İnsanlar;genç
iken, yaşamın içinde yoğun ve aktif rol üstlendikleri
dönemlerde,o hızlı koşuşturmaya rağmen, yaşamın çok yavaş
ilerlediğini,ayların ve yılların bir türlü geçmek bilmediğini
düşünürler.
Geleceğe
yönelik planlar yaparlar kafalarında,bu planların gerçek olması,
sanki kaf dağına ulaşmak kadar zordur,onlar için.
Çocuklarımız
büyüsünler,okusunlar, hayata atılsınlar,evlensinler,bizler de
bir an önce sağlıklı bir şekilde yüzümüzün akıyla emekli
olalım ve köşemize çekilerek, daha sakin bir hayat
yaşayalım,ömrümüzü bu şekilde mutlu olarak tamamlayalım diye
hayaller kurarız,ama zaman bir türlü geçmek bilmez sanki.
Ama,işin aslı
hiç de öyle değildir.
Yıllar ve
zaman geçmiyor derken;bir bakmışsınız, yıllar birbirini
kovalamış ve rüzgar gibi gelip geçmiş.
Yaşınız
yetmişleri bulmuş,çocuklarınız okumuşlar ve evlenerek
kendilerine hayat kurmuşlar,yuvadan uçup gitmişler,torunlarınız
olmuş,nesil değişmiş,çoktan emekli olmuşsunuz ve eşinizle
başbaşa yalnız kalıvermişsiniz.
Zihninizdeki
yaşam filminizin makarasını şöyle geriye doğru sarar ve bir
gözünüzün önünden film şeridi gibi geçirirsiniz,yaşarken
geçmez sandığınız o gençlik yıllarını, gözünüzün önünden
yetmiş saniyede geçiriverirsiniz ve yaşamın,aslında çok hızlı
bir şekilde, rüzgar gibi gelip geçiverdiği gerçeğiyle
yüzleşirsiniz.
Bu sefer de,
yaptıklarınız ve yapamadıklarınızla, yaşamınızın rüzgar
gibi hızla akıp geçen yıllarına hayıflanırsınız.Birçok
keşkeleri sayıklarsınız.Ama, iş işten geçmiştir artık.
Değerli
okurlar,bunları niçin yazdığımı merak ettiğinizin farkındayım.
2020 senesinin
haziran ayının da yarısına gelmek üzereyiz.
Birden aklıma
geldi,her ne kadar Ankara Hukuk Fakültesinin son sınıfında,yani
mezuniyet senemizde,68 kuşağının sıkça karşılaştığı
öğrenci olayları ve boykotlar nedeniyle,1970 senesinin Haziran
ayında yapılması gereken mezuniyet sınavımız Eylül ayına
ertelenmiş ve 1970 yılının Haziran ayında A.Ü.Hukuk
Fakültesinden mezun olmamız gerekirken,güz döneminde mezun olmuş
isek de;normal koşullarda,1970 senesinin Haziran ayı sonunda mezun
olacağımız düşünüldüğünde,benim ve sevgili sınıf
arkadaşlarımın Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun
olmalarından bu yana, tam 50 sene geçmiş bulunmaktadır.
Haziran.2020
itibariyle, 50.mezuniyet yılımızı kutluyoruz.
Geçmez
sandığımız yıllar,farkında olmadan ne çabuk geçmiş,şöyle
geriye dönüp bir baktığımızda,sanki dün gibi.
Tabi, bu rüzgar
hızında geçen 50 yıl, acımasızlığını göstermiş ve
aramızdan, çok değerli birçok hukukçu sınıf arkadaşımızı
da beraberinde sonsuzluğa götürmüş bulunmaktadır.
1970 AÜHF
mezunlarını, ulu bir çınar'a benzetirsek,bu koca çınar,yılların
ve doğa kanunlarının gereği olarak bazı aşınmalara uğramış,
çınarın bazı dalları kırılmış ve bazı yaprakları dökülmüş
olsa da, çınar'ın ana gövdesi,henüz dimdik ayakta olup,hayatta
kalmayı başaran bizler için,buruk da olsa hayat halen devam
etmektedir.
50 yıl önce
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olarak;12 Mart
1971,12.Eylül.1980 askeri darbelerinin antidemokratik olağanüstü
ve ağır koşullarında ve sonrasında yargıç,savcı,avukat,hukuk
müşaviri,idareci,diplomat, emniyetçi,devletin çeşitli
kademelerinde bürokrat olarak, ülkemize başarıyla üstün
hizmetlerde bulunan tüm 1970 mezunu arkadaşlarımın 50 mezuniyet
yıllarını yürekten kutluyor,bundan sonraki yaşamlarında
kendilerine sağlık ve mutluluklar,hayattan koparak aramızdan
ayrılan arkadaşlarımıza da,Allahtan rahmetler diliyorum.
Son söz olarak
şunu da üzülerek söylemek zorundayım.
1970 Ankara
Hukuk Fakültesi mezunları olarak;çoğumuzun, unumuzu eleyip
eleğimizi duvara astığımız,hayatımızın son demlerini
yaşadığımız içinde bulunduğumuz bu dönemde;yargının,
hak,hukuk ve adaletin yok edildiğine,yargı bağımsızlığının
ayaklar altında çiğnendiğine,yargıya güvenin
kalmadığına,adaletin çöktüğüne,Cumhuriyet Savcılarının
ekseriyetinin, cumhuriyetin savcısı olduklarını
unutarak,birilerini memnun etmek adına, hukuk dışı iddianamelere
ve tutuklama taleplerine imza attıklarına,bazı yargıçların da
yasal koşulları olmadığı halde önüne gelen herkesi,kolaylıkla
ve acımasızca tutukladıklarına tanık olmak en büyük
üzüntümüzdür.
68 kuşağından
gelen,çok değerli ve iyi hocalardan,çok iyi eğitim alan,çok
iyi hukuk nosyonuna ve bilgisine sahip olarak yetişen 1970 yılı
mezunu gerçek hukukçular olarak,ülkemiz ve hukuk adına çok
üzgünüz,yüreğimiz yaralı ve kırgınız. 06/06/2020
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder