Sayın GÜL;
mektubumuza başlarken, size öncelikle yeni yaşantınızda sağlık
ve mutluluklar diliyoruz.
Sayın GÜL;
çok eminiz ki, siz de eski bir Cumhurbaşkanı, AKP'li ve de Türkiye
Cumhuriyetinin sade bir vatandaşı olarak, bugün ülkemiz
siyasetindeki olup bitenleri ve yaşadıklarımızı, ibretle ve
bazen de üzülerek, ben, doğru veya yanlış,zamanında neleri
yapmışım,neleri yapamamışım diye hayıflanarak izliyorsunuzdur.
Sayın GÜL;
AKP'yi birlikte kurduğunuz, kader birliği yaptığınız, kardeşim
dediğiniz ve Başbakanlık görevinizi, yasaklı hali kalktıktan
ve milletvekili seçilebildikten sonra gözünüzü kırpmadan
kendisine devrettiğiniz, uzun süren başbakanlıktan sonra,sizin
yerinize Cumhurbaşkanı seçilen ve bu görevde de halefiniz olan
Recep Tayyip ERDOĞAN'ın, parlamenter sistemi ne hale getirdiğini,
Anayasa değişmediği halde, Anayasayı ihlal edip,fiili ve çakma
bir başkanlık sistemi kurarak, bu sisteme çok yakışan 1150 odalı
kaçak sarayından, tek başına ülkemizi idare etmeye kalkıştığını,
siz de görüyorsunuz.
Şu anda
ülkemizde Tayyip Bey tarafından fiilen yürürlüğe sokulan
yönetim sistemini; tek partinin iktidarında, bir tarafta
cumhurbaşkanı ve saray erkanı, diğer tarafta ise, başbakan ve
bakanları olmak üzere, son sözü her zaman cumhurbaşkanının
söylediği iki başlı bir koalisyon olarak nitelendirebiliriz.
Sayın GÜL, şu
anda Cumhurbaşkanı olan halefiniz Sayın ERDOĞAN; içinde
bulunduğumuz bugünlerde,yeni hükümetin kurulması aşamasında;
Cumhurbakanı ile Başbakan'ın ortak hareket etmeleri gerekir,
Cumhurbaşkanı bir telden, Başbakan başka bir telden
çalamaz,Cumhurbaşkanı ve Başbakan senkronize olmalıdır diyor.
Sayın
ERDOĞAN'ın bu beyanını tercüme edip yorumlayacak olursak, Tayyip
Bey demek istiyor ki; Hükümeti Başbakan Ahmet Bey ile bir
koalisyon içinde birlikte kuracağız, hükümet üyelerinin, yani
bakanların bir bölümünü doğrudan ben belirleyeceğim.Ben sadece
onay makamı değil, doğrudan belirleyiciyim.
Sayın GÜL;
siz de Cumhurbaşkanlığınız döneminde Sayın Tayyip Bey'e
hükümeti kurma görevi verdiniz ve Tayyip Bey hükümete girecek
olan bakanları belirleyerek sizin onayınıza sundu, siz aynı
sözleri alenen söylemediniz ama, gizli ve başbaşa
görüşmelerinizde Tayyip Bey'e, hükümeti birlikte kuracağız,
ortak hareket edeceğiz, ayrı tellerden çalmayacağız, senkronize
olacağız, şu,şu,şu bakanlıklara getirilecek olan isimleri
doğrudan ben belirleyeceğim dayatmasında bulundunuz mu?Böyle bir
dayatmada bulunmadıysanız, Cumhurbaşkanı Tayyip Bey'in alışık
olmadığımız bu tavrı karşısında, siz kendinizi
Cumhurbaşkanlığı görevinizi iyi bir şekilde yapamamakla, Tayyip
Bey ve hükümetiyle uyumlu bir şekilde çalışmamış olmakla
suçluyor musunuz?Çok merak ediyoruz doğrusu.
Sayın GÜL;
sizin Cumhurbaşkanlığınız döneminde G20 Zirvelerine ve diğer
Uluslar arası zirvelere, yürütmenin ve icranın gerçek başı ve
sorumlu bir kişisi olarak Başbakan Tayyip Bey'in katılmasına göz
yumdunuz, durumdan vazife çıkarmadınız ve Başbakan'ın rolünü
çalarak Türkiye Cumhuriytetinin her şeyi benden sorulur havasına
girmediniz,görev ve yetki sınırlarınızı ve haddinizi bildiniz,
doğrusu da buydu zaten. Şimdi gördünüz ki, sizden sonra
Cumhurbaşkanı olan Tayyip Bey, kendi başbakanlık dönemini
görmezlikten gelerek ve bu ülkenin başbakanını yok sayarak,
zamanında size layık görmediği G20 Zirvesinin geçtiğimiz hafta
Antalya ilimizde yapılan son toplantısına Cumhurbaşkanı
sıfatıyla ev sahipliği yaptı ve Başbakan Ahmet Bey, bir gözlemci
ve misafir gibi,zirveyi uzaktan izledi.
Sayın GÜL;
bir vatandaş olarak biz merak ediyoruz ve size sormak istiyoruz,
görevdeki bir Cumhurbaşkanı olarak, bugün Tayyip Bey'in
yaptıkları mı doğrudur, yoksa, Cumhurbaşkanı olarak geçmişte
sizin yaptıklarınız mı doğrudur?
Sayın GÜL;
bir vatandaş olarak izlediğimiz kadarıyla, siz de,
Cumhurbaşkanlığınız döneminde, içinden geldiğiniz AKP
iktidarının, kendi çoğunluk meclis grubuna dayanarak çıkardığı
tüm yasaları,bazıları Anayasaya aykırı olduğu halde, tümüyle
onayladınız,atamalar başta olmak üzere, onayınıza sunulan tüm
Bakanlar Kurulu Kararnamelerini imzaladınız, hiçbirine karşı
çıkmadınız, Anayasanın size tanıdığı,tek başınıza
imzanızla yaptığınız tüm işlemlerinizde, seçim ve
atamalarınızda, her zaman AKP yanlısı ve AKP görüşüne sahip,
eşlerinin başı türbanlı kişileri tercih ettiniz ama, bu
partizan tutumunuz ve tercihleriniz bir yana, Cumhurbaşkanlığı
görevinizi, Anayasal yetki sınırlarınız içinde yapmaya
çalıştınız ve Parlamenter sistemi işletmeye gayret ettiniz.
Sayın GÜL,
şundan emin olunuz ki; bu açık mektubu,asla sizi üzmek, sizi
birilerine karşı kışkırtmak,AKP'nin içini karıştırmak
amacıyla yazmıyoruz.Zaten,bugünkü koşullarda sizin AKP içinde
etkin olmadığınızı, esamenizin okunmadığını, eski AKP'den
eser kalmadığını, siz isteseniz de, yeni bir yörünge içine
giren AKP'yi karıştırmaya ve değiştirmeye asla gücünüzün
yetmeyeceğini çok iyi bilmekteyiz.
Sayın GÜL;
açık konuşmayı seven bir kişi olarak samimi bir şekilde beyan
ediyoruz ki;sizi Cumhurbaşkanı olarak hiç sevemedik, hele
Danıştayda Tayyip Bey'in size saygısızlık anlamına gelecek
şekilde Türkiye Barolar Birliği Başkanı ile gereksiz ağız
dalaşına girmesine ses çıkarmadığınız gibi, onun peşine
takılarak Danıştay tören salonunu terketmekle yaptığınız
hatayı ve temsil ettiğiniz Tük Milletine yönelik saygısızlığınızı
hiç unutamadık ama, partizanca yaptığınız tercih ve taktir
hatalarınız bir yana, hiç değilse, Anayasal yetki hudutlarınızı
aşmadığınız, haddinizi bildiğiniz için, bugün sizi yine
sevmesek de, sempati duymaya başladığımızı söyleyebiliriz.
Sayın GÜL;
eminiz, Cumhurbaşkanı olarak sergilediğiniz AKP iktidarını
şımartan partizan tutumunuzdan ve büyük oranda bu partizan
tutumunuzun da etkisinin olduğu bugün olup bitenlerden, parlamenter
sistemin fiilen yok edilmesinden dolayı, siz de büyük bir üzüntü
ve pişmanlık duymaktasınızdır, ama bu aşamadan sonraki
pişmanlık, maalesef bir fayda getirmemektedir.Mektubumuzu burada
sonlandırırken,size karşı bir sürçü lisan eylediysek,
öncelikle affımızı ve daha sonra da, ilk baştaki temennimizi
yineleyerek, size ve ailenize sağlık ve mutluluklar diliyoruz.
21/Kasım/2015
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder