Baroları ve
baroların; her biri çok değerli,ne istediklerini bilen,hukukun
üstünlüğünü,yargının bağımsızlığını ve savunma
hakkının kutsallığını korumakta kararlı olan,sizlere papuç
bırakmayacak kadar yürekli hukukçular olan başkanlarının önüne
polis ve polis bariyerlerini koyarak, onları sözüm ona Ankara'ya
almadınız ve yağmur altında saatlerce beklettiniz de ne
oldu,elinize ne geçti,söyler misiniz?
İktidar
hırsınız ve oturmakta olduğunuz sarayların ve koltuğunuzun,
ayaklarınızın altından her geçen gün kaydığını,ilk
seçimlerde, bir eliniz yağda ve bir eliniz balda,Osmanlının Lale
devrini andıran, devlet imkanlarıyla,sorumsuzca yaşadığınız
lüks ve şatafatı bırakıp gidecek olmanızın sinir bozukluğu
ile ülkeyi anayasa ve yasalarla değil,sarayın keyfi talimatlarıyla
yönetmenizin,istediğiniz yasaları meclise verdiğiniz bir
talimatla çıkararak ikitidarınızı hukuk dışı zorlamalarla
devam ettirme girişiminizin farkında olmasına rağmen,demokrasiye
olan saygıları nedeniyle, ya sabır çekerek seçimleri bekleyen
halkımızın sabrını daha fazla taşırarak, bindiğniz dalı
kesmeye devam etmeyiniz lütfen.
Baroların ve
baro başkanlarının,onların temsil ettiği ülkenin en bağımsız
ve özgür,değerli hukukukçuları olan avukatların,baro ve
avukatları bölmeye ve siyasallaştırmaya,bu suretle zayıflatarak
hükmetmeye yönelik yasal düzenlemeye karşı giriştikleri
protesto ve anayasal barışçıl yürüyüş haklarını engellemeye
kalkışmak suretiyle, hayatınızın en büyük hatasını
yaptınız,bugüne kadar tüm hukuksuzluklarınız karşısında
seslerini etkili bir şekilde duyurmadıkları için, sürekli
eleştirdiğimiz baroları ve avukatları da, nihayet uyandırdınız
ve deliklerinden çıkardınız.
Siyasal
iktidara,yani sizlere, bu nedenle teşekkür ediyoruz.Şok bir
yasaklama ve engelleme, baroları ve mensubu değerli hukukçuları,
kış uykusundan uyandırdı,kendi adımıza sevinçliyiz,sizlerin
adınıza ise, üzgünüz.
Akıllı olun
biraz,akıllı.
Barolar,baro
başkanları ve avukatlar,yargının üç ayağından savunma ayağını
temsil eden değerli hukukçulardır.Kimseden emir ve talimat
almazlar.Ankaraya yürüme demokratik eylemlerine polis ve
barikatlarla engel olabileceğinizi zannettiniz.Haksız da
değilsiniz,bugüne kadar kime ve kimlere karşı engel koyduysanız,
bu engelllemelerinizde başarılı oldunuz.
Ancak,baroların
ve onların mensupları avukatların,ülkenin içine düştüğü
hukuksuzluğa rağmen,ellerinden geldiğince insanların savunma
haklarını korkusuzca kullandıklarının farkına
varamadınız.Baroların ve avukatların,asaletten kaynaklı
sessizliğini,korkaklık olarak değerlendirdiniz ve yanıldınız.
Baro
Başkanlarını da,önlerine polis barikatları kurarak Ankara'ya
girişlerine ve Anıtkabirde ATATÜRK'ün huzuruna çıkmalarına
kolaylıkla engel olabileceğinizi,onları da yıldırıp
korkutarak,kuyruklarını sıkıştırıp geldikleri yerlere geri
döneceklerini zannettiniz ve yanldınız.Hayatınızın en büyük
hatasını yaptınız.
Baro
Başkanlarını,yıldırmak ve geri dönüşlerini sağlamak
için.sözde Müslümanlığınızı ve insanlaığınızı dahi
inkar ederek,geceyi yağmur altında, aç ve susuz geçirmek zorunda
kalan ve herbiri belli bir yaşa gelen baro başkanlarına,Ankara
Belediyesi tarafından yapılan yiyecek ve batttaniye desteğine dahi
yasak getirerek engel koydunuz,baro başkanlarına kucak açan
yiyecek satan iş yerine dahi cezalar kestiniz,baro başkanlarının
aç susuz ve yağmur altında kalmalarını sağlayarak uygulamaya
koyduğunuz insanlık dışı davranışlarınız,sizleri kesmemiş
olmalı ki;aslında, baro başkanlarının sağlıkları için
takmaları gereken maskelerini takıp takmadıklarını kontrol
ederek,maskesiz olanlara cezalar kesmeye kalkıştınız,aç ve susuz
yağmur altında kalmalarına karşılık, maske kontrolü
yapmanız,tutarsızlığınızın ve şaşkınlığınızın en güzel
kanıtı oldu.Siz,siyasal iktidar olarak;baro başkanlarının
sağlığını düşünmek için değil,onları taciz ederek,
yıldırmak amacıyla,bizim koyduğumuz yasağa nasıl uymazsınız
düşünce ve yasakçı mantığınızla maske kontrolü yaptınız,aç
ve suzsuz,yağmur altında kalarak hasta olmalarını,sizlerde
olmayan vicdanınıza sığdırdığınıza göre,baro başkanlarının
sağlıklarını düşünerek maske kontrolü yaptığınıza
kimseleri inandıramazsınız.Daha iyi ya, Korona virüsü kaparak
ölsünler ve sizler de rahat ediniz,dikensiz gül bahçesinde lüks
hayatınızı ve iktidarınızı sürdürünüz.
Yargının;en
bağımsız ve tarafsız tek hukukçuları olan,görevleri insanlara
hukuki yardımda bulunmak ve onları savunmak olan yargının savunma
ayağını;iddia ve karar ayaklarını kendinize esir ettiğiniz
gibi,asla dize getiremeyeceksiniz,kendinize biat
ettiremeyeksiniz,baroları ve avukatları asla ayrıştıramayacaksınız.
Unutmayınız,ava
giden her zaman avlayamaz.
Avlayacağınız
kişi ve kuruluşları iyi seçmek zorundasınız,ava gidenin bazen
avlama yerine, kendisinin avlanacağını asla unutmayınız.
Baro
Başkanlarını da Ankara'ya sokmayarak, yürüyüş yapmalarını
engellemek amacıyla çıktığınız avda,kendiniz avlandınız,hem
kendinizi,kendi ototitenizi ve en önemlis de, ülkemizi,ülkemizin
aslında kalmayan demokrasisini,tüm Dünya'ya rezil ettiniz.
Yasaklarınızın,
haklı ve anayasal direnişlerle delinebileceğini,azim ve kararlı
direnişlerle geri adım atabileceğinizi, halkımıza göstermiş
oldunuz,anayasa ve yasa dışı tüm engellemelerinize rağmen,haklı
ve anayasal direnişlerin önünü açmış, ve yasakçı
otoritenizde bir gedik açmış oldunuz.Bu nedenle de;sizlere,
özellikle teşekkür ediyoruz.
Siz ne
yaptığınızın farkında değilsiniz.Bu demokrasi ve özgürlükleri
ayaklar altına almaya devam ettiğiniz sürece,daha da batacaksınz
ve ülke ekonomisi için gerekli dış sıcak para ve kredi
imkanlarından daha da mahrum kalacaksınız.
İlk
seçimlerde,evlerde kaynayamayan boş tencereler ve karşınıza
aldığınız barolar ve onların yılmaz ve değerli üyeleri
avukatlar,kıdem tazminatlarına göz diktiğiniz sorgulama
yeteneklerini kazanmaya başlayan tüm emekçiler; demokrasinin
koşulları içinde,yasal ve demokratik seçimlerle, sizleri ülke
yönetiminden uzaklaştıracaklardır.
Korkunun ecele
faydası yoktur.
SELAM OLSUN,
Ankara kapılarında,siyasal iktidarın tüm engelleme ve
işkencelerine direnerek,başkalarının haklarını savunmadan
önce,kendi haklarını savunarak başarı kazanan,soylu
direnişleriyle,fişizmin zulmüne karşı galip gelen TÜM BARO
BAŞKANLARIMIZA ve SAVUNMANIN DEĞERLİ MENSUPLARI,HUKUKUN VE
BAĞIMSIZ YARGI'nın GERÇEK SAVUNUCULARI,BEKÇİLERİ VE
TEMSİLCİLERİ, TÜM AVUKAT ARKADAŞLARIMA,KAHROLSUN, İÇİMİZDEKİ
TRUVA ATLARI.24/06/2020
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu
üyesi Avukat (Hukukçu)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder