İnsanlarımız;sürekli
dillendirilen, getirilen ve getirilmek istenen yasaklardan
bunaldılar,yasak kelimesini duymak istemiyoruz artık.
AKP iktidarı;
sözüm ona, yasaklarla mücadele ve yasakları sonlandırma
iddiasıyla iktidara geldiği halde,yasakları kaldıracağına,
ülkemizi adeta yasaklar cehennemine dönüştürdü.
İktidarın
başındaki,dediğim dedik diyen muktedir zat;aklına her estiğinde,
kendince sakıncalı olan bir konuda hemen yasak getiriyor ve bu
yasağa; sözüm ona insan sağlığını ve dini vecibeleri gerekçe
gösteriyor ve bu suretle, işin içinden sıyrılmaya,yasaklara
haklılık kazandırmaya çalışıyor.
Yoldaki son
yasak da,özel arabalarda da sigara içme yasağı.
Evet, sigara
gerçekten sağlığa zararlı çok kötü bir alışkanlık,ama bu
alışkanlığı yasaklarla önlemeye çalışmak,sonuç alıcı ve
akılcı bir yol değildir.
İçki
düşmanlığı da öyle,bu ülkede içki içmek, adeta yasak,yasakla
eş değer. Zira,içkinin insan sağlığına olan zararları ve din
kuralları gerekçe yapılarak bu ülkede vergi artırımı
yoluyla,sigara da olduğu gibi, içkiler de sürekli zamlanıyor ve
öyle ki;içki fiyatlarının, ülke insanının gelir seviyesine ve
asgari ücret miktarına göre ulaştığı bugünkü seviyesine
bakıldığında,bu ülkede içki içimi adeta fiilen yasaklanmıştır
diyebiliriz.
Sigara ve
içkiye,artırılan vergiler ve el yakan fiyatları yoluyla yapılan
yasaklama ve dayatmalar,laik ve sosyal bir devlette asla
savunulamaz.Yasakçı ve bu yasakları çoğu zaman ceza,vergi ve
fiyat zammı yoluyla uygulamaya koyan zihniyet,bize göre samimi
değildir,geneldeki sosyal ve ekonomik politikalarına
baktığımızda,insanların sağlıklarını düşündükleri, asla
inandırıcı değildir.
Siyasal
iktidar;bu yasakları, ceza ve fiyat zamlarıyla paraya
dönüştürerek,iş bilmezliğinden ve israfından kaynaklı sürekli
açık veren bütçeye, yeni yamalar eklemenin peşindedir.
Geçenlerde bir
arkadaşım anlattı,Ağustos sonlarında Kıbrısa seyahate gitmiş
ve Kıbrısta bir şarküteriden,ülkemizden giden en iyi kalite bir
kiloluk rakıyı 60 TL.sı ödeyerek satın almış, aynı rakı
bugün ülkemizde;ülkemizin fakir insanlarına ve tiryakilerine,
300TL'ye yakın çok fahiş bir fiyatla satılmaktadır.Arkadaşımdan
bunu duyunca, bu ülkede yaşayan bir fert olarak
kahroldum,tansiyonum fırladı,bu ülke ve ülke insanına reva
görülen haysiyet kırıcı ve angaryaya dönüşen bu muameleyi hiç
hak etmediğimizi düşünerek, iş başındaki iktidara yönelik
muhalif bir insan ve yazar olmaktan haklı bir gurur duydum,tüm
beceriksizliklerine,kendi israflarına,saraya sarf ettikleri gereksiz
harcamalarına rağmen, AKP iktidarına hala oy vererek onları
iktidarda tutan seçmen kitlesine içimden kızdım ve bir yandan da
gerçekleri hala görememeleri nedeniyle acıdım.
Akaryakıta
yapılan sürekli zamları zikretmeye gerek yok sanırım.
AKP iktidarı
ve başındaki zat; gerçekten vicdan sahibi katıksız bir Müslüman
ise;yönetimindeki insanlara,yalan söylememelerini,kul hakkı
yememelerini,vicdanlı ve dürüst olmalarını, yolsuzluk, hırsızlık
ve arsızlık yapmamalarını,kimsenin ırzına yan
bakmamalarını,kadınların da bir dişi değil,erkeklerle eşit bir
kişi ve insan olduklarını,kadına yönelik şiddetin, insanlık
dışı ve yasalarımız yanında dinimizce de günah ve büyük bir
suç olduğunu,sürekli söylemeli ve gerekiyorsa bu
konularda,paraya dönüşmeyen,devlete parasal dönüşü olmayan her
vicdan sahibi insanın vicdanen kabul edebilecekleri yasaklar
getirmelidir.
Beceriksiz,demokrasiden
nasibini almamış,kendi çıkarlarını ülkenin ve milletin
çıkarlarından Öncelikli ve üstün tutan ,israfı,gereksiz ve
lüks harcamaları, devletin itibarıyla örtmeye ve haklı
göstermeye çalışan iktidarlar;özgürlüklerden korkarlar,devleti
özgür bir ortamda yönetemeyeceklerini,iktidarlarını devam
ettiremeyeceklerini çok iyi bilirler,onlar için tek
özgürlük,koltuğa iyice yapışmalarını sağlayan kendi
özgürlükleridir,sadece ellerindeki devlet hazinesine,ceza ve
acımasız vergi ve fiyat zamlarıyla para olarak dönüşleri
olan,insanları susturan yasakları getirirler,yaralı parmağa asla
işemezler. 23/09/2019
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder