AKP
iktidarı ne diyor?
1982
Darbe Anayasası, bu millete dar geliyor, biz bu darbe Anayasasını
tümüyle değiştirip, insan odaklı kişi hak ve özgürlüklerini
daha da genişleten, özgürlükçü yeni bir Anayasa yapacağız.
Lafla
peynir gemisi yürümüyor.
AKP
iktidarı, her konuda olduğu gibi, özgürlükler konusunda da
milletimizi aldatıyor. Elindeki o beğenmediği ve darbeci olarak
yaftaladığı 1982 Anayasasının özgürlükçü maddelerini dahi
uygulamıyor ve sözüm ona az bulduğu bu özgürlükleri dahi
milletimize ve işçilerimize çok görüyor.
AKP
iktidarı söylediklerinin tam tersini yapıyor. Darbeci Anayasa
olarak tanımladığı 1982 Anayasasını yapan darbecilerin
çıkardıkları yasalarla getirilen %10 seçim barajı ile 7 Haziran
seçimlerine gidilmesine göz yumuyor, daha nice anti demokratik yasa
hükümlerine sığınarak, kendisine siyasal rant sağlamaya
çalışıyor.
Beğenilmeyen
ve AKP iktidarı tarafından daha iyisinin yapılacağı vaat edilen
1982 Darbe Anayasasının insan hak ve özgürlüklerine ilişkin
bazı maddelerine bakmakta yarar görüyoruz.
Darbe
Anayasası Madde 13-Temel
hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın
ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak
kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve
ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin
gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
Darbe
Anayasası Madde 15- Savaş,
seferberlik,
sıkıyönetim
veya
olağanüstü
hallerde,
milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek
kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel
hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen
durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere
aykırı tedbirler alınabilir.
Darbe
Anayasası Madde 23- Herkes,
yerleşme ve seyahat
hürriyetine sahiptir.
..............................................................................................................................
Seyahat
hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle
ve suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla
kanunla sınırlanabilir.
Darbe
Anayasası Madde 34- Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve
saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına
sahiptir.
Toplantı ve
gösteri yürüyüşü hakkı ancak, milli güvenlik, kamu
düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel
ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması
amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
AKP iktidarı ise;
bu Anayasa hükümlerine rağmen,yarın kutlanacak olan 1 Mayıs Emek
ve Dayanışma (İşçi) bayramı için, en başta İstanbul, Ankara
ve İzmir gibi üç büyük ilimiz olmak üzere,tüm büyük
kentlerimizde hangi önlemleri almaya çalışıyor?
O beğenmediği ve
darbeci olarak yaftaladığı 1982 Anayasasının milletimize ve
işçilerimize tanımış olduğu,yukarıda belirttiğimiz
özgürlükleri yok etmeye, kullandırmamaya, durdurmaya ve askıya
almaya çalışıyor.
Oysa, 1982 darbe
Anayasasının yukarıda yer verdiğimiz ilgili maddeleri ne diyor;
-Temel
hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın
ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak
kanunla sınırlanabilir,
-Temel
hak ve hürriyetlerin kullanılması, kısmen veya tamamen, ancak ve
ancak, Savaş,
seferberlik,
sıkıyönetim veya
olağanüstü
hallerde ve
milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek
kaydıyla ve durumun gerektirdiği ölçüde durdurulabilir veya
bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler
alınabilir,
-Seyahat hürriyeti,
kanunla sınırlanabilir, diyor.
Ülkemizin tamamında
veya İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük illerimizde, Anayasada
belirtilen organlar tarafından alınmış ve ilan edilmiş
kararlarla uygulanmaya konulmuş bir savaş, seferberlik, sıkıyönetim
veya olağanüstü hal var mıdır ki; İstanbulda 10 bin polisi,
tomaları, biber gazlarını, tazyikli suları, jopları devreye
sokarak, bu da yetmedi, otobüs, vapur ve metro gibi vasıtalarla
sağlanan ulaşım ve seyahati durdurarak, meydanlara ve yollara
barikatlar kurarak, o beğenmediğiniz 1982 darbe Anayasasına aykırı
bir şekilde insanlarımızın ve işçilerimizin toplantı ve
gösteri yürüyüşü, seyahat hak ve özgürlüklerini engellemeye
ve durdurmaya çalışıyorsunuz?
Türk Milleti, Türk
İşçi ve Emekçisi; AKP iktidarının, kendilerine reva gördüğü
bu iki yüzlü, topal ve onuncu sınıf özgürlük anlayışını
artık görmeli ve 7 Haziran seçimleriyle eline geçmiş bulunan
fırsatı çok iyi değerlendirerek, 2016 senesinin 1 Mayıs
kutlamaları için, 8 Haziran 2015 tarihi itibariyle, İstanbul
Taksim Meydanındaki yerini ayırtmalıdır.
Bu vesileyle biz de,
tüm Dünya işçileri de dahil olmak üzere, kendi milletimizin tüm
işçi ve emekçilerinin,1 Mayıs Bayramını yürekten
kutluyoruz.30/04/2015
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
I