Hepinizin
bildiği gibi, AKP ve yandaşları askerleri pek sevmezler.
Zira, laik ve
devrimci olduğu için sevmedikleri Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK de,
öncelikle bir askerdir.
ATATÜRK,
ülkemizi emperyalist güçlerden temizleyip Türkiye Cumhuriyetini
kurduktan sonra, en başta laiklik olmak üzere, tüm ilke ve
devrimleriyle ve yönetim tarzıyla, askeri kişiliği ve dehasının
yanında, büyük bir idareci ve devlet adamı olduğunu da
göstermiştir.
Türk ordusunun
mensupları da, bugüne kadar, en büyük komutanları Atatürk'den
gelen bir geleneğin temsilcileri olarak, en başta laiklik ilkesi
olmak üzere, Atatürk devrim ve ilkelerine sürekli sahip
çıkmışlardır.
Laiklik karşıtı
eylem ve faaliyetlerin odağı olduğu Anayasa Mahkemesinin kararıyla
tescil edilen AKP ve yandaşlarının; Türk ordusunu sevmemeleri de,
Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkmalarından ve laiklik
ilkesine olan bağlılıklarından kaynaklanmaktadır.
Bu nedenle, AKP
iktidarı döneminde cemaatle iş birliği yapılarak orduya kurulan
kumpas ve ordu mensuplarımızın başlarına gelenler, hepinizin
malumlarıdır.
Durduk yerde
bunları niçin yazdığımızı merak ettiğinizin farkındayız.
Geçenlerde
Sözcü Gazetesindeki köşesinde Yılmaz ÖZDİL'in bir yazısını
okudum.Yazının başlığını hatırlamıyorum. Yazıda özetle,
AKP iktidarı tarafından askeri vesayetin kaldırıldığı, buna
paralel olarak da, Türkye Büyük Millet Meclisinden, Dolmabahçe
Sarayından, Dolmabahçe Sarayındaki ATATÜRK'ün öldüğü yatağın
başında tutulan nöbet yerlerinden, tüm askerlerin kaldırıldığı
ve onların yerlerini polislerin aldığı anlatılıyor ve
Atatürk'den gelen bir gelenekle Cumhurbaşkanlarına verilen askeri
yaverlerin de kaldırılıp kaldırılmayacağı konusunda fikir
jimnastiği yapılıyordu.
Gerçekten, AKP
iktidarı tarafından askerlerin çoğu resmi kurumlardaki koruma ve
sembolik nöbet görevlerine son verilmiş ve askerlerin yerini
polislerimiz almış ve sözüm ona, bu konuda da askeri vesayete son
verilmişti!
Sayın Yılmaz
ÖZDİL' in de merak ettiği gibi, acaba Cumhurbaşkanı Tayyip Bey;
kaldırmakla övündüğü askeri vesayeti çağrıştırdığını
düşünerek, yanlış hatırlamıyorsak birisi başyaver olmak
üzere, Kara, Deniz ve Hava, her üç kuvvetin seçkin subaylarından
belirlenerek atanan Cumhurbaşkanlığı yaver kadrosunun görevine
son verip, kendisine polis kadrosundan emniyet müdürü rütbesinde
yaverler atayacak mı? Biz de çok merak ediyoruz.
Yerleşmiş
devlet geleneklerine pek bağlılığı bulunmayan ve kendi
geleneklerini kendisinin yaratmasından hoşlanan Cumhurbaşkanı
Tayyip Bey'in, askerlere pek sıcak bakmamasına rağmen,
başkomutanlığının fark edilebilmesi, başkomutanlığının
zevkine varabilmesi ve yanında ayakta ve esas duruşta sürekli put
gibi duran ve kendisine hizmet eden, her emir verişinde, baş üstüne
Sayın Cumhurbaşkanım diyerek kendisine selam duran subayların
varlığından ayrı bir zevk alacağı için, askeri yaverlerini
muhafaza edeceğini, bu konuda kendi egosuna yenilerek, Atatürk'den
gelen gelenek'den ayrılmayacağını düşünüyoruz. 12/Kasım/2014
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder