Cumhurbaşkanı
Atambayev'in “Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesi çok
büyük yanlıştı.Türkiye bu davranışı ile 25 yılda kurulmuş
olan iyi ilişkileri bozdu”diyerek, ülkemize karşı cephe aldığı
anlaşılmaktadır.
Bize
göre, Ahmet Bey; her geçen gün muhalefet ile arasına mesafe koyan
ve duvar ören, muhalefetin, gerektiğinde iktidar ile işbirliği
yapma istek ve arzularını yok eden muhalefeti kışkırtıcı
gerçek dışı beyan ve konuşmalarından vaz geçmeli, Tayyip
Bey'in konuşmalarıyla ülkeyi germesi yetmiyormuş gibi, ülkeyi
geren ikinci kişi olma konumunu terk etmelidir. 25/12/2015
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder