AKP Genel
Başkanı partili ve taraflı Cumhurbaşkanı ERDOĞAN; bugün kendi
mekanında yapılan tartışmalı adli yılın açılışı töreninde
bir konuşma yaptı,televizyondan canlı olarak izledik,yüzünü
görmesek,gördüğümüz yüzünden ve sesinden kendisini tanımasak,
acaba ülkemizin partili ve taraflı cumhurbaşkanı gitti de, yerine
hiçbir parti ile ilişkisi olmayan,tarafsız,anayasa gereğince
namusu ve şerefi üzerine yaptığı tarafsızlık ve demokrasiye
bağlılık yeminine sadık kalan,anayasanın hükümleri dışına
çıkmayan,anayasaya,demokrasiye,insan hak ve özgürlüklerine
inanmış onları savunan ve uygulayan,yargının bağımsızlığını
ve tarafsızlığını, kuvvetler ayrılığını benimseyip içine
sindiren bir cumhurbaşkanı mı geldi diye sevinecektik.
Partili ve
taraflı Cumhurbaşkanının yaptığı konuşmasında yer alan,aynen
uygulanması koşuluyla, altına imzamızı atacağımız,gözlerimizi
yaşartan inci değerindeki sözlerinden bazı paragraflara, aşaıda
aynen yer veriyoruz.
Partili ve
taraflı Cumhurbaşkanı;ülkemizde insan hak ve
özgürlüklerine,kuvvetler ayrılığına ve yargı bağımsızlığına
dayalı gerçek bir demeokrasi varmış algısı yaratmaktan öteye
hiçbir gerçeklik ve değer ifade etmeyen,ülkemizdeki gerçek
uygulamayla taban tabana zıt,ülkemizin gerçekleriyle bir gram
bağdaşmayan konuşmasında diyor ki;
“Zulüm ve haksızlık
ile adaletsizlik eş anlamlıdır. “
“Kanun başkadır, hukuk
başkadır, adalet başkadır. Biz kendimiz ve tüm insanlık için
biz daima adaletin peşinde koşmalıyız. “
“Günümüzün
zalimlerinin yol açtığı adaletsizlikler elbet bir gün sona
erecektir. Bizlere düşen o güne kadar adalet mücadelesini
sürdürmektir.”
“Kuvvetler ayrılığı
prensibi demokrasinin ve cumhuriyetin temelidir. “
“Türkiye, darbelerden
vesayete kadar pek çok sıkıntılı süreç yaşamış olsa da
halkın iradesi üzerine inşa ettiği demokrasi anlayışına hep
bağlı kalmıştır.”
“Türkiye
Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin birliğini, beraberliğini, tüm
kurumlarıyla etkin şekilde işlemesini temin, cumhurbaşkanının
en öncelikli görevidir. Anayasamızın lafzında ve ruhunda açıkça
yer alan bu yaklaşımı, kuvvetler ayrılığı için bir tehdit
değil tam tersine birleştirici bir güç olarak görüyoruz. “
“Anayasa'nın hükümleri
gereğince Cumhurbaşkanı sadece yürütmenin değil devletin de
başıdır. Cumhurbaşkanı'na verilen devletin başı misyonu
kuvvetler ayrılığı için tehdit değil birleştirici güçtür.”
“Devletin tüm kurumları
bu mekanı rahatlıkla kullanma hakkına sahiptir.”
“Bu gazi mekan konferans
salonu, kütüphanesi ve müzesiyle milletimizin dolayısıyla da tüm
kurumlarımızın evidir. “
“Demokrasi güçlendirmek
için yeni reform hazırlıkları içindeyiz. “
“Önümüzdeki dönemde
devam ettireceğimiz dinamik reform süreciyle inşallah
demokrasimizi güçlendireceğiz.”
“Yargı bağımsızlığı
ve tarafsızlığının güçlendirilmesi, bununla birlikte
bireylerin hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınmasını
temel şart olarak görüyoruz.”
“Kapsamlı bir insan
hakları eylem planı hazırlıyoruz. “
Ne güzel,kulağa çok hoş
geliyor değil mi bu sözler?
Rüya gibi sanki.
Ülkenin uygulamadaki
gerçeklerine baktığımızda;aklımıza hemen, “ayinesi iştir
kişinin lafa bakılmaz”sözü geliyor ve ERDOĞAN'ın bu
konuşmasında yer verdiği sözlerin, bir hayal ve rüya olduğunu
anlıyoruz.
Rüyası ve hayali bile
hoşumuza gidiyor.
En başta Barolar Birliği
Başkanı olmak üzere,Milletimizin uyumaya devam eden
kesimleri,uyanık olan bizlere göre daha şanslılar,bu rüyayı
görmeye ve demokratik yönetildiğimize inanmaya ve bunun
mutluluğunu yaşamaya hala devam ediyorlar. 02/09/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder