Bugünkü
(05/09/2019) SÖZCÜ Gazetesinin; “Yargı Paketi'nde 7 Temel
Değişiklik “ başlıklı haberi, paket içinde,Ceza Muhakemesi
Yasasının, tutuklama nedenleriyle ilgili maddesinde yeterli oranda
reform niteliğinde bir değişiklik var mı diye, merakla okudum ve
gördüm ki;tutuklama için, “kuvvetli şüphe” değil,”Kuvvetli
şüphenin varlığını gösteren somut delil” aranacakmış.Başka
bir değişiklik göremedim.
Yani,bizim daha
önceki muhtelif tarihlerde onlarca makale yazarak eleştirdiğimiz,
yasada kaldığı sürece, iktidara bağımlı hakimlerin kolaylıkla
tutuklama kararı verebilecekleri katalog suçların,yasadan
çıkarıldığına dair bir açıklama yoktu.
Biz buradan
yine çok iddialı olarak söylüyoruz.
Tutuklamanın
ek koşullarından olan,herkesin anlayabileceği dille,kaçma ve
delilleri karatma şüphesinin gerçekte olmasa da;bir karine ile
varmış gibi sayılıp kabul edilebileği konusunda hakimlere
sınırsız yetki tanıyan bu uygulama yasadan çıkarılarak
yürürlükten kaldırılmadığı sürece, bu ülkede tutuklama,
eskiden olduğu gibi, istisnai bir tedbir değil,ileride verilmesi
planlanan önyargılı muhtemel cezanın peşinen infazına geçilmesi
kurumu olarak kalmaya devam edecek,düşünce ve düşünceyi
açıklama,basın,eleştiri özgürlüğü gibi özgürlükler
işlevsiz kalacak,cezaevleri; bugün olduğu gibi,tutuklu
aydın,iktidar muhalifi kişileri ve gazetecileri ağırlamaya devam
edecektir.
Emekli olduktan
sonraki 25 yılı aşan avukatlık hayatımda gördüm ve emin oldum
ki;hak ve adalet,vicdan,hukuk,insanlık,özgürlük gibi evrensel
değerlerden nasibini alamamış,tutuklamanın; ileride verilmesi
muhtemel bir cezanın infazını,soruşturma ve yargılama evresinde
garantiye alan ve bırakınız kesinleşmeyi, henüz açıklanmamış
bir cezanın peşinen infazı kurumu olmadığını
özümseyememiş,hukuk fakültesinin arka kapısından hasbelkader
mezun olmuş ve/veya baskılara göğüs geremeyecek kadar
korkak,hakimliğin mangal gibi yüreğe sahip cesur insanların
yapacağı yüce bir meslek olduğunun bilinç ve erdemine
ulaşamamış,özel olarak seçilerek tutuklama kararlarını veren
mahkemelere atanan hakimler var olduğu sürece,siz tutuklamanın ek
nedenlerini düzenleyen kataolog suçlar uygulamasını yasadan
çıkarmadığınız, hakimlere; adına katalog suçlar dediğimiz,çok
önemli çoğu suçlarda,haklarında o katalog suçlardan soruşturma
ve kovuşturma yapılan insanların,kaçacaklarının ve delilleri
karartacaklarının yasa gereği var sayılabildiği yetkisini
verirseniz,niyeti tutuklama kararı vermek olan önyargılı bir
hakim,bu katolog suçlarda, sanık veya şüphelinin,kaçma ve
delilleri karartma ihtimalinin var olduğunu, yasanın kendisine
verdiği yetkiye dayanarak kabul edip,aslında kaçma ve delilleri
karartma şüphesi olmayan,hakkında tutuklamanın ek koşulları
bulunmayan bir kişiyi dahi, hiç kimseye hesap vermeden
tutuklayabilecek,tutuklu kişinin tahliye taleplerini aynı
gerekçeyle geri çevirebilecek,tutuklama nedeni olmadığı halde,
insanlar,asıl olan tutuksuz yargılanma haklarından mahrum kalıp,
sittin sene hapiste kalacaklardır.
Katalog suçlar
uygulaması;yargısı bağımlı olan ve siyasallaşan bizim
ülkemizde, bugüne kadar kötüye kullanıldı ve bundan sonra da
kötüye kullanılacaktır.
Biz,tutuklama'nın
zorlaştırılması,tutuksuz yargılanmanın asıl olduğu
kuralını,hukuk sistemimize yerleştirme konusunda, AKP iktidarının
samimi olduğuna inanmıyoruz.Şayet samimiyseler,yargı
paketine;tutuklama nedenleriyle ilgili Ceza Muhakemesi Yasasının
ilgili maddesinde yer alan ve katalog suçlarda;süpheli veya
sanığın kaçacağını ve delilleri karartacağını var sayan,bu
konuda karine getiren,kötü niyetli ve özel seçilmiş hakimleri,
yasa dışı ve haksız tutuklama kararı vermekte
cesaretlendiren,onların önlerini açan ve bu tür haksız ve
hukuksuz bir şekilde kolaylıkla tutuklama kararları verebilen
hakimlere,haksız ve hukuksuz olarak verdikleri tutuklama kararları
sorulduğunda,ne yapayım yasa böyle diyerek kendilerini savunabilme
imkanını veren,anti demokratik uygulamanın yasadan çıkarılması
zorunludur.Bunun başka yolu yoktur.
Buradan, Adalet
reform paketini heyecanla bekleyen,iktidara ve saraya sonsuz
güvenen,bu nedenle prestijini ayaklar altına almaya bile razı
olarak adli yıl açılışı için saraya giden Barolar Birliği
Başkanına son çağrımı yapıyorum;
Sayın
Başkan,siz bu iktidarın, yargı paketini çıkararak özgürlükleri
genişleteceğine,haksız tutuklamaların önlenmesi için gerekli
olan yasal tedbirleri alacağına samimi olarak inanıyorsanız,
tutuklama nedenleri içinde yer alan katalog suçlar fıkrasının,
ilgili yasa maddesinden çıkarılmasının;Barolar
Birliğinin,olmazsa olmaz ön şartı olduğunu,aksi halde bu işte
yokuz demenizi önemle bekliyoruz.
Sayın
Başkan;bu konudaki tutumunuz,sizin de samimiyetinizin kriteri
olacaktır, biz hukukçular için.05/09/2019
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder