14 Nisan 2015 Salı

CHP'NİN ALKIŞLI SEÇİM REKLAMI!..



Bravo CHP'ye, bravo CHP'nin seçim reklam filmlerini hazırlayanlara.

CHP yöneticilerini kutluyoruz, alkışın; ayağa düşen namus ve değerine sahip çıktıkları için.

Siz bakmayın bazı gazetecilerin ve kişlerin bu seçim reklamını beğenmedik demelerine.

Havuz medyası ve TRT, AKP iktidarını protesto amacıyla kullanılan bu alkışlı seçim reklam filmini beğenmediklerine ve TRT bu alkışlı seçim reklam filmini, bu iktidara karşı diyerek yayınlamadığına göre, CHP doğru yolda ve bu reklam da tutmuş ve ses getirecek demektir.

Bugün, değerli gazeteci Belkir CUŞKUN da, gazetesindeki köşesinde bu konuya değinmiş ve “ALKIŞLAYIN...”başlığıyla yazısına konu etmiştir

Biz de aynı konuyu işlemeyi düşünüyorduk ki, Bekir COŞKUN bizden hızlı davranmış, Bekir COŞKUN'un affına sığınarak, biz de bu alkışlı seçim reklamını bu makelemize konu yapıyoruz.

Alkış, hepinizin bildiği gibi, insanların, kendisi, yakınları, ülkesi ve milletinin yararına olarak yapılan bir işi, eylemi, icraatı ve söylemi beğendiğini, övgüye değer bulduğunu ve onayladığını, çıkacak olan sesle,dışa vurarak ve ifade etmek için, iki elinin avuçlarını birbirine vurmaları eylemidir.

Alkış'ın bu tarifinden de anlaşıldığı gibi, insanlar; kendisinin, aile yakınlarının,yaşadıkları ülkenin ve toplum bireylerinin yararlarına bir söylemde bulunulduğunda, eylem ve icraat yapıldığında, memnuniyetlerini, övgülerini ve onaylarını dışa vurarak ifade etmek amacıyla, o güzel ve faydalı, eylemde ve söylemde bulunanları, o faydalı ve güzel icraatı yapan yöneticileri ve devlet adamlarını alkışlarlar.

Bu nedenle, alkış denince ve bir alkış sesi duyunca, insanların aklına olumsuzluklar gelmez, daima güzel, faydalı, doğru, hoş ve olumlu şeyler gelir. Alkış sesi, doğruyu, güzeli,faydayı, olumluluğu, onay vermeyi ve memnuniyeti ifade eder. Bu nedenle, alkışın bir değeri ve namusu vardır.

Şu anda ülkemizde olup bitenlere bakıyoruz; alkış ayağa düşmüş, iyi olan kötü olan herşeye alkış tutuluyor, ülkede bir alkış enflasyonu hüküm sürüyor.

Cumhurbaşkanlığı görevine başlarken, namusu ve vicdanı üzerine tarafsızlık ve Anayasaya sadakat yemini eden Cumhurbaşkanı Tayyip Bey, yeminine rağmen tarafsızlığını, Anayasaya sadakatini bir kenara koymuş, Anayasaya göre ilişkisini kesmesi gereken AKP'nin fiili Genel Başkanlığını sürdürüyor,seçim propaganda mitingleri yaparak AKP için oy istiyor ve fanatik AKP seçmeni ve yandaşları buna rağmen, olumlu bir iş yapılmış gibi kendisini alkışlıyor,

Tayyip Bey, aç ve işsiz halkını düşünmeden, Atatürk Orman Çiftliğine vatandaşın paralarını israf ederek, egosunu ve gösteriş merakını tatmin için katrilyonlar harcayarak kaçak saray yaptırmış ve yapılan haklı eleştirilere karşı, bu kaçak sarayı devletin itibarı saçmalığı ile savunmaya kalkışıyor ve bu olumsuzluğa ve israfa da, AKP yandaşları tarafından alkış tutuluyor.

Tayyip Bey her vesileyle karşısına topladığı her kesimden insanlara karşı yerli yersiz konuşuyor, paralel yapı, hükümete yönelik darbe girişimi,başkanlık sistemi artık gelmeli, bu gömlek bu ülkeye dar geliyor diyor, kendisini dinleyenlerden yine alkış alıyor.

Tayyip Bey her gittiği yerde parlamenter sistemi kötülüyor, parlamenter sisteme fiilen son verip onu bekleme odasına aldığını söyleyerek, başkalarını hükümeti devirmeye teşebbüs etmekle suçlarken, kendisi, Anayasal düzeni zorla değiştirme suçunu işlediğini itiraf ediyor ve sanki bir Anayasa suçu işlememiş de, olumlu bir iş yapmış gibi, belli çevreler tarafından şiddetle alkışlanıyor,

Tayyip Bey, başkanlık sistemini savunmak ve bu konuda kendisine taraftar kazanmak ve toplumda bir taban oluşturmak için, cingözce bir buluşa imza atarak, gruplar halinde muhtarları kaçak sarayda ağırlayarak, başkanlık sisteminin gerekliliğini savunuyor, araya paralel yapı iddialarını serpiştiriyor ve muhtarların alkışlarını alıyor.

Ülkemiz, tüm komşu devletlerle düşman edilmiş, AKP iktidarının iflas eden bu dış politikası yandaşlar tarafından alkışlanıyor.

Tayyip Bey Valileri toplayıp talimatlar veren konuşmalar yapıyor, alkışlanıyor,

Büyükelçileri topluyor, paralel yapıyı dış ülkelerde anlatın, hükümetimize karşı yaptıkları darbeyi anlatın talimatını veriyor, koca, koca büyükelçiler tarafından alkışlanıyor,

Tayyip Bey, alkışlanmak için, her gün bir yerlerde nutuk atıyor.

CHP yönetimi; alkışı, AKP iktidarının antidemokratik ve kötü yönetimini protesto ve ülkenin AKP iktidarından uzaklaştırılmasının figürü olarak kullandığı alkışlı seçim reklamıyla, alkışı ters yüz etmiş ve alkışın o bilinen klasik anlamını değiştirerek, alkışı, hoşa giden, memnuniyeti ve onay vermeyi ifade eden özünden kopararak, AKP iktidarını eleştiren, korkutan, tedirgin eden bir protestonun sembolü haline getirmiştir.

Bundan sonra, Tayyip Bey ve onun gibiler, her alkışlandıklarında, bir şüphe içine girecekler,bunun kendilerine yönelik bir memnuniyeti ve onayı ifade eden bir alkış mı, yoksa bir memnuniyetsizliği, eleştiriyi ve protestoyu mu ifade ettiğini düşünecekler, alkıştan eskisi gibi zevk almayacaklar,Tayyip Bey'i her ortamda alkışlamak mecburiyetinde bırakılan gönülsüz ve mecburiyetten alkışlayanlar da, şayet bu arada Tayyip Bey cemaatine alkışı yasaklamazsa, alkışa başlamadan önce, içlerinden, protesto niyetine diyerek, Tayyip Bey'i avuçları patlayana kadar huzur içinde alkışlayarak, protestolarını yapabileceklerdir.

İşin en keyifli yanı da, Tayyip Bey alkıştan artık keyif almamaya başlayacak, belki de cemaatine alkışı yasak edecektir.

Alkış, CHP sayesinde, namusunu kurtaracak ve kötü şeylere alet olmaktan kurtulacaktır.

Sağ olasın CHP, sağ olasınız alkışlı seçim reklamını yapanlar.

Bize göre onlar, gerçek alkışı hak ettiler doğrusu.14/04/2015



Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder