25
Aralık yolsuzluk ve rüşvet iddiasına ilişkin soruşturma
tamamlanmış ve İstanbul C.Başsavcılığı tarafından,
şüpheliler hakkında iddianame düzenlenerek kamu
davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde
edilememiş olacak ki, şüpheliler hakkında Takipsizlik
Kararı verilerek dosya kapatılmıştır.
Peki,
Takipsizlik Kararı nedir ve ne anlama gelir?
Aslında,
Takipsizlik Kararı, Ceza Muhakemesi Kanununda yer alan yasal bir
tabir değildir. Uygulamada Takipsizlik Kararı denilen şey, yasal
tabiriyle Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararıdır.
Savcılar;
yaptıkları hazırlık soruştumaları sonunda kamu
davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde
edilememesi halinde, şüpheliler hakkında iddianame
düzenleyerek kamu davası açmazlar ve bu nedenle şüpheller
hakkında yasal tabiriyle Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı
verirler.
Bu
karar, itiraza tabidir. Yasaya göre, suçtan zarar gören şahıs ya
da şahıslar, kararın kendilerine tebliğinden itibaren on beş gün
içinde kovuşturmaya yer Olmadığına ilişkin karara itiraz
edbilirler, itiraz mercii, itirazı yerinde bulursa, C.Savcısı
İddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye göndermek zorundadır.
Kovuşturmaya
Yer Olmadığı Kararı, itiraz edilerek, ya da edilmeksizin
kesinleşse dahi, bu karar, kesinleşmiş mahkeme kararları gibi,
kesin hüküm teşkil etmez ve yeni delillerin ortaya çıkması
üzerine, Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı kaldırılarak, kamu
davası açılabilir.
25
Aralık yolsuzluk ve rüşvet iddiasıyla ilgili olarak verilen
takipsizlik kararını Tayyip Bey değerlendirmiş ve mealen; “Yargı
kararını vermiştir, takipsizlik kararı verilmiştir,
takipsizliğin ne anlama geldiğini biliyorsunuz, isteyen itiraz
edebilir, ancak itiraza kimlerin yetkili olduğunu yasa
göstermektedir” demiştir.
Tayyip
Bey, takipsizlik kararını değerlendirirken, mutluluğu gözlerinden
okunuyor ve isteyen itiraz edbilir dedikten sonra, itiraza yetkili
olanları yasa göstermektedir açıklamasını ilave ederek, bu
soruşturmanın suçtan zarar gören bir şikayetçisinin
bulunmadığından emin olarak, büyük bir rahatlık içinde olduğu
gözleniyor ve bu karara “nah itiraz edesiniz” demek istiyordu.
Bize
göre, bu soruşturma, somut bir zarar gören mağdurun şikayeti
üzerine açılmış olmasa da, soruşturmanın konusu ve içeriği,
soruşturma konusu iddiaların özellikle İstanbul ilinde yaşayan
yurttaşları ve kamuyu mağdur eden ve zarara uğratan iddialar
olması nedeniyle, bu takipsizlik kararına, özellkle İstanbulda
yaşayan her Türk Vatandaşı itiraz etmeye yetkilidir.
Sivil
tplum kuruluşlarını, İstanbul Barosunu ve İstanbul halkını, bu
karara karşı itiraz etmeye çağırıyoruz. 03/Eylül/2014
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder