Biraz insaf
beyler.
Devletin tüm
imkanlarını kullanarak yaptığınız anayasaya evet
mitinglerinde,hep birlikte CHP Genel Başkanı KILIÇDAROĞLU'na
çullanmaktan ve yerli yersiz onu eleştiri yağmuruna tutmaktan hiç
utanmıyor musunuz?
16.Nisan günü,
KILIÇDAROĞLU'nun CHP'nin başında kalıp kalmayacağı mı, yoksa
ne idüğü belirsiz, bu ülkeye dikta getirecek olan anayasa
değişiklik paketi mi oylanacak?
Anayasa
değişiklik paketinin savunulacak bir yanı olmadığının
farkındasınız, bu nedenle konuyu saptırarak, KILIÇDAROĞLU'nun
CHP liderliğini tartışmaya açıyorsunuz, KILIÇDAROĞLUN'dan
beslenmeye çalışıyorsunuz. Bu taktikler artık ayağa düştü
beyler, millet sizin bu beydude ve olayı çarpıtan çırpınışlarınızı
gördükçe, hayır oyları gün geçtikçe artıyor.
KILIÇDAROĞLU'nun,
kontrollü darbe tezi, sizi oldukça kızdırmış ve sıkıntıya
sokmuşa benziyor.
Darbeyi
Araştırma Komisyonunun çalışmalarını bu millet
gördü.Komisyonun başına seçtiğiniz kişi, yıllarca Fetullah
GÜLEN'i savunan kişi, bu komisyona üye ve başkan yapacak başka
birini bulamadınız mı?
İş bununla da
bitmiyor, siz darbeyi araştırma komisyonu mu kurdunuz, yoksa
darbeyi araştırmama komisyonu mu?
Madem darbeyi
araştıracaksınız, komisyonun CHP'li üyelerinin tüm ısrarlarına
rağmen, darbenin aydınlanmasında ifadeleri çok önemli olan
Genelkurmay Başkanı ile MİT Müsteşarının bu komisyona ifade
vermelerini niçin engellediniz?
Mütedeyyin
vatandaşlar, ana kuzusu, ana şefkatine muhtaç küçük çocukları
olan, bugüne kadar ellerine ekmek bıçağından başka silah
almamış genç anneler;Bank Asyada hesap açtırdıkları,
çocuklarını Cemaat yanlısı oldukları iddia edilen okullarda
okuttukları gerekçesiyle, hiç bilmedikleri FETÖ Silahlı Terör
Örgütüne üye oldukları iddiasıyla zindanlara atılırken,
iddianamaleri yazılmadığı, yazılsa da,iş yoğunluğundan
duruşma tarihleri dört ay sonrasına verildiği için, uzun süre
hakim önüne çıkarılmadıkları halde, örgütün siyasi ayağının
yok sayılarak gizlenmeye çalışılması, tam bir adli skandal ve
adalette çifte standart bir uygulamadır.
FETÖ
soruşturması yapan savcılar, BYLOCK denilen haberleşme programını
cep telefonlarına indiren kişileri, kayıtsız şartsız FETÖ
örgütünün üyesi saymakta ve bir benzetme de yaparak, kişinin
nüfus cüzdanı ne ise, BYLOCK uygulaması da odur.BYLOCK, FETÖ
örgütü mensuplarının nifus cüzdanıdır diyerek, BYLOCK dan
içeri attıkları kişileri, daha yargılanmadan FETÖ üyesi olarak
yaftalamalarına rağmen, BYLOCK uygulamasını kullanan
milletvekilleri hakkında hiçbir işlem yapılmaması, bu
milletvekillerine göz yumulması, kamu vicdanını ağır şekilde
sızlatan bir aymazlıktır.
İşte ülkemiz,
propagandaları eşit şartlarda yapılmayan, aynı özellikleri
taşıyan ve birbirinin tıpa tıp benzeri, yan yana duran evet
çadırlarına dokunulmadığı halde, hayır çadırlarının,
mevzuata aykırı oldukları gerekçesiyle belediye zabıtaları
tarafından yıkıldığı, savcıların örgütün kimlik kartı
olarak kabul ettikleri BYLOCK uygulamasını kullandıkları saptanan
siyasilerin suçsuz sayıldıkları ve üzerlerine
gidilmediği,BYLOCK'u olmadığı halde Bankasya da hesabı, cemaat
yanlısı olduğu iddia edilen okullarda çocuğu olan anne ve
babaların, FETÖ Örgütünün üyesi olmakla suçlanarak zindana
atıldığı, at izinin it izine karıştığı bir ortamda
referanduma gitmekte ve bu koşullarda yapılacak olan bir
referandumdan çıkacak evet ile ülkeye demokrasinin geleceği,
ülkenin tüm sorunlarının çözüleceği yalanı pompalanmaktadır.
Lütfen,biraz
insaf. 8.4.2017
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder