CHP
18.Olağanüstü Kongresi dün (05/09/2014) başlamış ve bugün
parti meclisi üyelerinin seçimiyle sonuçlanacaktır.
İlk gün,
genel başkanlığa adaylığını koyan Muharrem İNCE ile şimdiki
genel başkan KILIÇDAROĞLU, delegelere hitaben konuşmuşlar ve
yapacaklarını anlatmışlardır.
Genel başkan
adaylarının konuşmalarını takiben, dün saat 14.30 da başlayan
genel başkan seçimine ilişkin oy verme işleminin bitmesinden
sonra açıklanan sonuçlara göre, 740 delegenin oyunu alan şimdiki
genel başkan KILIÇDAROĞLU yeniden genel başkan olmuştur.
Muharrem İNCE
ise, 415 delegenin oyunu alarak, seçimden ikinci olarak çıkmıştır.
Dikkat
ederseniz, özellikle, 740 delegenin oyunu alan KILIÇDAROĞLU
yeniden genel başkan olmuştur diyoruz, kasıtlı olarak,
KILIÇDAROĞLU seçimi kazanmıştır demiyoruz. Seçimde 415
delegenin oyunu alan Muharrem İNCE için de, yine kasıtlı olarak,
seçimi kaybetmiştir demiyor, seçimden ikinci olarak çıkmıştır
diyoruz.
Baklayı
ağzımızdan çıkarırsak, bize göre, bu seçimin gerçek kazananı
Muharem İNCE, kaybedeni ise, Sayın KILIÇDAROĞLU olmuştur.Ayrıca,
demokrasi ve CHP'li delegeler de bu seçimin kazananlarıdır.
Zira, delege
tabanına sahip ve halihazır genel başkan olarak, genel başkanlığın
sağladığı avantajlarla, moral üstünlüğüyle ve yanılmıyorsak,
970 delegenin imzalı desteğiyle aday gösterilip seçim yarışına
başlayan KILÇDAROĞLU'nun; 177 delegenin imzalı desteği ile aday
gösterilip seçim yarışına başlayan İNCE ile girdiği genel
başkanlık yarışından, aynı gün, yarış başladıktan ve her
iki adayın delegelere hitaben yaptıkları konuşmalarından birkaç
saat sonra, 970 delegenin imzalı desteğinden, birden bire 740'a
düşen delege oy ve desteğiyle genel başkanlığa seçilmiş
olması, ikiyüz küsur delegenin, Sayın İNCENİN yaptığı sunum
ve konuşmadan sonra, ikna olarak, İNCE'deki kendine güveni ve
inancı, partisini iktidara taşıma azmini görerek,
KILÇDAROĞLU'ndan desteklerini geri çekmeleri, Sayın İNCE adına,
gelecek için büyük bir zafer, KILIÇDAROĞLU adına ise büyük
bir yenilgidir.
Bize göre,
Sayın İNCE; bazı ayak oyunlarıyla bu yarışın bir sonraki
etabında yarış dışına itilmezse, ikinci etapta, CHP'nin Genel
Başkanlık koltuğuna oturmaya en büyük adaydır.
Bu nedenle,
KILIÇDAROĞLU; delegenin bu uyarısını ve kendisine tanıdığı
bu son şansı, çok, ama çok iyi değerlendirmek, başka sağ ve
dinci partilerden adam ayartarak partiye davet edip, tepeden inme bir
şekilde partinin karar organlarına seçtirme girişimleriyle, kişi
ve kimlik üzerinden değil, CHP'nin sol ve sosyal demokrat ilkeleri
ve ana karakteri üzerinden, bu ilkeleri, üreteceği somut
projelerle uygulamaya ve pratiğe koyabileceğine. sağcısı,
solcusu, dindarı, ateisti, laik'i, Türk'ü, Kürt'ü,Laz'ı,
Ermenisi, her ne dinden ve etnik kökenden gelirse gelsinler, tüm
seçmen kitlesini ikna edip inandırmak ve onları CHP'ye
kazandırmak,bu şekilde CHP'nin oylarını artırarak, partisini
iktidara taşımak veya en azından ciddi bir iktidar alternatifi
haline getirmek zorundadır.
Aksi halde,
önümüzdeki 2015 de yapılacak olan seçim sınavı sonunda, hem
kendisinin, hem de partisinin üzüleceği, gün gibi aşikardır.
Bu seçimli
Kongrenin Sayın İNCE ile birlikte ikinci kazananı, demokrasi
olmuştur.Parti içinde demokrasinin olmaması halinde, o parti
iktidara geldiğinde, ondan, ülkeyi demokrsinin ilkelerine göre ve
özgürlüklerden yana yönetmesini beklemek bir hayaldir. CHP
Olağanüstü Kongresi medeni ve demokratik bir şekilde yapılmış,
genel başkanlık seçimlerine tek aday ile gidilmemiş ve kongre,
demokratik bir şekilde, genel başkanlık yarışına sahne
olmuştur.
Kongrenin bir
diğer kazananı da, hür iradeleri ve değerlendirmeleriyle oy
kullanan CHP'nin delegeleri olmuştur.
Tek adaylı,
parti genel başkanı Tayyip Bey'in, tek başına önceden seçtiği
ve kongrenin delegelerine de o tek adayı seçmeleri için talimat
verdiği, son AKP 1.Olağanüstü Kongresinde yaşananları gördükten
sonra, CHP Olağanüstü Kongresinde, bizlerin özlemiş olduğumuz o
demokratik yarışa ve rekabete tanık olmamızı sağlayan CHP'ye ve
CHP yöneticilerine ne kadar teşekkür etsek azdır.
Tekrar etmek
gerekirse, CHP 18.Olağanüstü Kongresinin, bize göre, kazananları;
demokrasi, delegeler ve Sayın İNCE, kaybedeni, KILIÇDAROĞLU,
sevinenleri ise, AKP'liler ve onların her türden yandaşları
olmuştur.6/Eylül/2014
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi
Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder