BAHÇELİ'nin
bugün grupta açıkladığı erken seçim önerisi;coşkulu
konuşmasına,BAHÇELİ'nin bu coşkulu konuşmasına aynı coşkuyla
ve alkışla karşılık veren milletvekillerinin tutumlarına
bakıldığında,bize göre, AKP ile yapılan bir ön görüşmeye
dayalı,planlı ve danışıklı dövüş bir öneri değildir.
BAHÇELİ'nin sürpriz çıkışı,yok olan itibarını yeniden
kazanmak için,aslında AKP'ye yönelik bir meydan okuma ve
darbedir.
BAHÇELİ
cumhur ittifakı ile seçim barajının altında ve meclis dışında
kalma riskini ortadan kaldırmış olmanın rahatlığı
içinde,sürpriz bir kararla erken seçim önerisini ortaya atmış
ve topu, bu vakitten sonra geri adım atamayacağından emin olduğu
ortağı ERDOĞAN'a atmıştır.
Söz
konusu BAHÇELİ olunca;esasen, bu sürpriz çıkışın mantıklı
bir gerekçesini aramak da pek gerekmiyor aslında.
BAHÇELİ,referandumda
yaptığı hatayı anlamış,ERDOĞAN'ın yeni sistemle cumhurbaşkanı
seçilmesi halinde ülkenin sürükleneceği uçurumu görmüş ve bu
muhtemel kötü sonucun sorumluluğundan kaçmak için,ERDOĞAN ve
AKP'nin en zayıf döneminde erken seçime gidilerek ERDOĞAN'dan
kurtulmayı planlamıştır.BAHÇELİ bir taş ile iki kuş
vuracak,hem beş yıl daha milletvekili seçilecek, ondan sonra da
aktif politikayı bırakacak, hem de ülkeyi ERDOĞAN'dan kurtararak
iade-i itibar sağlayacaktır.
BAHÇELİ'nin,
grupta erken seçim önerisini açıklarken söylediklerini iyi
incelerseniz, satır aralarında AKP iktidarına yönelik ağır
suçlamaların da yer aldığını göreceksiniz.BAHÇELİ,bu
şartlarda,ERDOĞAN'ın yönetimindeki AKP iktidarı ile 2019'a kadar
seçimleri beklemenin, ülkeye vereceği zarara dikkat çekmektedir.Bu
dahi,erken seçim önerisini açıklarken AKP'nin sözcülüğünü
yapmış olmadığını göstermektedir.
Bize
göre ERDOĞAN 26.Ağustos tarihinde erken seçim için BAHÇELİ ile
anlaşmış olsaydı,alınan bu kararı BAHÇELİ'ye açıklatması
için hiçbir haklı neden yoktur.ERDOĞAN,alınan erken seçim
kararını bizzat kendisinin açıklamasını tercih eder ve Bay
Kemal diyerek, CHP liderine de sataşır ve onun seçimlerden kaçmak
isteyeceğini ima ederek dalgasını geçmeyi de arzu ederdi,
En
başta Suriye sorunu olmak üzere, dış politikadaki
başarısızlıklar,Suriye konusunda bir ABD'ye yanaşıp daha sonra
da Rusya^ya yanaşarak, adeta bir yalpalama ve çelişki içeren
çarpık dış siyaset,döviz,benzin,mazot fiyatlarındaki aşırı
artışlar,çözülemeyen işsizlik,cari açık,bütçe
açıkları,hayat pahalılığı,ekonomideki kırılganlıkgibi
olumsuz koşullar içinde, ERDOĞAN'ın bir erken seçimi
düşünmediğini zannediyoruz.
BAHÇELİ'nin
erken seçim önerisinin,İYİ Parti'nin seçimlere katılımını
önleyerek AKŞENER'e bir tuzak olduğunu beyan edenlerin bu görüşüne
katılmıyoruz.
Zira,İYİ
Partinin seçimlere katılabilmesi için,büyük kongresini yaptıktan
sonra altı aylık sürenin geçmesi gerektiğine ilişkin bir yasal
düzenleme yoktur.Siyasi partilerin seçimlere katılabilme
koşullarını belirleyen Siyasi Partiler Yasasının 36. maddesinde
yer alan; “Siyasi
partilerin seçimlere katılabilmesi için illerin en az yarısında
oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük
kongrelerini yapmış olması şarttır” hükmü
kimseyi yanıltmasın.Bu hükme göre, seçime katılabilmek için,
büyük kongrenin,oy verme gününden en az altı ay evvel yapılması
şart değildir.Seçimlere katılabilmek için aranan ve oy verme
gününden en az altı ay evvel yerine getirilmesi gereken
koşul;illerin en az yarısında teşkilat kurmuş olma koşuludur.İYİ
Parti bu koşulu yerine getirmiştir.Büyük kongresini yapmış olma
koşulu,bu kongrenin oy verme gününden en az altı ay önce
yapılmasını içermemektedir.Burada yasa maddesinde bir yazım
hatası vardır,illerin en az yarısında,oy verme gününden en az
altı ay evvel teşkilat kurmuş cümlesinden sonra virgül konulması
gerekirken, “ve”büyük kongresini yapmış olması şarttır
yazılmak suretiyel,bu yazım ve imla hatası bir yanlış anlamaya
sebebiyet vermiş ise de,altı ay öncesi koşulu aranmadan,oy verme
gününden önce büyük kongrenin yapılarak partinin merkez
organlarının seçilmesi yeterlidir.
Siyasi
partiler Yasasına göre,parti genel başkanını ve diğer merkez
yöneticilerini seçecek olan büyük kongrenin üyesi delegeleri,
partinin il kongrelerinde belirlendiğine ve partinin il kongreleri
yapılmadan ve burada büyük kongrede oy kullanacak delegeler
seçilmeden de büyük kongre yapılamayacağına göre,oy verme
gününden en az altı ay evvel illerin en az yarısında teşkilat
kuran bir partinin oy vrme gününden en az altı ay önce büyük
konresini yapması zaten imkansızdır.Bu çelişki dahi,seçime
katılabilmek için, büyük kongrenin, oy verme gününden en az
altı ay önce yapılmasının şart olmadığını göstermeye
yeterlidir.Buna ilaveten,298 sayılı Seçimlerin
Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında
Kanunun Yüksek Seçim Kurulunun görev ve yetkilerini düzenleyen
14.maddesinin 4.fıkrasında yer alan;”Tüzüklerine
göre ilk genel kongresini yapmış olup, illerin en az yarısında
ve en az altı ay evvel il ve ilçe teşkilatını kurmuş bulunan
siyasi partilerin adlarını, ilçe seçim kurullarının yeniden
kurulması için öngörülen ayların ikinci haftasında tespit ve
ilan etmek,”
şeklindeki hüküm de, İYİ Partinin; büyük kongresini, oy verme
gününden en az altı ay önce yapmış olma koşulu aranmadan,altı
aylık süreye bakılmaksızın,büyük kongrenin oy verme günüden
evvel yapılmış ve oy verme günüden en az altı ay öncesinde
illerin en az yarısında teşkilatını kurmuş olması koşuluyla
seçimlere katılabileceğini teyit etmektedir.18/04/2018
Güner
YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder