Tayyip
Bey Cumhurbaşkanı olup kaçak sarayda görev yapmaya başladıktan
sonra kendisine bir sözcü atadı ve yapmak istediği bazı
açıklamaları bu sözcü kanalıyla kamuoyu ile paylaşma
uygulamasını getirdi.
Tayyip
Bey'in, sözcülüğünü yapmak üzere görevlendirdiği
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter yardımcısı İbrahim KALIN
isimli Cumhurbaşkanı sözcüsü;Cumhurbaşkanı Tayyip Bey'in İran
ziyareti öncesinde basın mensuplarının karşısına çıkarak,
onların sorularını cevaplandırmış ve bu soru cevap sırasında,
sözcü KALIN'a, son Torba Yasa ile Meclisten geçirilen pakatte yer
alan ve Türkiye Cumhuriyetinde bir ilk olan, Tayyip Bey'e verilen
örtülü ödenek de sorulmuş ve sözcü İbrahim KALIN bu soruya
verdiği cevapta; “Devletin yönetiminde bulunan, başkomutan
sıfatıyla bir Cumhurbaşkanının kendisine ait bir bütçesinin
olmasından daha doğal bir şey olamaz. Görevlerini yerine
getirirken, bu görevini ifa edecek enstrümanlara sahip olmasından
daha doğal bir şey olamaz. Dünyanın her yerinde örtülü ödenek
nasıl kullanılıyorsa, Cumhurbaşkanımız da aynı yönde
tasarruflarda bulunacaktır.” şeklinde cevap vererek, halkımızı
adeta enayi yerine koyarak kandırmaya çalışmış ve Tayyip Bey'in
avukatlığını üstlenmiştir.
Örtülü
ödenek ile Cumhurbaşkanlığı Bütçesi, tamamen farklı
kavramlardır.
Örtülü
ödenek, gizli istihbarat ve savunma hizmetlerine, devletin yüksek
güvenliği ve yüksek çıkarları için, siyasi ve sosyal
konularla,kültür ve devletin itibarını arttırıcı hizmetlerde
ve olağanüstü hizmetlerin sağlanmasında, yürütme organının
görevleri içine giren amaçlarla harcanabilen, kısaca ifade etmek
gerekirse, gizli tutulan işlerde harcanmak için yürütmenin başı
olan Başbakan'ın emrine verilen paradır.
Anayasamıza
göre, Cumhurbaşkanlarının örtülü ödenek harcaması
yapmalarını gerektirecek bir görev ve yetkileri bulunmamaktadır.
Bugüne kadarki Cumhurbaşkanları örtülü ödenek kullanmadıkları
gibi, örtülü ödenek kullanmadılar diye, görevlerini yapamamış
ve görevlerini ihmal etmiş olmadıkları gibi, bu nedenle Türkiye
Cumhuriyeti zor durumda kalmış ve batmış da değildir.
Sayın
Sözcü, örtülü ödeneği savunurken, Cumhurbaşkanlığı bütçesi
ile örtülü ödeneği kasıtlı olarak karıştırmış ve örtülü
ödeneği, Cumhurbaşkanlığı bütçesi ile eş değer tutmuş ve
Cumhurbaşkanının kendisine ait bir bütçesinin olmasından daha
doğal bir şeyin olamayacağını ileri sürmüştür.
Sayın
sözcü yanılmaktadır, daha doğrusu halkımızı kasten yanıltmaya
çalışmaktadır, Cumhurbaşkanlığının harcaması için, her yıl
Bütçe Kanununa, Cumhurbaşkanlığı Bütçesi olarak ayrı bir
fasıl eklenmekte ve bu Cumhurbaşkanlığı Bütçesi ile
Cumhurbaşkanının harcaması için belirli bir para tahsis
edilmektedir.
Hatta,
bu yılki Cumhurbaşkanlığı Bütçesinde yer alan ödenek rakamı,
yanılmıyorsak geçen döneme göre bir kat artırılmıştır.
Sayın sözcüyü dinleyen ve bu konularda yeterli bilgileri olmayan
bazı vatandaşlarımız; Cumhurbaşkanı Tayyip Bey'in, örtülü
ödenek çıkana kadar, Cumhurbaşkanlığı harcamalarını Kızılay
yardımıyla ve cumaları cami önünde mendil açarak elde ettiği
paralarla yaptığını zannedecek konuma getirilmişler ve bilerek
yanıltılmışlardır.
Gerekmediği
halde, Cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak, Torba Yasaya, gece yarısı
operasyonuyla, gizlice ve el çabukluğu ile ilave edilen bir hükümle
Tayyip Bey'e tahsis edilen örtülü ödenekle, Cumhurbaşkanlığı
Bütçeleri farklı kavramlar olup, Sayın Sözcü, Tayip Bey'e
tahsis edilen örtülü ödeneği, kavram kargaşası yaratarak
Cumhurbaşkanlığı bütçesi olarak yutturmaya çalışmıştır.
Bakalım,bundan
sonra da, daha neler, neler işitip, nereye kadar enayi yerine
konulacağız ve kahrolacağız, hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
07/04/2015
Güner
YİĞİTBAŞI
İzmir
Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder