Sizler; terör
örgütleri bizim görevimizi yapmamıza engel oluyor, biz işlenen
bir suçun delillerini tespit için suç mahallinde inceleme
yapamıyoruz, suç delillerini toplayamıyoruz gerekçesiyle, kendi
vatandaşına dert yanan, özür üreten ve bir terör örgütünün
militanlarından şikayetçi olan başka bir devlet gördünüz mü?
Bizim
bildiğimiz, devlet; ne yapar ve eder, elindeki her türlü devlet
gücünü ve otoritesini kullanarak ve her türlü tedbiri alarak,
suç mahalline girer, gerekli incelemesini yapar ve suç delillerini,
yok olmadan toplar, bunları yapabildiği taktirde orada devlet
vardır denilebilir.
Devlet,
ülkesinin bir bölgesinde ve şehrinde, işlenen bir suçun
delillerini dahi toplayacak koşulları yaratamıyorsa ve suç
delillerini toplayarak güvence altına alamıyorsa, orada devlet yok
demektir.
Dememiz o ki,
devlet şikayet makamı değildir. Devlet, görevlerini yerine
getiremezse, işlenen bir suçun failine ulaşmak için gerekli olan
suç delillerini toplayacak ortamı yaratamıyorsa,vatandaşının
mal ve can güvenliğini sağlayamıyorsa, vatandaşlarının
özgürlüklerini koruyamıyorsa, hukuk dışına çıkıyorsa, o
devlet ancak şikayet edilir, devleti yönetenlerden bunun hesabı
sorulur.
Diyarbakır
Barosu Başkanı Tahir ELÇİ'nin can güvenliğini
sağlayamayan,aldığı tehditlere rağmen ona gerekli korumaları
vermeyen, olay mahallinde bulunan sivil kıyafetli ve attığı
kurşunları üç beş metre önünden geçen teröristlere isabet
ettiremeyen iki üç adet polisin de, orada bulunmaktaki asıl
örevlerinin, Tahir ELÇİ'yi ve beraberindekileri korumak olmayıp,
basın açılaması yapan Baro Başkanı Tahir ELÇİ ve
yanındakilerin, basın açıklamalarında suç teşkil eden bir
beyanda bulunup bulunmayacaklarını denetlemek olduğu anlaşılan
bir devletin; Tahir ELÇİ'yi korumada zafiyet gösterdiğini dahi
iddia edemeyiz.
Olay mahallinde
gerekli incelemeler yapılarak suç delilleri dahi toplanamadığına,
bu haliyle orada bir devlet olmadığına göre, artık Tahir
ELÇİ'nin korunmasında bir devlet zafiyetinin bulunduğundan
bahsedilebilir mi, olmayan bir şeyin zafiyeti olabilir mi?
Tahir ELÇİ'nin
korunamaması, can güvenliğinin sağlanamaması değil, bilerek
korunmaması ve can güvenliğinin sağlanmaması bir yana, bizi üzen
asıl konu, hangi nedenle olursa olsun, suç mahallinde gerekli
incelemeyi yapamayan ve suç delillerini toplayamayan devlet
yetkililerinin ekranlara çıkarak; efendim, PKK teröristleri ateş
açıyorlar, bu nedenle suç yerinde gerekli incelemeleri
yapamıyoruz, suç delillerini toplayamıyoruz diyerek mazeret
üretip, ha, bakın gördünüz mü, bu cinayeti PKK teröristleri
işlemiş olmalılar ki, suç delillerini bize toplatmıyorlar
diyerek, faraziye üretip demeç vermeleridir.
Hayır efendim,
suç delillerini toplatmadıklarına göre, Tahir ELÇİ'yi PKK
teröristleri öldürmüştür diyerek bir faraziye üretip, bu
cinayetin üzerini örtemezsiniz.
Zira,Tahir
ELÇİ'nin ölmesi veya yaşaması, PKK teröristlerinin umurunda
dahi değildir. Tahir ELÇİ ölmüş, ölmemiş, kendileri veya bir
başkası tarafından öldürülmüş, onlar için hiç önemli
değildir.
PKK
teröristleri, orada devletin olmamasından yararlanarak, olay
mahallinde inceleme yapanlara ateş açıyor ve suç delillerini
toplamalarına engel oluyorsa, onların bu çabaları, kendileri
tarafından işlendiği gerekçesiyle, suçun failine ulaşılmasına
engel olmak falan değildir. PKK ve mensuplarının asıl amaçları,
o bölgenin ve mahallin kontrolünün kendilerinde olduğunu, orada
güçlü olduklarını göstererek, devletimizi itbarsızlaştırmak
ve kendi yandaşlarına güven, yandaş olmayan bölge vatandaşına
da gözdağı vermektir.
Bizim devlet
yetkililerimiz de, Tahir ELÇİ cinayetine bir fail bulmak, kendi
aczlerini örtbas etmek ve buna bir gerekçe yaratmak için, maalesef
PKK'nın bu oyununa gelmekte ve devletimizi küçük düşüren
açıklamalarda bulmaktadırlar. Hiç değilse, susun bari.
Devlet
yetkilileri, birtakım faraziyelere sığınarak, Tahir ELÇİ
cinayetini PKK'nın üzerine atmaktan vazgeçmeli ve mermi
çekirdeğini bulamadık, bulunan mermi çekirdeği de deforme
olmuştur, bu nedenle Tahir ELÇİ'nin ölümüne neden olan tek
kurşunun kimin silahından çıktığını belirleyemedik
gerekçesiyle, bu eylemi faili meçhuller kervanına eklemeden, çok
net olan kamera görüntülerine, Tahir ELÇİ'nin cesedinin
bulunduğu yere ve yöne, ensesinden girip kafasının önünden
çıkan merminin izlediği yola, otopsi raporuna ve olay yerinde
bolca bulunan tüm tanıkların anlatımlarına göre, objektif ve
tarafsız bir değerlendirme yaparak, fail polis de olsa, gerçek
faili en kısa zamanda kamuoyu ile paylaşmak zorundadırlar.
03/12/2015
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi
Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder